09.05.2023 - 12:21 | Son Güncellenme:
Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Dünya üzerinde birçok bölgenin kendine has bir ziyaretçi kitlesi var. Bu bölgeler arasında en dikkat çekici olanlardan biri ise hiç kuşkusuz ABD'de yer alıyor. Ülkenin güneyindeki Arkansas eyaletindeki bir parkı ziyaret eden herkesin tek bir amacı var. İşte 'elmaslı park' olarak bilinen ve dünyanın dört bir yanından gelenlerle dolup taşan parkın sırrı.
Arkansas'taki parkın gizemi sanılandan daha eskiye, 1800'lü yıllara dayanıyor. Her şey ABD'de bir genç adamın tamamen tesadüfi bir şekilde yolunun düştüğü bu parkta bir elmas bulmasıyla başladı. Elması oldukça yüksek bir fiyata satan genç adam, yaşadığı şeyi çevresindekilere anlattı. Parktaki elmasın gizemi günden güne bölgede yayılmaya başladı, daha da önemlisi birçok kişi parkta elmasla karşılaşma umuduyla bölgeyi ziyaret etti. Elmas bulmak umuduyla akın edilen bölgede zaman içerisinde sürprizler de yaşandı. Buraya gelenler oldukça nadir görülen taşlarla karşılaştı, çok azı da tıpkı genç adam gibi elmasa denk geldi. Bütün bunlar parkı yıllarca ilgi odağında tutmaya yetti.
Bu eşsiz bölgede yalnızca elmas değil yakut, safir gibi taşlarda bulunuyor. Hatta burada antik eserleri ortaya çıkarmak bile mümkün.
ARKADAŞLARLA HOBİ OLARAK ELMAS AVI
El değmemiş bakir doğası ve büyüleyici manzarasıyla doğanın tadını çıkartmak isteyenler için de aranan kan olan bu parkta elmas aramanın tamamen yasal olması ve bunun hiçbir yaptırımının olmaması her şeyi daha cazip hale getiriyor. Üstelik değerli taşları bulabilmek için pahalı araç-gereçlere ihtiyaç duyulmuyor. İsteyenler arkadaşlarıyla birlikte elmas avına çıkıyor, daha da ilginci parkta yürütülen faaliyet bir sosyalleşme aktivitesi olarak görülüyor.
ÜÇÜNCÜ KEZ BULDU, HERKESİ ÜMİTLENDİRDİ
Kısa zaman önce Elmas Krateri Parkı'nda bulunan değerli taş, ABD vatandaşı David Anderson tarafından bulunan pembe elmas oldu. Birkaç hafta önce Anderson tarafından bulunan taş, haberi duyan herkesi bir kez daha da ümitlendirdi. David Anderson, bulduğu taşa 'Big Ugly Diamond' adını verdi. Anderson, bulduğu 3.29 karatlık pembe elması görünce hayrete düştü ancak bu onun için ilk değildi. Onu şaşırtan şey elmasın büyüklüğüydü. Anderson'ın buluşundan sonra park yetkilileri yaptığı açıklamada, mücevherin parkın 37.5 dönümlük elmas arama bölgesine bir gezi sırasında bulunduğunu söyledi.
Anderson, "İlk başta kuvars olduğunu düşündüm ama neden bu kadar parlak olduğunu merak ettim. Onu elime aldığımda bunun bir elmas olduğunu anladım" dedi. İlk kez 2007 yılında televizyonda elmaslı parkı duyan ve o günden beri boş vakitlerinde sürekli parka giden Anderson, "İlk elmasım olan 1.5 karat beyazı bulduğumda parkın adeta bağımlısı oldum" diye konuştu ve o zamandan beri 400'den fazla elmas bulduğunu da sözlerine ekledi.
Anderson, 2011 yılında 3.83 karatlık sarı bir elmas ve 2014 yılında ise 6.19 karatlık beyaz bir elmas buldu. Diğerleri gibi Anderson da son keşfini bölgesindeki kuyumculara satmayı planladığını söylüyor.
ADINA 'SAM AMCA' DEDİLER
Parkta tercüman olarak görev yapan Tayler Markham, nadir bulunan taşın bir bezelye büyüklüğünde olduğunu ve renginin pembe olduğunu söyledi. Yalnızca bu yıl içinde şimdiye kadar 124 elmasın bulunduğu parka elmas bulmak için bölgeye giden ziyaretçilere kazı yapabilmeleri için araç kiralama hizmeti de sağlanıyor. Park bekçilerinin parkta bulunan kaya ve mineraller için ücretsiz bilgilendirme yaptıkları biliniyor. 1906 yılından beri 75 binden fazla elmasın bulunduğu park, ABD'de şimdiye kadar bulunan en büyük elmasın keşfedildiği yer olarak kayıtlara geçti. 1924 yılında bölgeden çıkarılan 40.23 karat ağırlığındaki pembe dökümlü beyaz elmas tarihteki yerini almış durumda. 'Sam Amca' lakaplı elmas şu anda Washington DC'deki 'Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nde sergileniyor.
NASIL OLUŞTUĞU BİLİNMİYOR
Değerli taşlardan oluşan ve yüzyıllardır bitmek bilmeyen bu parkın yıllardır süren sırrının ne olduğu elbette oldukça merak ediliyor. Giden herkesin hemen hemen çok değerli olmasa da bir taş bulmadan dönmediği, bazı taşların oldukça yüzeyde ve kolay toplanabilir olduğu bu parkın nasıl oluştuğu tam olarak bilinmiyor. Parkın insan eliyle oluşturulamayacak kadar çok taşa sahip olduğu bir gerçek. Parkla ilgili genel kanı yüzyıllar önce oluşmuş volkanik patlamalardan kaynaklanmış olabileceği yönünde. Elbette parkın nasıl oluştuğundan ziyade günümüzde hâlâ elmaslara rastlanması çok daha büyük bir ilgi yaratıyor.
Ziyaretçiler parkın büyüleyici tarihi ve elmaslarla olan ilişkisi hakkında fikir veren rehberli turlara katılabilirler. Turlar değerli taşların en iyi şekilde 'nasıl avlanacağına' dair değerli ipuçları verebiliyor.