06.06.2023 - 15:59 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dee Dee Blanchard, 20 yılı aşkın bir süredir 'ölümcül şekilde hasta' kızı Gypsy Rose'un fedakar bakıcısı rolünü üstlendi ancak hezeyanlarla kurduğu oyun sonsuza kadar sürmeyecekti. Şiddetli bir 'Munchausen Sendromu' vakası örneği olan annenin hayatı ve ölümü, akıllara durgunluk veren cinsten.
Blanchard görünürde, ölümcül bir hastalıkla cebelleşen kızına bakan fedakar bir anneydi. Sonuçta, o ağır hasta kızı Gypsy Rose Blanchard'ın iyi olması için tek başına varını yoğunu ortaya koyuyordu.
Takvimler 2015 yılının Haziran ayını gösterirken ABD'nin Missouri eyaletindeki evinde vahşice bıçaklanarak öldürülmüş halde bulunduğunda ise, çoğu kişi dehşete kapılacaktı.
Clauddine 'Dee Dee' Blanchard (kızlık soyadı Pitre) 3 Mayıs 1967'de Chackbay, Louisiana'da Claude Anthony Pitre Sr. ve Emma Lois Gisclair'in çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukken bile, tuhaf ve acımasız davranışlarıyla dikkatleri üzerine çekti.
Üvey annesi Laura Pitre, Amerikan televizyon kanalı HBO'nun Mommy Dead and Dearest isimli belgeselinde, "Mide bulandırıcı bir insandı. İşler istediği gibi gitmezse, bunun bedelini ödemeni sağlardı. Peki biz bu bedeli ödedik mi? Evet, hem de fazlasıyla" diyor.
Amerikan Rolling Stone dergisine göre, Dee Dee sık sık ailesinin eşyalarını çalardı. Ayrıca ailesi tarafından kredi kartı dolandırıcılığı ve karşılıksız çek yazmakla da suçlandı. Ailenin iddiaları bununla sınırlı kalmadı: Dee Dee'yi kendi annesi Emma'yı öldürmekle itham ettiler. Gypsy Rose'un üvey annesi Kristy Blanchard da bunu doğruladı.
Bu iddiaların birçoğunun var olan çok az fiziki kanıtla ispat edilmesi zor olsa da, Blanchard'ın hayatının ilerleyen dönemlerinde öz kızını maruz bırakacağı dehşet göz önüne alındığında, çoğu kişi bunların gerçekliğine inanıyor.
Çok geçmeden Dee Dee Blanchard'ın dışarıdan göründüğü gibi sevgi dolu bir anne olmadığı ortaya çıkacaktı. Yirmi yılı aşkın süredir kızını tıbbi olarak taciz eden ve aslında sahip olmadığı çok sayıda hastalık icat ederek 'hasta kızının bakımını' üstleniyordu.
Gypsy Rose Blanchard'ın gerçekte hiçbir hastalığı yoktu. Tekerlekli sandalye olmadan gayet iyi yürüyebiliyordu, annesinin 'tedavileri' ona yardım etmekten çok zarar veriyordu.
Blanchard henüz genç bir kadın iken ailesinden uzaklaştı, bir hemşirenin yardımcısı oldu ve kendisinden yedi yaş küçük Rod Blanchard ile sevgili oldu.
24 yaşındayken kızı Gypsy Rose'a hamile kaldı. Gypsy'nin babası Rod, sevgilisi hamile kaldığında henüz 17 yaşındaydı ve bebeklerine daha iyi bakabilmek için sevgilisiyle evlendi. Ancak çift, kısa süre sonra Rod'un yanlış bir evlilik yaptığını anlayınca ayrıldı:
"18'inci doğum günümde uyandım ve olmam gereken yerde olmadığımı fark ettim. Aslında ona aşık değildim. Yanlış sebeplerle evlendiğimi biliyordum."
27 Temmuz 1991'de Blanchard, Louisiana Golden Meadow'da Gypsy Rose'u dünyaya getirdi. Yeni ebeveynler ilişkilerini bitirdikten sonra da kızları için iletişim halinde kaldılar. Rod, Gypsy Rose'un 'sözde' tıbbi sorunlarını doğumundan üç ay sonra öğrendi.
Blanchard'ın, Gypsy Rose'u hastaneye götürdüğü ve doktorlara bebeğinin gece yarısı sık sık nefes almayı bıraktığı şikayetini yönelttiği kayıtlara geçti. Yapılan testlerden sonra, doktorlar bebekte bir sorun bulamadı ancak anne Blanchard bebeğinin sağlığının tehlikede olduğu konusunda ısrarlarını sürdürdü.
Dee Dee Blanchard çok geçmeden, eski eşine kızlarının uyku apnesi ve kromozomal bir kusur da dahil olmak üzere birçok sağlık sorunu olduğunu anlatmaya başladı. İlk başta Rod, eski eşinin kızları için elinden gelenin en iyisini yaptığına inandı. Sonuçta ona güvenmemek için herhangi bir sebebi yoktu.
Baba Rod Blanchard, eski eşinin gerçekte var olmayan hastalıkları 'tedavi etmek için' kızlarını lüzumsuz ve sıklıkla acı verici tıbbi prosedürlere kasti olarak maruz bıraktığından şüphelenmedi.
Louisiana'da yaşarken Dee Dee Blanchard, sudan bahanelerle kızını hastaneye götürmeye devam etti. Kızının nöbetlerini doktorlara anlatarak nöbet önleyici ilaçlar kullanmasını sağladı. Testler aksini gösterdikten sonra bile kızının kas distrofisi (kas hastalığı) olduğu konusunda ayak diremeyi sürdürdü.
Gerçekte kendisi ciddi bir hastalıktan muzdarip olan anne, kızının rahatsızlıkları arasında; görme bozuklukları, şiddetli astım ve hatta lösemi olduğunu iddia etti. Gypsy Rose, sonunda tekerlekli sandalyeye mahkum edildi. Gypsy Rose'un sağlıklı olduğunu gösteren test sonuçlarına rağmen, birçok doktor annesinin isteği üzerine onu ameliyat etmeye devam etti. Gypsy Rose ayrıca birçok gereksiz ilaç kullanmak zorunda kaldı.
Anne Blanchard, ayrıntılı tıbbi terminoloji bilgisini sergileyerek doktorları kandırmayı başardı. Yöneltilen her soru için cevabı hazırdı. Bunu büyük ihtimalle hemşire yardımcısı olarak çalıştığı geçmişine borçluydu.
Gypsy Rose'un yaşı ilerledikçe, annesi doktorlara Louisiana'yı kasıp kavuran 2005 Katrina Kasırgası'nın kızının tıbbi kayıtlarını yok ettiğini söyleyerek tıbbi evrak gerekliliğinden kurtulmayı da başardı. Bu strateji aynı zamanda Missouri, Springfield'da Habitat for Humanity isimli yardım kuruluşu tarafından inşa edilen yeni bir ev edinmelerinin önünü de açtı.
Bazı doktorlar genç kızın 'hastalıklarından' şüphelense dahi, annesi oyunlarına bu sefer başka doktorları ziyaret ederek devam etti. Kaçınılmaz olarak, bekar bir anne ve ölümcül hastalıklarla mücadele eden zavallı kızının hikayesi gittikleri her yerde manşetlere taşındı.
Hayır kurumları ve başka çeşitli kuruluşlar Dee Dee Blanchard'a ulaştı ve çeşitli imkanlar sundu. Bunların arasında; çeşitli tıbbi tesislere ücretsiz uçuşlar, ücretsiz tatiller, ücretsiz konser biletleri gibi fırsatlar vardı.
İmkanların gelmeye devam etmesini sağlamak için Blanchard, kızına tıbbi tacizlerine devam etti. Ayrıca zaman zaman Gypsy Rose'a vurdu, yatağına bağladı ve hatta çocuğunun 'anlattığı hikayelere' ayak uydurmasını sağlamak için onu aç bıraktı.
Eski kocası Rod Blanchard daha sonra yaptığı açıklamada, "Bence Dee Dee'nin sorunu bir yalanlar ağı başlatması ve sonrasında kaçışı olmamasıydı. Kendini o kadar kaptırdı ki, sanki bir kasırga başladı ve o kadar derine girdi ki kaçış yolu yoktu. Bir yalanı yine başka bir yalanla örtmesi gerekiyordu, bu onun yaşam tarzı haline geldi" diyecekti.
Başlattığı yalanlar silsilesi sonunda Dee Dee Blanchard'ın kanlı ölümüne yol açacaktı.
14 Haziran 2015 tarihinde, Dee Dee Blanchard'ın Facebook sayfasında rahatsız edici bir paylaşım yayınlandı:
"O öldü!"
Kısa süre sonra, sayfada başka bir tüyler ürpertici mesaj belirdi:
"O ŞİŞMAN DOMUZU KESTİK VE O TATLI MASUM KIZINA TECAVÜZ ETTİM. ÇIĞLIĞI O KADAR GÜRÜLTÜLÜYDÜ Kİ... LOL"
Paylaşılan gönderiler, Blanchard'ın arkadaşlarını dehşete düşürdü. Kızı ve kendisinin iyi olup olmadığını kontrol etmek için derhal polisle temasa geçtiler. Polis adrese ulaştığında, buldukları şey Facebook gönderilerinde yazanlardan bile daha tüyler ürperticiydi.
Eve gelen polis, yatak odasında Dee Dee Blanchard'ın kanlı cesedini buldu. Kimliği belirsiz bir saldırgan onu sırtından tam 17 kez bıçaklayarak katletmişti. Ayrıca görünüşe göre, günlerdir ölüydü.
Gypsy Rose Blanchard olay yerinde bulamadı. Bu gelişme Gypsy Rose'u hayatta kalmak için sayısız ilaca ihtiyaç duyan genç, hasta bir kız olarak tanıyan yerel halkta büyük paniğe yol açtı.
Polis, Gypsy Rose'un arkadaşlarından Aleah Woodmansee'den bir ihbar aldı. Woodmansee memurlara, Gypsy Rose'un internetten tanıştığı gizli bir erkek arkadaşı olduğunu ve ilişkilerinin oldukça ciddileştiğini anlattı. Yetkililerin, Gypsy Rose'un aşık olduğu genç adamın, Nicholas Godejohn olduğunu bulması uzun sürmedi.
Polis, Dee Dee Blanchard'ın Facebook sayfasındaki rahatsız edici mesajları oluşturan kişinin IP adresini takip ederek Nicholas Godejohn'un Wisconsin'deki evini tespit etmeyi başardı. Polis memurları orada, Gypsy Rose Blanchard'ı mucizevi şekilde hiçbir desteğe ihtiyaç duymadan kendi başına yürürken bulacaktı.
Sürdürülen araştırmalar ve iki genç aşığın kaçınılmaz itirafları, Dee Dee Blanchard'ı öldürmek ve Gypsy Rose'u köleliğinden kurtarmak için yapılan ayrıntılı planı gün yüzüne çıkardı. Gypsy Rose, daha sonra yaptıkları hakkında konuşurken annesinden kaçmak istediğini söyledi.
Nicholas Godejohn, sevgilisi Gypsy Rose'un talimatı ve yardımıyla cinayetin işlendiği gece eve gelerek Dee Dee Blanchard'ı hayattan kopardı. Sevgililer daha sonra Godejohn'un evine kaçtı ve polis onları bulana kadar burada saklandı. Amerikan ABC News'a göre, yetkililerin çifti tutuklaması Facebook gönderilerinin yaınlanmasının ardından 48 saatten daha az zaman aldı.
Kaçınılmaz olarak dünya, Gypsy Rose Blanchard'ın annesinin sergilediği gibi hasta bir çocuk değil, sağlıklı genç bir kadın olduğunu öğrendi. Vahşi cinayet işlendiğinde Gypsy Rose 23 yaşındaydı ve annesinin sebep olduğu kötü diş bakımı ve aşırı ilaç kullanımına bağlı diş çürümesi gibi sorunları dışında neredeyse tamamen sağlıklıydı.
Silsile halinde ortaya çıkan gerçekler; Blanchard'ların arkadaşları, akrabaları ve yanı sıra hikayeyi duyan herkesi şoka soktu. Uzmanlar artık Dee Dee Blanchard'ın Munchausen Sendromundan muzdarip olduğuna inanıyor.
'Munchausen By Proxy Sendromu' olarak anılan bu durumda, otoritesi altındaki kişilere dikkat çekme uğraşı ön planda. Özellikle çocuklarının sürekli hasta olduğuna inanan ve bunun için doktor doktor dolaşan ebeveynler için kullanılan bir kişilik bozukluğu olarak tanımlanıyor. İleri vakalarda ise ebeveynlerin çocuklarını öldürmesiyle bile sonuçlanabiliyor.
2016 yılında Gypsy Rose Blanchard, ikinci derece cinayetten 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Erkek arkadaşı Nicholas Godejohn ise, birinci derece cinayetten hüküm giyerek müebbet hapse mahkum oldu.
Genç kadın hapishanede bile annesiyle olduğundan daha özgür hissettiğinin altını çizerek, "Hapishane benim için iyi. Annemin bana öğrettiği şeyleri yapmak üzere yetiştirildim. Ancak bunlar pek de doğru değerler değil… Bana yalan söylemeyi öğretti ama yalan söylemek istemiyorum. İyi ve dürüst bir insan olmak istiyorum" dedi.
Gypsy Rose Blanchard şu anda Missouri'deki Chillicothe Islahevinde 10 yıllık hapis cezasını çekiyor ancak Aralık 2023 gibi erken bir tarihte şartlı tahliye edilmesi mümkün.