09.07.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ - Fransa’da büyük sürpriz yaratan seçim sonuçları tüm dünyada ses getirirken, ülkeyi şimdi nasıl bir siyasi geleceğin beklediği merak konusu. Fransa İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan resmi verilere göre Jean Luc Melenchon’un liderliğindeki Boyun Eğmeyen Fransa (LFI), Yeşiller Partisi (EEVL), Sosyalist Parti (PS) ve Fransa Komünist Partisi’nden (PCF) oluşan solcu ‘Yeni Halk Cephesi’ ittifakı seçimi birinci olarak tamamladı.
Yeni Halk Cephesi, ikinci turun sonunda 182 sandalye kazanarak bütün anketleri yanıltmış oldu. Zira ilk turda birinci olan aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin (RN) benzer sonuç alması bekleniyordu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rönesans Partisi’nin yer aldığı ‘Cumhuriyet İçin Hep Birlikte’ ittifakı 168 sandalye alarak ikinci olurken, ilk turda birinci olan Jordan Bardella’nın liderliğindeki aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi (RN) ise 143 sandalye kazandı ve üçüncülükte kaldı. Sonuçların bu şekilde olmasında katılımın (yüzde 66.67) oldukça yüksek olmasının payı olduğu ifade ediliyor.
Başbakan kim olacak?
Böylece ülkede aşırı sağın iktidara gelmesi engellendi. Ancak resmi sonuçlara göre hiçbir ittifak veya parti 577 sandalyeli Ulusal Meclis’te çoğunluğu sağlayacak 289 sandalye sayısına ulaşamadı. Bu durumda ülke siyasi bir çıkmaza girmiş gözüküyor. Zira ülkeyi yönetecek bir hükümetin kurulması için oldukça farklı görüşlerdeki sol ve merkez partilerin koalisyon için anlaşması ve bir başbakan üzerinde uzlaşması gerekecek. Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, seçimlerin ardından istifa kararı alan Başbakan Gabriel Attal’dan görevde kalmasını istedi. Cumhurbaşkanlığı ofisinden yapılan açıklamada, Macron’un Attal’dan ülkede istikrarı sağlamak amacıyla şimdilik başbakanlık görevinde kalmasını istediği belirtildi. Macron’un geniş tabanlı bir koalisyon hükümeti kurulması için çalışacağı tahmin ediliyor. Bununla birlikte merkez ile sok ittifak arasında uzun bir pazarlık süreci yaşanması bekleniyor. Jean-Luc Melenchon sol cephede dahi oldukça tartışmalı bir isim ve başbakan adayı olarak seçilmesi beklenmiyor.
Bardella tepkili
Öte yandan seçimi kazanamayan aşırı sağ buna karşın sandalye sayısını önemli ölçüde artırdı. Ulusal Birlik lideri Jordan Bardella, ikinci tur öncesi yapılan “doğal olmayan ve onursuz” ittifakın zaferlerine engel olduğunu söyledi. Bardella, “Bu akşam tüm bu ittifaklar Fransa’yı aşırı solcu Jean-Luc Melenchon’un kollarına itmiştir” dedi. RN Ulusal Meclis Grubu Başkanı Marine Le Pen ise, partinin kaybetmediğini zaferin sadece ertelendiğini belirterek, Ulusal Birlik’in mecliste tek başına en çok sandalye kazanan birinci parti olduğunu söyledi. Le Pen de “Zaferimiz sadece ertelendi. Bugünkü sonuçla yarının zaferinin tohumlarının atıldığını düşünüyorum” dedi. RN, yenilgiyi 2027’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine kendilerini hazırlayacak bir zafer olarak görüyor.
Batı dünyası rahatladı
Fransa’da aşırı sağın engellenmesi dünya liderlerinden tebrik mesajlarıyla karşılandı. ABD Başkanı Joe Biden, “Fransa aşırıcılığı reddetti” derken, ülkesinde de aynı şeyin olacağını belirtti. Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise sonucun kendilerini rahatlattığını ve iki ülkenin ilişkileri için önemli olduğunu belirtti. Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransa’daki seçimlerin ‘demokrasiye pek benzemediğini’ ifade ederken, ikinci turun ‘seçmenlerin iradesini manipüle etmek için tasarlandığını’ öne sürdü.
Prof. Dr. Barış Erdoğan: Baraj sistemi işe yaradı!
Cumhuriyetçi Fransız seçmen İspanyol iç savaşının sloganıyla ‘Faşizme Geçit Yok’ (No Pasaran) dedi. İlk turdan birinci çıkan aşırı sağcı Ulusal Birlik’e karşı sol ve klasik cumhuriyetçi sağ partiler ortak bir strateji izlediler. ‘Baraj taktiği’ diyebileceğimiz bir metotla aşırı sağcı adayları durdurdular. Fransa’daki sistemde ilk turda bir aday seçim bölgesinde yüzde 50 üstü oy alamazsa seçim ikinci tura kalıyor. İlk iki aday ve yüzde 12,5 üstü oy alan aday(lar) varsa onlar ikinci turda tekrar yarışıyor. Bu kritik seçimin ikinci turunda böyle 300 kadar bölgede soldan ya da klasik sağdan üçüncü gelen 200 kadar aday yarıştan çekildi. Böylece oylar bölünmedi. Seçmen aşırı sağa karşı sol ya da merkez sağ partilerde birleşti. Doğal olarak kurulan bu cumhuriyetçi cephe stratejik oyla faşizan eğilimleri olan Ulasal Birlik’in önünü şimdilik kesti. Merkez sağ ile sol arasında benzer taktiksel dayanışma 2002 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de yaşanmıştı. O dönem ilk turda merkez sağcı aday Chirac ve aşırı sağcı Le Pen ikinci tura kalmışlardı. Ama ikinci turda Chirac Fransız solunun da desteğiyle yüzde 82 oy alıp kazandı. Fransa halkı ülkeyi kaosa sürükleyebilecek büyük tehlikeler karşında sağ-sol demeden birleşmeyi başarıyor.
Uzmanlar şaşırtan Fransa seçim sonuçlarını Milliyet’e değerlendirdi
HANDE ATILGAN Ankara - İstanbul Arel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Uğur Özgöker, Fransa halkının bir savaş tehdidine karşı tetikte olduğuna işaret ederek, seçmenin, aşırı sağın başarılı olduğu ilk turda hissiyatını yansıttığını ama ikinci turda aklı selime yöneldiğini söyledi. Özgöker, “Başlarının derde girmeyeceğini bilseler yine sağa oy verirlerdi. Baktılar ki dünya hızla 3. Dünya Savaşı’na gidiyor, kıvılcım bekleniyor. Aklı selim tercih yaptı Fransa seçmeni” dedi.
Hukukçu Yunus Emre Erdölen ise “Fransa’da aşırı sağ diğer Avrupa ülkelerine nazaran yepyeni bir şekilde yükselmiyor, yeni bir fenomen değil” derken, “Fransa’da hala aşırı sağ şeytanlaştırılmış şekilde görülüyor. Ana akım olamadılar. Fransız halkı onlar da kazansın ne olacak, demedi. Geçmişteki refleksini gösterdi”
ifadelerini kullandı. Erdölen “Macron sadece aşırı sağı test etmedi, aşırı solu da test ediyor” derken, Filistin konusunun sol seçmende öneminde dikkat çekti.