Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - ABD'nin Los Angeles şehrindeki Chatsworth mahallesinde yaşayan 23 yaşındaki Hadyne Wilson için aslında her şey yolunda gidiyordu. Yoğun bir mesaiye sahip olsa da işinden memnun olan Wilson için hayat iş ve evden ibaretti. Eylül ayının sonlarına yaklaşılırken dünya pandeminin izlerini iyiden iyiye silmeye başlamış, Wilson da tıpkı dünyadaki pek çok insan gibi sıradan bir gün geçiriyordu. İşten çıktıktan sonra kendisini pek de iyi hissetmemeye başlayan Wilson ise henüz başına geleceklerin farkında değildi.
HER ŞEY YABANCI GELMEYE BAŞLADI
Kendisini kötü hissettiğini telefonda birkaç arkadaşıyla paylaşan Wilson'a dostları doktora gitmesi gerektiğini söyledi. Arkadaşlarının söylediklerini dinleyen Wilson soluğu hastanede aldı. Birkaç test sonrasında sonuç belliydi. Hadyne Wilson, 2022'nin 29 Eylül gününde Koronavirüs'e yakalanmıştı. Doktorlar ona evde istirahat etmesi gerektiğini söyledi. İlaçlarını alarak evinin yolunu tutan Wilson için olağan dışı bir durum yoktu. Ancak kısa bir zaman sonra genç kadının hayatı yaşadıklarıyla bir anda tepetaklak oldu.
Aldığı ilaçların etkisiyle kendisini bir sonraki gün daha iyi hisseden Wilson, dışarı çıkabilecek gücü kendinde buldu ve kendini sokağa attı. Ancak işler tam da bu noktada bir anda ters gitmeye başladı. Yürüyüş yapmaya başlayan Wilson evden kilometrelerce uzaklara gitti. İşin kötüsü bir anda yaşadığı çevreye yabancılaşmaya başlamasıydı.
Etrafında gördüğü hiçbir dükkan, hiçbir sokak ona bir şey çağrıştırmıyordu. Nerede olduğunu, ne yaptığını anlamlandıramıyordu. Wilson sokaktaydı ve yürüyordu ama nereye gittiğini, ne yaptığını, evinin nerede olduğunu hatırlamamaya başladı.
ÇEVRESİNDEKİLERİ DÜŞMANI GİBİ GÖRÜYORDU
Wilson için her şey kötüye gidiyordu. Daha önce ruhsal bir problem yaşamamış, bir atak geçirmemişti. Ancak o esnada bir anda garip sesler duymaya, halüsinasyonlar görmeye başladı. Ne evine gidebiliyordu ne de yaşadıklarının gerçek olduğuna inanabiliyordu. Kendisinde bir terslik olduğunun farkındaydı ancak bir türlü tam olarak ne yaşadığının farkında değildi. Bankta oturmaya başlayan genç kadın büyük bir korku içindeydi ve yerinden adeta kıpırdayamıyordu. Çevresindeki herkes ona düşmanmış gibi hissediyordu. Bu yüzden çevredeki insanlardan yardım istemeyi özellikle istemiyordu.
23 yaşındaki genç kadın tam 2 hafta boyunca sokaklarda yürüdü. Evden çıktığı andan itibaren artık kayıplara karışmıştı. Evinin yolunu hatta kendisinin kim olduğunu dahi hatırlamıyordu. Onu telaşla tam 2 hafta boyunca arayan ailesi büyük bir korkuya kapılmıştı. Bu 2 haftanın sonunda kendisini güç bela bir hastaneye atmayı başaran Wilson, bu süre zarfında yaptıklarını hatırladığı kadarıyla doktorlara anlattı.
Doktorlar genç kadına Kovid-19'da oldukça nadir görülen 'kovid psikozu' teşhisini koydu. Nadir de olsa dünya çapında Koronavirüs'e bağlı pandeminin ilanından sonra bu virüse yakalanmış bazı kişilerde Wilson'ın yaşadığı gibi semptomlar görülmüştü.
ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi'nin yayınladığı çalışmaya göre, Kovid -19'a yakalanmış kişilerin akli rahatsızlıklar yaşadıklarına dair bulgular var. 2021 yılında Britanyalı araştırmacılar tarafından yapılan çalışmada Kovid hastalarının yaklaşık olarak yüzde 0.42'sinin virüsten sonraki 6 ay içinde psikotik ataklar geçirebildiklerine dikkat çekildi.
GENÇ KADININ YAŞADIKLARINA NE SEBEP OLDU?
Peki daha önce de birkaç vakada yaşandığı bilinen ve Wilson'ın başına gelen bu halüsinatif durumlar neyi işaret ediyor? Nadir de olsa duyduğumuz psikoz bugün hâlâ bizler için büyük bir tehdit diyebilir miyiz? Psikoz kavramını kısa bir şekilde tamamlamak gerekirse gerçeği değerlendirme yeteneğinin bozulması durumu olduğu söylenebilir. Psikozu olan kişi gerçek olmayan şeylere inanabildiğini, bunları görebildiğini, duyabildiğini veya hissedebildiğini söyleyen Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülsen Babacan Yıldız, psikozlu kişilerin gerçek ile hayalin ayrımını yapamadıklarının altını çizdi.
"Psikoz ya şizofreni gibi tek başına bir hastalık ya da altta yatan bir nedene (madde kulanımı, aşırı stres, ilaç yan etkisi, enfeksiyon, demans ve Parkinson gibi hastalıkların ilerleyen evresi gibi) bağlı olabilir" diyen Prof. Dr. Yıldız, Kovid-19 pandemisinin hemen hemen herkeste stres ve kaygıya sebep olduğunu da hatırlattı. Koronavirüs'ün kişilerin ruh sağlığını hem mevcut psikiyatrik bozukluklarının (örneğin, depresif bozukluklar, anksiyete bozuklukları, ve psikoz) artması hem de bu bozuklukların orta ve uzun vadeli olumsuz etkilerinin ortaya çıkması şeklinde etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Yıldız bu durumun zaten başlı başlına bir konu olduğuna işaret etti.
'TEMELDE BİLİNMEYEN BİR ALZHEIMER VARSA ARTAR'
Kovid-19'un kısa süreli bir psikoz yaratabilmesi mümkün. Peki kovid psikozu yaşamış birinin Alzheimer ya da demans gibi rahatsızlıklara yakalanma riski yüksek mi? Alzheimer’a ya da demansa olan yatkınlık Kovid psikozuna yakalanmayı daha da kolaylaştırıyor olabilir mi? Prof. Dr. Gülsen Babacan Yıldız, akıllardaki bu soruyu şu şekilde cevapladı:
"Psikoz geçirmiş kişilerin Alzheimer’a daha çok yakalandığına dair bilgi yok. Ancak eğer temelde bilinen veya bilinmeyen bir Alzheimer varsa o kişide psikoz riskinin belirgin olarak arttığı biliniyor."
Peki Wilson gibi kovid psikozu geçirmiş kişiler için uygulanan farklı bir tedavi var mı? Hastalığın çözümü için uzmanlar hangi yollara başvuruyor? Prof. Dr. Gülsen Babacan Yıldız, şayet Kovid-19 hafif geçiriliyorsa ona bağlı oluşan psikozun da hafif atlatıldığını ve yeniden tekrarlanmasının beklenmediğine değindi. Ancak bir kişi Kovid-19'u ağır bir şekilde geçiriyorsa muhtemelen bu hastalık ağır geçer ve tekrarlanması mümkün.
Hastalığın tedavisinin kişinin mevcut hastalıklarına bağlı olarak belirlendiğini söyleyen Prof. Dr. Yıldız, Kovid-19 sonrası depresyona giren ve anksiyete gibi rahatsızlıklarla mücadele eden kişilerin ilerleyen yıllarda psikiyatrik hastalıklara yakalanma riskinin diğerlerine göre çok daha yüksek olduğunu da ekledi.