12.09.2023 - 16:45 | Son Güncellenme:
KKTC'de geçtiğimiz ay Pile-Yiğitler yol yapımını engellemeye çalışan BM Barış Gücü askerleri, dün yine gerginliğe yol açtı.
Barış gücü askerleri, Yeşil Hat üzerindeki Ledra Palace Sınır Kapısı yakınlarında yer alan Burhan Tan Sokak'ta iş makineleriyle ot temizliği yapan KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı askerlerine müdahale etme girişiminde bulundu.
Türk tarafına geçerek GKK askerlerine önce sözlü olarak müdahale eden Barış Gücü askerleri, temizlenen arazinin ara bölgede olduğunu öne sürerek KKTC askerlerinden araziden çıkmalarını istedi. Sözlü gerilimin tartışmaya dönüşmesinin ardından bir BM askeri, GKK askerine yumruk atıp darp etti.
Olay sonrası darp edilen asker tedavi edilirken, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, yaşananlara sert tepki gösterdi. BM'nin Pile-Yiğitler Yolu konusundaki durumu kabullenemediğini ve bu nedenle agresifleştiğini söyleyen Ertuğruloğlu, gerektiğinde tepkilerini göstereceklerini ifade etti.
Birleşmiş Milletler Barış Gücü tarafından yapılan açıklamada ise olayın araştırıldığı belirtilerek, “Tüm BM Barış Gücü askerlerinin en yüksek davranış standartlarına uygun davranmaları ve eylemlerinden her zaman sorumlu tutulmaları gerekmektedir. Kapsamlı bir soruşturmanın ardından gerekli önlemleri almaktan çekinmeyeceğiz” ifadelerine yer verildi.
KKTC CUMHURBAŞKANI TATAR'DAN TEPKİ
Yaşanan gerilimle ilgili KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, CNN TÜRK'ten Büşra Arslantaş'a değerlendirmelerde bulundu. Tatar'ın açıklamaları şöyle;
Tabi biraz gerginlik olması normal. Çünkü Türk tarafı artık kendine güveniyor. Elbette Türkiye'nin bize olan desteğiçok çnemli ve çok değerli. Türkiye Cumhuriyeti bu konuda tamamıyla Kıbrıs Türkü'nün yanında olduğunu ifade etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve diğer yetkililer hepsi bu konuyla alakalı önemli açıklamalar yapmışlardır ve bize destek olmuşlardır.
BM'YE ELEŞTİRİ: AYRICALIK TANIYORLAR, GÖZ YUMUYORLAR
Bizim kendi sınırlarımız vardır, anlaşmalar vardır, ara bölgeler vardır. Dolayısıyla kendi sınırlarımız içerisinde Yiğitler-Pile yoluyla başlamak suretiyle o gün yaşanan olaylardan sonra iki taraf arasında soğuk hava esmeye devam ediyor. Neticede dediğimiz şu; Rum tarafında benzer durumlarda Pile-Larnaka yolu üzerinde ara bölgeye rağmen hiçbir müdahale yapılmaksızın yollar yapılmış, evler yapılmış başka bir ara bölge noktasında alışveriş merkezi yapılmış adeta tanıdıkları Kıbrıs Cumhuriyeti'ne bir ayrıcalık tanıyorlar, göz yumuyorlar.
"KIBRIS MESELESİNİN MÜSEBBİBİ BİR BAKIMA BM'DİR"
Ve ara bölgeyi Güney Kıbrıs'ın yani onlara göre Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bir parçası olarak değerlendirmek suretiyle kendi topraklarına almaya çalışmalarına BM seyirci kalıyor. Halbuki biz kendi bölgemizde yer tutacağımız yola görüldüğü üzere bir takım engellemelerle bizi engellemeye çalıştılar. Kendilerine göre bu KKTC değil ara bölge.
Halbuki 1974'ten beridir kesin ve kesin oraları bizim bölgemiz. Ve çoğu arazide in cin top oynuyor. Kimsenin girip çıktığı da yok. Dolayısıyla neden bu rahatsızlık? İşte BM'nin tarafsızlığına tamamıyla bu hareketle gölge düşürmüştür. Çünkü başından beridir esasında Kıbrıs meselesinin müsebbibi bir bakıma BM'dir.
4 Mart 1964'teki kararla Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıyorlar ki Kıbrıs Cumhuriyeti Makarios'un yönetimiyle Türklere saldıran, Türkleri devletin dışına atan, burayı Yunanistan ile birleştirmek için her türlü eylem yapan Makarios hükümetini gayri yasa bir şekilde Kıbrıs Cumhuriyeti diye kabul eden ve o günden bugüne güya bir kaç yıl içerisinde halledilecek bu Kıbrıs meselesi 60 yıldır devam ediyor. Ve 60 yıldır hala daha iki bölgede, iki toplum federasyon ve Türklerin ayrı egemenlik hakkını, Türklerin ayrı devlet sahibi olma hakkını tanımıyorlar. Kıbrıs Cumhuriyeti dedikleri devlet artık Kıbrıs'ın tümünün değil Kıbrıslı Rumların güneydeki devletidir.
ANKARA İLE GÖRÜŞMEDE NE MESAJLAR VERİLDİ?
Sabah Türk Devletler Teşkilatı ile ilgili olarak toplantımız vardı. Sayın son Başbakan ve Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım da bu toplantıya katıldı. Sayın Cevdet Yılmaz da bu toplantıya katıldı. Ve orada yapılan değerlendirmelerde tamamıyla Türkiye Cumhuriyeti yeni siyaseti yani Kıbrıs'ta egemen eşitlik ve uluslararası eşitlik dediğimiz, yani bir anlaşma olacaksa bunun açılımı, bu anlaşma iki devletli iş birliği olabilir.
Artık Kıbrıs'ta federal çerçevede ve o federal çerçevede bizlerin KKTC'nin ortadan kaldırılması ve güneydeki Rum Cumhuriyeti'ne bizlere yama edilmesi suretiyle bir çözüm şekline biz zaten en başından karşıyız. Türkiye Cumhuriyeti de bu siyaseti tamamıyla desteklemektedir. Bugün sabah bu yine teyit edilmiştir.
Şimdiki süreç artık KKTC'yi tanıtma sürecidir. Yavaş ilerleyebilir. Ama neticede böyle bir yola girilmiştir. Ve Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci olarak kabul edilmemiz ve orada yapılan çalışmalar her türlü ekonomik iş birlikleri, bir takım çalışmalar, turizmdeki faaliyetler, kültürel temaslar, farklı farklı her türlü temaslar... Geçen gün İçişleri Bakanımız Bakü'de katıldığı bir toplantı, İlham Aliyev Azerbaycan Devlet Başkanı'nında başkanlık yaptığı toplantılarda afet ve sivil savunma teşkilatlarına bağlı olarak İçişleri Bakanlarının katıldığı bir toplantıda KKTC İçişleri Bakanımız Dursun Oğuz da oradaydı. Dolayısıyla münasebetlerimiz bu şekilde gelişmektedir.
"BM SORUŞTURMA AÇMIŞTIR"
Dünkü olayda da BM askerinin bizim askerimize yanlış bir davranışı elbette hiç hoş karşılanmamıştır. Şikayetimiz üzerine BM bu konuda soruşturma açmıştır. Bunu da ayrıca takip ediyoruz.