18.09.2019 - 13:48 | Son Güncellenme:
Belçika'da hamlie kadınlarla yapılan bir araştırmada plasentalarda (döleşi) hava kirliliği partikülleri bulundu.
Araştırma anne karnındaki bebeklerin de doğrudan trafik ve fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan kirliliğe maruz kaldıklarına işaret ediyor.
Uzmanlar, hamilelerin işlek caddelerden uzak durmasını tavsiye ediyor.
Belçika Hasselt Üniversitesi'nde yapılan araştırmada, sigara kullanmayan 25 kadının plasentaları incelendi.
Anne ve fetüsün dolaşım sistemlerini birbirinden ayıran bir organ olan plasenta, dokuların oluşması için gerekli olan besinleri ve oksijeni bebeğe taşıyor, ayırdığı atık maddeleri annenin vücuduna gönderiyor.
Her milimetreküpte binlerce küçük partikül bulundu
Araştırma, annenin soluduğu havadaki partiküllerin plasenta bariyerine sızabildiğini gösteren ilk çalışma olması açısından önem taşıyor.
İncelenen tüm plasentaların cenin tarafında, her bir milimetreküpte binlerce partikül bulundu.
Kirli havaya maruz kalmanın düşük, prematüre doğum ve bebeklerin zayıf doğmasına yol açabildiği biliniyor. Araştırma bunların sadece kirliliğin annelerde yol açtığı inflamatuar yanıttan değil, bizzat parçacıklardan kaynaklanabileceğine işaret ediyor.
Araştırma heyetinin başkanı Prof. Tim Nawrot, ceninde oluşacak hasarın, ömür boyu sürecek sonuçları olduğunu belirterek "Bu, hayatın en hassas dönemi. Çünkü tüm organlar oluşum aşamasında. Gelecek nesillerin korunması için onların kirli havaya maruz kalmasını önlememiz gerekiyor" dedi.
'Dünya nüfusunun yüzde 90'ı kirli hava soluyor'
Nawrot, "Hava kirliliğini azaltmak hükümetlerin görevi, ancak insanlar en azından işlek caddelerden uzak durmalı" diye konuştu.
Mayıs'ta ABD'de yapılan küresel bir araştırmada, hava kirliliğinin tüm organlar ve fiilen tüm hücrelere zarar verdiği sonucuna ulaşılmıştı.
Araştırmada nano-parçacıkların kan-beyin bariyerini aşabildiği ortaya çıkmış, kentlerde yaşayanların kalplerinde milyarlarca bu parçacıklardan bulunmuştu.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünya nüfusunun yüzde 90'ı hava kirliliğinin kabul edilebilir sınırların üstünde olduğu yerlerde yaşıyor.
Kaynak: BBC Türkçe