30.11.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Türkiye, Rusya ve İran, Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen 11. garantörler toplantısında, İdlib’deki ateşkes ihlallerinden endişe duyduklarını belirterek, ateşkesin gözlenmesi konusunda ortak çabaları artırma kararı aldı.
Toplantının kapanış bildirisinde, tarafların Suriye’nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve egemenliğine bağlılıkları vurgulanarak, ülkede DAEŞ, Nusra Cephesi ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin terör listesindeki bağlantılı kişilerle mücadeleye devam edileceğinin altı çizildi. Garantör ülkelerin sahadaki son durumu değerlendirerek üçlü iş birliğini sürdürmeye karar verdiklerine dikkat çekilen bildiride, komşu ülkelerin ulusal güvenliğini hedef alan ayrılıkçı gündemlere karşı ortak duruş sergileneceği ifade edildi.
Taraflar, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde Soçi mutabakatının tümüyle uygulanması gerektiğinde mutabık kalarak, ateşkes ihlallerinden duydukları endişelerini dile getirdi. Garantörler, ihlallerin gözlenmesi için çabalarını artırmaya karar verdi. Bunun için Türkiye-Rusya-İran Ortak Koordinasyon Merkezi’nin görevine atıfta bulunan taraflar, İdlib’deki ateşkesin korunmasının terörle mücadele için önemli olduğuna vurgu yaptı.
Anayasa Komitesi
Taraflar, Suriye’de kimyasal silahların kullanılmasını kınadıklarını belirterek, bu yöndeki raporların Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü nezdinde araştırılması gerektiğine işaret etti. Garantörler, Soçi’deki Suriye Ulusal Kongresi’nde alınan kararlarla uyumlu biçimde, Cenevre’de Anayasa Komitesi kurulması çalışmalarının hızlandırılması için Suriyeli tarafları destekleme kararı aldı.
24 Kasım’da alıkonulanlardan 10’ar kişinin karşılıklı serbest bırakılması için uygulanan pilot projeden memnuniyetlerini dile getiren taraflar, rejim ve muhalifler arasında güven artırıcı önlemler kapsamında “Alıkonulanlar Çalışma Grubu”nun çabalarını iyileştirmekte mutabık kaldı. Garantörler, mülteciler ile ülke içinde yerinden edilenlerin güvenli ve gönüllü biçimde dönüşü için gerekli şartların oluşturulması gerektiğine işaret ederek, bunun için ve bu kişilerin geri dönüşü için uluslararası konferans düzenleme çabaları kapsamında BBM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ile çalışmaya hazır olduklarını belirtti.
Bir sonraki Astana toplantısının Şubat 2019’da yapılmasına karar verildiği kaydedildi.
Türk Dışişleri’nden yapılan açıklamada da, toplantılarda ağırlıklı olarak Suriye ihtilafına siyasi çözüm bulunmasına yönelik çabaların eş güdümlendiği ve sahada yaşanan gelişmelerin ele alındığı bildirildi ve “Bu çerçevede, Anayasa Komitesi ile ilgili istişarelerin yoğunlaştırılması ve Komitenin en kısa zamanda kurulması hususundaki ortak kararlılık ifade edilmiştir” değerlendirmesine yer verildi. Açıklamada, bununla birlikte sonuç bildirisinde yer alan konulara yer verildi.
Sonuna kadar...
Öte yandan BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Suriye’de anayasa komitesi kurulması için yıl sonuna kadar çalışmaya devam edeceğini belirtti. De Mistura’nın ofisinden yapılan açıklamada, Özel Temsilci’nin, Türkiye, İran ve Rusya’nın, İdlib’deki gerginliği azaltma düzenlemelerinin uygulanmasını garantiye almak için harcadıkları çabayı takdir ettiği vurgulandı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Ne yazık ki Özel Temsilci de Mistura, Astana’da Anayasa Komitesi’nin oluşturulması konusunda 10 aydır süren çözümsüzlüğün aşılması yolunda somut ilerleme kaydedilememesinden derin üzüntü duyuyor. Bu, 2018’deki son Astana toplantısıydı ve maalesef muteber, dengeli ve kapsayıcı, Suriyelilerin liderlik ettiği, BM’nin kolaylaştırıcılık yaptığı bir Anayasa Komitesi kurulması konusunda kaçırılmış bir fırsat oldu.”
De Mistura, “Anayasa Komitesi kurulmasının önündeki engellerin üstesinden gelmek için 31 Aralık 2018’e kadar tüm fırsatları değerlendireceğim” ifadelerini kullandı.