Rusya'nın Ukrayna işgali on sekizinci ayına girdi, paralı askerler Wagner Grubu'nun ayaklanmasını Belarus formülüyle atlatan Vladimir Putin'in memleketi St. Petersburg'da verdiği görüntünün şifresi çözüldü.
Kırım Yarımadası ile Rus ana karasını birbirine bağlayan Kerç Köprüsü'nün ikinci kez vurulmasıyla yeni bir füze yağmuru başladı. Rus ordusu, özellikle Karadeniz kıyısındaki en önemli liman şehri Odesa'yı füzelerle hedef alıyor.
Kiev yönetimi ise, bu sabah yaptığı açıklamada Kırım ve Kerç Köprüsü'ne saldırılara devam edileceği duyuruldu. "Bütün hedefler resmi" diyen Savunma Bakanı Aleksey Reznikov, Kerç Köprüsü'nün tamamen yıkılmasını ise 'normal taktik' olarak değerlendirdi.
Pazartesi günü Rusya'nın başkenti Moskova'daki Savunma Bakanlığı binasının yakınlarında yer alan binalar insansız hava aracıyla vuruldu. Moskova'da trafiğin durdurulmasına yol açan saldırılara dair ABD'den ilk yorum geldi. Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, ABD'nin prensip olarak Rusya topraklarını hedef alan herhangi bir saldırıyı desteklemediğini söyledi. Sözcü Jean Pierre, devamında "Bu Rusya'nın başlattığı bir savaş. Bu onların savaşı. Ve Rusya Ukrayna'dan askerlerini çekerek her an savaşı bitirebilir" dedi.
İşgalin başından bu yana Ukrayna'ya on milyarlarca dolarlık silah desteği sağlayan ve özellikle HIMARS füzeleriyle savaşın kaderini değiştiren ABD, 400 milyon dolarlık yeni bir paket açıkladı.
Associated Press (AP) haber ajansı, Başkan Joe Biden'ın imzaladığı ve Kongre onayına ihtiyaç duymayan pakette nanodrone'lar, HIMARS'lar ve NASAM hava savunma sistemlerinin bulunduğunu bildiriyor. Yanı sıra Stinger ve Javelin tanksavarlar ile 70 adet Hydra havadan karaya füzeleri de pakette. AP, ABD'nin Ukrayna'ya silah yardımının 41 milyar doları aştığını belirtiyor.
Avrupa ülkesi İspanya da Ukrayna'ya yeni bir paket yolluyor. Santander limanından ayrılan yardım gemisinde dört Leopard tankı, on zırhlı araç ve ambulanslar bulunuyor.
Rusya lideri Vladimir Putin ise, Avrupa'daki en sıkı müttefiki olan Belarus lideri Alexander Lukaşenko'yu kendi memleketi St. Petersburg'da ağırlıyor. Soğuk Savaş'tan bu yana Rusya'ya en uzun 24 saatini yaşayan Wagner Grubu ayaklanması, paralı askerlerin lideri Yevgeni Prigojin'in Belarus'a gitmeyi kabul etmesiyle sona erdi.
St. Peterburg'da başbaşa görüşen, katedral ziyaret eden ve yoğun bir halkla ilişkiler çalışması yapan Putin ve müttefiki Lukaşenko'nun gündeminde, beklendiği gibi Wagner Grubu en üst sıradaydı.
68 yaşındaki Alexander Lukaşenko, St. Petersburg'da doğrudan NATO ile Rusya'yı savaşa sokacak bir bilgi paylaştı. Halihazırda ülkesindeki askerlere eğitim veren Wagner Grubu üyelerinin NATO üyesi Polonya'ya girmek istediklerini söyledi:
"Belki söylememeliydim ama söyleyeceğim. Wagnerciler bizi zorlamaya başladılar, 'Ben Batı'ya gitmek istiyorum. Varşova ve Rzeszow'a bir geziye çıkalım’ diyorlar. Elbette kararlaştırıldığı gibi onları Belarus’un merkezinde tutuyorum. Onları oraya taşımak istemem, çünkü gerçekçi olmak gerekirse ruh halleri kötü."
Dünya medyası Lukaşenko'nun sözlerine odaklanırken, Ukrayna işgalini başından beri yakından izleyen Savaş Araştırmaları Enstitütüsü (ISW) ise ziyarete dair analizinde başka bir şeye odaklanıyor.
Analize göre, görüşmelerin ardından Putin konuğunu St. Petersburg'daki Kronstadt Adası'na (Kotlin Adası) götürdü. Söz konusu ada, askeri açıdan fazlasıyla hassas bir noktada. ISW'ye göre, ada ziyaretini gösteren fotoğraflar Putin'den birçok gizli sinyali ortaya koyuyor.
Bugün hala faaliyette olan Kronstadt Adası'ndaki deniz üssü, tam 102 sene önce, 1921 yılında ünlü bir ayaklanmaya sahne oldu. Adadaki askerler ve denizciler Bolşeviklere aniden saldırdı ancak saldırı püskürtüldü. ISW'ye göre, Putin'in mühim misafirini adaya gezmeye götürmesi tesadüf değil. 70 yaşındaki Rusya lideri, Wagner ayaklanmasından sonra güç ve kendine güven göstermek istedi.
Kremlin'in resmi internet sitesinde yayımlanan fotoğraflarda dikkat çeken iki isim vardı. Bunlar Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun kızı Ksenya Şoygu ile St. Petersburg Valisi Alexander Beglov. Ksenya Şoygu ile Vali Beglov, Rusya ve Belarus liderlerinin ada gezisinde eşlik etti.
Tıpkı Vladimir Putin gibi St. Petersburglu olan Wagner patronu Yevgeni Prigojin'in en nefret ettiği isimler listesinde, Savunma Bakanı Şoygu ilk sırada yer alıyor. St. Petersburg Valisi Beglov da, Prigojin'in kişisel düşmanlık beslediği yöneticilerden biri.
Putin ve yoldaşı Lukaşenko adada bir katedrali de ziyaret etti. Kilise çıkışında her iki lider de sıradan Rusların kendileriyle fotoğraf çektirmesine izin verdi. Bunlar arasında, yeni evlenen bir çift de vardı.
Kremlin'in yayımladığı karelerde ayrıca 70 yaşındaki Putin'in kucağında bir çocukla poz verdiği fotoğraf göze çarpıyordu.
ISW'ye göre, bu olağandışı fotoğraflarla Putin'in Rus halkına halen sevilen bir lider olduğunu göstermek istedi. Sembolik jestler, Rus liderin algılanan popülaritesi ve rejiminin güvenliğinin yanı sıra Moskova'da güç için savaşan hizipler için endişe duyduğunun göstergesi.
70 yaşındaki Vladimir Putin, özellikle Ukrayna işgalinin başından bu yana halkla iç içe görüntüler vermekten uzak duruyordu.
ISW analizinde ayrıca Alexander Lukaşenko'nun Wagner Grubu paralı askerlerini Belarus'un orta bölümündeki bir karargaha yerleştirdiğine vurgu yapıldı. Bu hamle, Putin için tedirgin edici. Zira, Wagner Grubu üyelerinin ayaklanmadan önceki ana karargahı Krasnodar şehrindeydi ve Moskova'ya 1370 kilometre uzaklıktaydı. Belarus'taki yeni üs ise, Rusya'nın başkenti Moskova'ya yalnızca 720 kilometre mesafede.
Yıllarca Wagner'i kurduğunu inkar eden Yevgeni Prigojin, Rus ordusu Ukrayna'da bataklığa saplanırken paralı askerlerini cepheye sürdü. Bir anda hapishanedeki azılı mahkumlara af karşılığı savaşa gitmeyi teklif ettiği videolar sosyal medyada dolaşıma girdi, 2022 sonbaharında Wagner'i kurduğunu itiraf etti.
Prigojin'in itirafıyla birlikte hemen Kremlin'in tutumunda da gözle görülür bir değişiklik oldu, 'Putin'in Şefi' lakabının sahibi olan Yevgeni Prigojin bir vatansever olarak tanımlanıyordu. Rus medyası ise Wagner Grubu'nu öven haberler yayınlamaya başladı. BBC'den Matt Murphy'ye göre, "Artan gücüne rağmen Prigojin, Putin'in dar çevresindeki danışmanları arasında bir yabancı olarak kaldı. Prigojin, yıllardır ordunun başında olan Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov ve Savunma Bakanı Sergey Şoygu'ya karşı özel bir nefret besliyordu."
Prigojin, Şoygu ve Gerasimov üçgenindeki derin çatlak, ilk kez Şubat ayında Wagner'in liderinin Telegram hesabından yayınladığı videoyla gizlenemez oldu. Arkasında onlarca ölü Wagner askerinin göründüğü kadrajda Prigojin Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı'na ağzına geleni söyledi. Cephe hattından sık sık küfrederek yaptığı çıkışlar, Prigojin'i dünya medyasının dikkatini çeken bir kişiye dönüştürdü.
Düzenli ordu ve Wagner arasındaki gerilimin dozajı giderek artarken, Prigojin Telegram kanalından çılgın mesajlarına devam etti. Bir videoda, öfkeden büyümüş gözleriyle "Şoygu! Gerasimov! Cephane nerede?...Wagner savaşçıları buraya gönüllü olarak geldiler ve siz ofislerinizde kendinizi şişmanlatın diye öldüler" diye bağırdı.
Mayıs ayı başında savaşın aylarca donduğu Bakhmut'tan birliklerini çekeceği tehdidini savurdu, Moskova'ya şantaj yapmayı denedi. Ancak saatler sonra bu kararından geri adım attı.
Kremlin'le Wagner Grubu'nun arasında köprülerin atılmasına yol açan hamle ise, Haziran ayı başında geldi. Rusya Savunma Bakanlığı paralı askerler ve gönüllü oluşumları kendileriyle sözleşme imzalanmasını zorunlu tutan düzenlemeyi duyurdu. Doğrudan Wagner'den bahsedilmese de, hedefin Prigojin olduğu açıktı.
24 Haziran günü birliklerini Moskova'ya doğru harekete geçiren Yevgeni Prigojin, aynı günün akşamında geri dönme emri verdi. Kendisi ise Belarus'a doğru yola çıktı.