17.07.2022 - 06:55 | Son Güncellenme:
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Seri cinayetler işlemeden önce hırsızlık başta olmak üzere çok sayıda suça karışan ve 'yağmurluk giyen katil' olarak bilinen Yoo Young-Chul, Güney Kore'de 2000 yılında 15 yaşında bir kıza tecavüz etmesinin ardından tutuklandı ve 3 yıl cezaevinde kaldı. Birçok kişi cezaevinden çıktıktan sonra eskisine oranla daha sakin bir hayat yaşayacağını düşünüyordu ancak onun planları ise çok farklıydı. Hapiste olduğu sürede karısının açtığı boşanma davası sonucunda ailesini de kaybeden genç adamın insanlara duyduğu nefret daha da arttı. Cezaevinde kaldığı sürede seri cinayetler işlemeye karar veren cani, bunun için planlar yapmaya başladı.
SOKAK KÖPEKLERİYLE DENEME YAPTI
Yoo Young-chul öldürmek için kendine hedef aradığı sırada kurbanları üzerinde denemek istediği teknikleri sokak köpekleri üzerinde uyguladı ve onlarca sokak köpeğini öldürdü. 24 Eylül 2003 sabahı uyandığında ise kendinden emin bir ruh hali içindeydi. Uzun süredir varlıklı kişilere büyük bir nefret besliyordu. İlk kurbanlarının varlıklı kişiler olmasına karar veren Chul, hapisten çıktıktan yaklaşık 2 hafta sonra ilk cinayetini işledi. Seul'ün Sinsa-dong bölgesine giden Chul, burada rastgele girdiği bir evin sakinlerine çekiçle saldırdı. 72 yaşındaki akademisyen Lee Deok-Su ve 68 yaşındaki karısı Lee Eun-Ok bu saldırıda hayatını kaybetti ve Chul’un ilk insan kurbanları oldular. Evde hırsızlık yapıldığı izlenimi oluşturmak isteyen katil, polislerin durumu kötü giden bir hırsızlık olarak değerlendirmesi için evi dağıtarak olay yerinden ayrıldı. Tüm şehirde duyulan feci olay büyük endişe yarattı. Oysa bu cinayetler Chul için sadece başlangıçtı. İlk cinayetlerini takip eden aylarda benzer şekilde yarım düzine cinayet daha işledi. Varlıklı mahallelerdeki zengin ve çoğunlukla yaşlı insanların evlerine giren cani, kurbanlarını çekiçle öldürene kadar dövdü.
Aynı yılın kasım ayında 87 yaşındaki Kim Jong-Seok ve 53 yaşındaki temizlikçisi Bae Ji-Hye'yi öldürdükten sonra, evin içindeki kasayı açmaya çalışırken elini kesen Yoo Young-Chul, olay yerinde herhangi bir DNA örneği bırakmamak için evi ateşe verdi ve kaçtı. Polis ise hala cinayetlerin şaşkınlığını yaşıyordu. Üst düzey yetkililer, toplumda oluşan endişenin sonlanması için olayı soruşturan polislere yoğun baskı yaptı. Soruşturma yürüten polisler, ölen kurbanları bir araya getirdiğinde kurbanlar arasında bir ilişki belirleyemedi. Cinayetlerin neden işlendiği gizemini uzun süre korudu.
CİNAYETLER YÖN DEĞİŞTİRİYOR
Yoo Young-Chul, cinayetlere devam ettiği sırada yeni bir kadınla tanıştı ve ikili arasında ilişki başladı. Ona Seul’de bulunan bir masaj salonunda hayat kadını olarak çalıştığını söyleyen kadın, Chul’un geçmişte cezaevine girdiğini öğrenince ilişki sona erdi. Yeni ilişkisini sonlandıran katil için artık hedef hayat kadınları oldu.
Chul, kadınlardan da en az zenginler kadar nefret ediyordu. Çünkü karısı tarafından terk edilmişti ve kız arkadaşı da onu reddetmişti. Polise, karısını 11 yaşındaki çocukları yüzünden öldürmediğini belirten katil, “Kadınlar ahlaksız olmamalı ve zenginler nelere sebep olduklarını bilmeliler” dedi.
Yoo Young-Chul, 2004 yılının mayıs ayında dairesine bir hayat kadını çağırdı. Kadını feci şekilde döverek öldüren katil, daha sonra cesedi parçalara ayırdı. En az 8 hayat kadınını bu yöntemle feci şekilde öldürdü ve cesetleri paramparça etti. İlk başta cesetleri parçalamakta zorluk yaşayan Chul, bu işlemi daha kolay yapabilmek adına kendi röntgenini çektirdi ve insan vücudunu inceledi.
Polis, katilin daha önce işlediği cinayetlerinin nedenini belirlemek için mücadele ederken, hayat kadınlarının ölümleri ilk etapta kimsenin dikkatini çekmedi. Onlarca kişi öldürmüş olmasına rağmen yakalanmadığı için kendine güveni tavan yapan Yoo Young-Chul, tam da bu noktada yakalanmasını sağlayacak hatayı yaptı. Öldürdüğü hayat kadınlarından birine ait telefonla bir masaj salonunu arayan katil, dairesine yeni bir hayat kadını çağırdı. Ancak masaj salonunun sahibinin şüphelenerek polise haber vermesi sonucu yakalandı.
'ZİHNİMİ AÇIK TUTMAK İÇİN KURBANLARI YEDİM'
Gözaltına alındıktan sonra verdiği ifade de 26 cinayeti kabul eden Chul, verdiği detaylarla polisleri bile şoke etti. Chul, “Zihnimi açık tutmak için parçalara ayırdığım kurbanlara ait bazı vücut parçalarını yedim” ifadelerini kullandı. İtiraflarının ardından 6 Eylül 2004’te mahkemeye çıkan Chul, yargılama esnasında kurbanların ailelerinden özür diledi. Yoo Young-Chul, mahkemede söyledikleri ile bir kez daha herkesi şoke etti. Katil, serbest bırakılırsa cinayetlerine devam edeceğini söylüyordu.
Yoo Young-Chul, polisi kurbanlara ait vücut parçalarını gömdüğü yere götürürken üzerinde yağmurluk olduğu için halk arasında, "yağmurluk giyen katil" olarak anılmaya başladı. Mahkeme esnasında 3 defa hakimlere saldırmaya çalışan katil, bir defa da intihar etmeye kalkıştı.
Savcılar bir duruşma sırasında, "Belirli bir sebep olmadan 26 kişiyi öldüren Yoo, toplumda başkalarıyla yaşamaktan vazgeçen tipik bir seri katil" dedi. 13 Aralık 2004'te Yoo seri cinayetlerden suçlu bulundu. Savcılar hakkında ölüm cezasını istediğinde Yoo onlara teşekkür etti.
İDAM CEZASININ KALDIRILMASINA İTİRAZ ETTİ
Yoo Young-Chul'a verilen ölüm cezası hiçbir zaman uygulanmadı. Kore’de ölüm cezasının kaldırılması Yoo Young-Chul'un da dahil olduğu büyük tartışmalar başlattı. Yoo, konu hakkında, "Benim gibi insanların yaşamaya devam etmesi dünyaya haksızlık olur. İdam cezasının kaldırılmasına itiraz ediyorum'' dedi. Ölüm cezası alan ve şu an 52 yaşında olan Yoo Young-Chul hâlâ cezasını çekiyor.