27.08.2021 - 12:42 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
DEAŞ-K olarak bilinen grup, uzun süredir Amerikan personeline ve diğerlerine yönelik saldırılar planlıyordu. Başkan Joe Biden'ın ABD'nin Afganistan'dan çekilme süresini sınırlamak istediğini söylemesinin bir nedeninin de bu olduğu düşünülüyor.
Perşembe günü, DEAŞ'ın bu bölgesel kolu, Kabil'in göbeğinde terör saldırısına girişti ve Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nın dışında ve yakındaki Baron Otel'de çoklu intihar bombaları patladı. Saldırılarda en az 13 ABD askeri olmak üzere 110 kişi hayatını kaybetti.
Perşembe günkü bombalamaların sorumluluğunu üstlendiği bildirilen grup hakkında bilinenler şöyle:
DEAŞ-K NEDİR?
2014 yılının sonlarında kurulan DEAŞ-K, Afganistan ve Pakistan'da bir DEAŞ kolu olarak faaliyet gösteriyor. Horasan, günümüz Afganistan'ını ve Ortadoğu ve Orta Asya'nın bazı kısımlarını içeren bir bölge için tarihi bir terimdir.
Kurucu üyeler, hem Afgan Taliban'ını hem de Pakistan Taliban'ını terk eden militanları içeriyordu.
Stratejik ve Uluslararası Merkez'de Afganistan uzmanı olan Seth Jones, "DEAŞ, hem Pakistan'a hem de Afganistan'a temsilciler göndermişti. Esasen, bazı hoşnutsuz Pakistan Taliban'ı ve birkaç Afgan Taliban militanını, kendi amaçları için örgüte katılmaya ikna edebildiler." diye anlattı.
2015 YILINDA KENDİLERİNİ YÖNETİCİ İLAN ETTİLER
2015 yılında yayınlanan bir videoda, grubun o zamanki lideri Hafız Saeed Khan ve diğer üst düzey komutanlar, o zamanlar DEAŞ'ın lideri olan Ebu Bekir el-Bağdadi'ye bağlılık yemini ettikten sonra, kendilerini Afganistan'daki yeni bir DEAŞ bölgesinin yöneticileri ilan ettiler.
Stanford Üniversitesi Uluslararası Güvenlik ve İşbirliği Merkezi'ne göre, bölgesel örgüt, halka açık infazlar yapmak, kabile büyüklerini öldürmek ve okulları kapatmak gibi şiddetli yaptırım taktikleri kullandı.
Khan, 2016 yılında bir ABD insansız hava aracı saldırısı sırasında öldürüldü. Bağdadi, 2019'da ABD güçlerinin düzenlediği bir baskında patlayıcı yelek açmasının ardından hayatını kaybetmişti.
DEAŞ-K İLE TALİBAN'IN BAĞLANTISI NE?
Biden'ın Perşembe günü televizyonda yayınlanan konuşmasında belirttiği gibi, ikisi aslında birbirine düşman oluşumlar. Kuruluşundan bu yana DEAŞ-K, şu anda Afganistan'ı kontrol eden Taliban ile çelişiyor.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nden Jones, "Hedefleri gerçekten bir İslami emirlik. DEAŞ-K hem El Kaide hem de Taliban'ın rakibi" dedi.
Birçok Taliban militanı DEAŞ-K'ye katılmak için kaçtı ve iki grup kaynaklar ve topraklar için savaştı.
Stanford merkezine göre bu iki grubun farklılıkları da ideolojik.
Merkez, bu farklılığı şöyle anlattı: "İki grup arasındaki düşmanlık hem ideolojik farklılıklardan hem de kaynak rekabetinden kaynaklandı. DEAŞ, Taliban'ı, meşruiyetini evrensel bir İslami inançtan ziyade dar bir etnik ve milliyetçi tabandan almakla suçladı."
Associated Press'in bildirdiğine göre, Taliban son yıllarda ABD ile müzakere etmeye çalışırken, müzakerelere karşı çıkanların çoğu daha aşırıcı olan DEAŞ'a geçti.
Taliban Perşembe günü havaalanı dışındaki patlamaları kınadı ve ABD'nin saldırıların meydana geldiği bölgeyi kontrol etmekle sorumlu olduğun söyleyerek topu Washington'a attı.
Biden, Perşembe günü odağı tekrar Taliban'a çevirerek, "DEAŞ-K'nin daha fazla yayılmaması Taliban'ın çıkarınadır" dedi.
DEAŞ-K, AFGANİSTAN'DA NE KADAR BÜYÜK BİR TEHDİT?
2017 itibariyle, ABD ordusu, bazı üst düzey liderleri de dahil olmak üzere DEAŞ bağlantılı militanların yüzde 75'ini öldürdüğünü tahmin ediyor.
BM yaptırımlarını izleyenler, örgütün doğu ve kuzey Afganistan'da yaklaşık 2 bin savaşçısı olduğuna inanıyor ancak grubun önemli toprak kayıplarının ardından 'merkeziyetçi anlayışı terk etmek' zorunda kaldığına inanıyor.
Ancak Perşembe günü gerçekleşen saldırıların ardından Pentagon'a verdiği brifingde, ABD Merkez Komutanlığı Başkanı General Kenneth McKenzie, 'DEAŞ'dan gelen tehdidin son derece gerçek' olduğunu ve Kabil'deki hava sahasına yönelik başka aktif tehditler bulunduğunu vurguladı.
TALİBAN'IN ZAYIFLIKLARI
Kongre Araştırma Servisi'ne göre grup, Mayıs ayında Kabil'deki bir kız okulunun bombalanması da dahil olmak üzere bir dizi yüksek profilli saldırının sorumluluğunu üstlendi.
Ancak Perşembe günkü saldırılar, Taliban'ın yeteneklerindeki zayıflıkları da ortaya çıkarabilir. Jones, All Things Thoughd'da, "Bu saldırının gösterdiği şey, Taliban'ın karşı istihbarat ve terörle mücadele yeteneklerinin aslında bir şekilde sınırlı olduğu' dedi ve ekledi: "Saldırıyı ya önceden haber alamadılar, ya da durduramadılar."