Dünyanın en ölümcül kültleri: Toplu zehirlenmeler ve intiharlar ön planda
30.04.2023 - 11:52 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
Kenya'da kendilerini aç bırakarak öldüren tarikat üyelerinden sonra İngiliz medyası dünyanın en korkunç tarikatlarını yazdı. Söz konusu grupların karıştığı olayların detayları oldukça dikkat çekici.
Geçtiğimiz hafta Kenya'da meydana gelen olayda 'Açlık tarikatı' üyesi 100'den fazla kişinin Hz. İsa aile buluşmak için yemek yemeyerek öldükleri ortaya çıktı.
Polis açıklamasında 14 tarikat üyesinin gözaltına alındığı kaydedildi. Kenya Kızılhaç’ı kayıp 112 kişinin hala bulunamadığını açıklarken, yetkililer 33 kişinin ise tarikattan kurtarıldığını ifade etti. Tarikatın lideri ise bölgede 1000'den fazla cesedin bulunacağını aktardı.
TEK TEK LİSTELEDİLER
İngiliz DailyMail gazetesi ise dünyadaki en korkunç tarikatların listesini derledi. Listenin ilk sırasında ABD merkezli 'İsa'nın Müritleri' tarikatı yer aldı. 1954'te Indianapolis'te kurulan tarikat 1978'de trajik bir sonla karşılaştı.
ABD'li Leo Ryan isimli yetkili tarikatta ortaya çıkan taciz iddialarını araştırmak için tarikatın merkezine gitti ancak Ryan talihsiz bir şekilde öldürüldü.
Ryan'ın ölümünden sonra ABD ordusunun bölgeye geleceğinden korkan tarikat üyeleri siyanür içerek intihar etti. Siyanürü reddedenlere ise söz konusu madde zorla içirildi, bazı tarikat üyeleri ise ormana kaçarak izini kaybettirdi.
TANRININ ON EMRİ
1989 yılında güneybatı Uganda'da Meryem Ana'yı gördüklerini iddia eden kişiler tarafından kuruldu. Tarikatın birincil hedefleri, kıyamette lanetlenmekten kaçınmak için İsa Mesih'in sözünü yaymak ve On Emir'e uymaktı.
On Emir korkusu tarikat arasında o kadar güçlüydü ki, liderleri 'Komşuna karşı yalancı şahitlik yapmayacaksın' diyen dokuzuncu emri çiğnememek için komşularıyla bile iletişimi kesti.
Tarikatın liderleri 1990 yılında 10 yıl içinde kıyametin geleceğini öne sürdüler ve bir son için hazırlanmaya başladılar. Yeni bir milenyumun başlangıcı yaklaşırken tarikatın üyeleri çılgına döndü. Giysileri ve sığırları dahil olmak üzere eşyalarını sattılar ve gelirleri tarikat liderlerine teslim ettiler.
2000 yılında kıyamet kopmayınca eleştirilerin odağı olan tarikat birçok üyesinin katıldığı bir parti düzenledi. Söz konusu partide ise bir anda büyük bir patlama duyuldu ve yangın başladı. Korkunç yangında 530 kişi hayatını kaybetti.
Patlamayı araştıran Uganda polisi ülkenin güneyinde tarikata ait bölgelerde yüzlerce ceset daha buldu. Cesetlerin birçoğu bıçaklanmış ve zehirlenmişti. Bölgede ölen toplam kişi sayısının ise 925'e yükseldi. Tarikatın üst düzey yetkililerinin ise nerede olduğu hala bilinmiyor.
CENNETİN KAPISI
Yine ABD merkezli olan bu tarikat dünyaya intiharlar ile gündeme geldi. Araştırmacılar grubu Hristiyan binyılcılık, Yeni Çağ ve ufolojinin bir karışımı olarak tanımladılar ve bu nedenle bir UFO dini olarak nitelendirildi.
Grubun takipçilerinin temel inancı, insan doğalarını reddederek kendilerini ölümsüz dünya dışı varlıklara dönüştürebilecekleri ve UFO'da yaşarken cennete yükselebilecekleriydi. Ekim 1996'da tarikat California, Santa Fe'de büyük bir ev kiraladı.
Tarikatın kurucularından Marshall Applewhite, 19-20 Mart tarihlerinde toplu intiharın 'bu Dünya'yı boşaltmanın tek yolu' olduğunu söylediği son bir mesajı videoya kaydetti.
Hale-Bopp Kuyruklu Yıldızı'nı (20. yüzyılın en çok gözlemlenen kuyruklu yıldızlarından biri) bir uzay aracının takip ettiğini ve intihar edenlerin ruhlarının bu UFO'ya cennete bineceğini söyledi. Applewhite ve 38 takipçisi hazırlamak için elma sosu veya pudingle karıştırılmış bir zehir aldı ve intihar etti.
AUM SHİNRİKYO
Aum Shinrikyo (Yüce Gerçek) tarikatı 1987'de Shoko Asahara tarafından kurulan yeni bir Japon dini hareketi ve kıyamet günü grubuydu.
Söz konusu tarikat Hinduizm'in yanı sıra erken Hint Budizmi ve Tibet Budizmi'nin unsurlarından yararlanırken, aynı zamanda Hıristiyan binyılcı fikirleri de benimsedi. Söz konusu tarikat Tokyo metrosuna zehirli gazlarla saldırı düzenledi, saldırıda 13 kişi öldü.
Tarikatın lideri Tsutsumi Sakamoto 4 Şubat 2004'te Japonya'da 'yüzyılın davası' olarak adlandırılan gelişmede ölüm cezasına çarptırıldı.
Asahara'nın akli dengesi yerinde olmadığı gerekçesiyle yapılan itirazlar reddedildi ve saldırıdan 23 yıl sonra 6 Temmuz günü asılarak öldü.
GÜNEŞ TAPINAĞI
Kanada, Fransa ve İsviçre'de faaliyet göstermiş olan bu tarikat fikirlerinin Tapınak Şövalyeleri'nin ideallerine dayandığını iddia eder. Söz konusu tarikatta ilerleme, seviye belirleme ve derece sistemi yer alıyordu. Ancak Ekim 1994'te işler korkunç bir hal aldı.
Tony Dutoit adlı bir adamın henüz üç aylık olan oğlu grubun Kanada'nın Quebec kentindeki Morin-Heights merkezinde öldürüldü.
Bebek tahta bir kazıkla defalarca bıçaklandı. Cinayetten bir süre sonra, 15 üye zehirle intihar ederken, 30 kişi vurularak ve boğularak öldürüldü.
İsviçre'deki kurbanların çoğu aynalarla kaplı gizli bir yeraltı şapelinde bulundu ve tören kıyafetleri giymiş bir daire içinde yatıyordu.
Çoğunun kafasına plastik torba geçirilmişti ve her biri başlarından vurulmuştu. Kurbanların çoğunun vurulmadan önce uyuşturulduğuna dair kanıtlar bulundu.
Bir başka toplu ölüm olayı, 15-16 Aralık 1995 tarihleri arasında, bu kez Fransız Vercors dağlarında meydana geldi. Ölenlerden ikisinin kendilerini öldürmeden önce diğerlerini vurduğu öğrenildi. Ölüler, 13 yetişkin ve üç çocuktu.
