Eski FBI ajanı Erdal Kaya 1 ay önce şüphelendi! Suikast girişiminin ardındaki 'çember'
13 Temmuz günü Eski ABD Başkanı Donald Trump, yeniden aday olduğu seçimler için Pensilvanya’da düzenlenen mitingde konuşuyordu. "Gizli servisin hatası" olarak değerlendirilecek olaylar zinciri, Trump’ın "Tanrı beni korudu" diyeceği saldırıyı beraberinde getirdi. 20 yaşındaki saldırgan AR-15’ini Trump’a doğrulttu ve kurşun başkan adayının kulağını sıyırdı. Yaşananların ciddi bir güvenlik açığından kaynaklanabilecek olması ihtimalini ise Eski FBI Ajanı Erdal Kaya, Milliyet.com.tr’ye değerlendirdi.
Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – ABD’de takvimler 13 Temmuz’u gösteriyor ve Eski ABD Başkanı ve ABD Başkan Adayı Donald Trump Pensilvanya’da düzenlenen seçim mitinginde konuşuyordu. Ancak mitinge katılanlar ve Trump’da dahil pek çok kişi için beklenmedik saniyeler yaşanmak üzereydi. Art arda gelen 7 el ateş sonunda Trump, sağ kulağından vurulmuş ve tam da olması gerektiği gibi olayın şokuna yenilmeyerek yere çökmüştü. Vurulan tek kişi Trump değildi, seyirciler arasından da 1 kişi vurulup hayatını kaybetti. Trump’a isabet eden öldürücü AR-15 mermisinden saniyeler sonra ise Trump’ın güvenliğinden sorumlu keskin nişancılar saldırganı etkisiz hale getirdi. Saldırıda Trump ciddi bir yara almamış olsa da ilerleyen saatler pek çok ciddi tartışmayı beraberinde getirdi. ‘Amerikalı Aynasız’ adıyla tanınan Eski FBI Ajanı Erdal Kaya, Trump’ın uğradığı saldırıyı "1 ay önce şüphelenmiştim" diyerek Milliyet.com.tr’ye açıkladı.
TRUMP’A YAPILAN SALDIRIDAN 1 AY ÖNCE ŞÜPHE ETTİ
5 Kasım’da 5 aydan kısa süre sonra ABD’de yapılacak başkanlık seçimlerinde mevcut Başkan Joe Biden ve Eski Başkan Donald Trump yarışacak. Ancak ABD’de azımsanmayacak kadar büyük çoğunluk, seçime kadar geçen sürecin bile yeterince adil olmadığı ve Trump’ın çeşitli yollarla yarış dışı bırakılmak istendiği konusunda fikir birliği yapıyor. Eski FBI Ajanı Erdal Kaya, 1 ay önce yakın arkadaşıyla yaptığı bir canlı yayında da ABD gündemine oturan Biden-Trump yarışında bu çeşitli sabotajlar olabileceğine dikkat çekmişti. Kaya o yayında, "Tek isteğim adaletli şekilde seçime gidebilmek, yaşananlar görülmüş şey değil" demişti.
'SALDIRI SADECE FİZİKSEL DEĞİL, AYNI ZAMANDA POLİTİK'
Erdal Kaya, Trump’a yapılan saldırıların bu girişimle sınırlı kalmadığını ifade ederek, politik anlamda da pek çok basit olayın Trump’ın adaylığı aleyhinde kullanıldığını şu sözlerle anlattı.
"Trump için risk sadece olası silahlı saldırı değil. Trump’ın bütün anketlerde ileride olduğu bir gerçekken, ona politik bir saldırı da söz konusu. Kimse için mahkemeye gelmeyecek suçta, Trump için özel yasa yazıldı. Trump’a büyük bir suçlama var ve bunları yapanların hepsi de demokrat. Şu an bunun perde arkasını bilemiyoruz. Demokratlar masa altından gencin kafasını mı doldurdu bilemiyoruz. Gizli servis çok büyük bir hata yapıyor, 120 metre uzun bir mesafe değil bir başkanı koruma çemberi için. Burada bir çatı var ve orada herhangi bir gizli servis üyesi yok. Bu basit hata, gizli servis tarafından yapılabilecek kadar basit bir hata değil. Bence burada gizli servis başkanı ve olay yerindeki takım lideri istifa etmeli. Bu çok büyük bir açık. Miting alanı da başkan adayını korumak için çok kolay bir alan. 3-5 yapı var ve bunlar kulübe gibi. Üstelik koruma planları 1-2 hafta önceden, A, B, C planı olarak yapıyor. Trump’ın adamları mı yaptırdı, demokratlar mı, terör örgütü mü, tek bir eylemci mi yaptırdı bilemiyoruz. Ancak Trump’ın bunu kendi kendine yaptırmadığı konusunda net şekilde eminiz."
GÜVENLİKTE ‘ÇEMBER’ DETAYI
Erdal Kaya, Trump’ın mitingini için gerekli güvenlik önlemlerini alacak kişi olsaydı nelere dikkat edeceğini de açıkladı. Kendi tabiriyle ‘çember’ kuralını şöyle anlattı:
“Ben oradaki güvenlik lideri olsam 1 hafta önceden bölgeyi kontrol ederim. Bu çevrede yaşayan kişilerin kimliklerini tek tek bilirim; binaların konumu, o şehirde başka etkinlik var mı bunlara dikkat ederdim. Trump için orayı izole etmeyi önemserdim. Özellikle podyumun olacağı yeri ben ayarlardım ve bina tepesine dahi çıkılsa, Trump’ın görünmeyeceği noktaya sistemin kurulmasını sağlardım. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, görüş hattını bloke ederdim. Görülmemesi, vurulmaması anlamına geliyor. Zaten ilk çemberde metal detektörleri ve bomba köpekleri olur, keskin nişancıları da konumlandırırdım. 1’inci çember hemen başkanın etrafındaki adamlar, yani başkanın korumaları. Bunlar takım elbiseli korumalar ve üniformalılar. Takım elbiselinin görevi başkanın üzerine atlamak ve onu korumak herhangi bir şeye karşı saldırıya bu insanlar geçmiyor. Saldırıya geçenler yine yakın çevredeki üniformalılar. 2’nci çember insanların yani mitingi izlemeye gelenlerin olduğu nokta. 3’üncü çember ise mesela 50 ila 100 metre ötesinde; kim giriyor, kim çıkıyor bunların denetlendiği ve sniper’ların olduğu nokta.”
SNIPER’IN YANINDA AR-15 OLMALIYDI
Saldırının ilk saatlerinden itibaren suikastçının silahının AR-15 olduğu yönünde pek çok görüş vardı. Bu silah daha önce dünya çapında konuşulan büyük saldırılarda da kullanılmıştı. Yeni Zelanda, Florida, Las Vegas’ta ve uzayıp giden 11 yıllık listedeki 11 saldırının yapıldığı silah da AR-15’ti. Üstelik ironik bir nokta da vardı. Donald Trup ABD Başkanı olduğu dönemde bu silahın yasaklatılmasını istemişti. Eski FBI Ajanı Erdal Kaya da henüz ilk dakikalarda bunun bir AR-15 ile yapılmış olabileceği yönünde konuştu. Washington Post'un haberine göre 20 yaşındaki saldırgan Thomas Matthew Crooks, bir AR-15 tercih etmiş ve ABD’de her 20 kişiden birinin sahip olduğu bu silahı yalnızca 500 dolar karşılığı almıştı. Peki neden bu silah tercih edildi? Erdal Kaya, “AR-15, genelde 30 mermili, 5.56 çapında magazin kapasitesi olan bir mühimmat atabilen semi otomatik, yani her tetiğe basılınca 1 mermi çıkan bir silah. Siviller de ABD’de yüzde 99 oranında semi otomatik AR-15’e sahip. Bu silah, 500 metreye kadar isabetli atış yapabilir. Küçüktür, hafiftir kullanımı kolaydır ama saniyede 800 ila 900 metre hızla atış yapar. Hızlıdır, zarar verme gücü yüksektir. Atışı kolay ve isabet oranı çok etkili bir silahtır” diye anlattığı silahın, Trump saldırısındaki yerini de açıklayarak sözlerini noktaladı:
“Bu saldırıda ise Trump’ın vurulduğu mesafe göz önünde bulundurulduğunda inanılmaz kolay bir atıştı. Muhtemelen acemi biri olduğundan isabetli bir atış yapamadı. Şu an pek çok ülkede askerlerin kullandığı bir tüfektir. Benim bile 7-8 AR-15’im var. Atış isabetli olsaydı Trump şu an bizimle olmayabilirdi. İnsan vücudunda ete baya zarar veren bir silah olan AR-15, kemiğe değdiğinde ise kemik direkt paramparça oluyor. Bazı insanlar, gizli servis çok güzel bir reaksiyon gösterdi ve anında saldırganı etkisiz hale getirdi diyor. Gizli servisin sniperları saldırganı direkt vurdu ve evet hemen vuruldu. Ancak saldırganın atış yapmasına izin verdiler. Asıl o atışa hiç izin verilmemesi gerekiyordu. Normalde sniper’ın yanında bir AR-15 olmalı. Çünkü sniper’ın atışı yavaş olur. Yani önce doldurması, dürbünden bakması gerekir. Bu da sniper’ı yavaşlatır. Bu nedenle yakın mesafede özellikle AR-15’li kişinin ani müdahale için hazır olması gerekiyor. Normalde sniper ve AR-15’li birlikte olur ve sniper’ın da yakın çevresini AR-15 korur. Orada bu yoktu. Bunlar bence olması gereken şeylerdi.”
