21.10.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamayan muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın akıbeti önceki gece Suudi Arabistan tarafından gelen itiraf gibi açıklama sonrası belli oldu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın planlı bir cinayet sonucu öldüğü değil, “yaşanan arbede sonucu vefat ettiği” ifadesi dikkati çekti. Ancak bu açıklama hem diplomatik çevrede hem de uluslararası basında şüpheyle karşılandı. ABD Başkanı Donald Trump ise konuya temkinli yaklaştı.
Trump, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi hakkında, “Suudilere bazı sorularımız olacak. Bu konuda Kongre ile birlikte çalışacağız” açıklamasını yaptı ve Suudi Arabistan’ın “Kaşıkçı’nın ölümüyle” ilgili açıklamasının “güvenilir” olduğunu savundu. Riyad yönetiminin açıklamasının “ilk büyük adım” olduğunu söyleyen Trump, “Ancak kendi değerlendirmemiz henüz bitmedi. Şu anda (bir sonuca varmak için) erken” dedi.
Trump ayrıca, Riyad yönetiminin Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili yaptığı tutuklamaların “çok önemli olduğunu” belirtti. ABD ile Suudi Arabistan arasındaki 110 milyar dolarlık silah anlaşmasının akıbeti sorulan Trump, söz konusu anlaşmayı korumak istediğini vurguladı. Trump, onun yerine Suudi Arabistan’a “bir tür yaptırım” uygulamayı tercih edeceğini kaydetti. Trump’ın temkinli açıklamaları ABD içerisinde kimi çevrelerce tepkiyle karşılanırken, uluslararası anlaşmazlıklarda sıklıkla ambargo ve yaptırım kozunu gündeme getiren Trump’ın söz konusu ülke Suudi Arabistan olunca daha farklı bir tavır takınması dikkat çekti.
Açıklama ‘şüpheli’
Trump, Suudi Arabistan’ın Kaşıkçı’nın “ölümüyle” ilgili açıklamasının “güvenilir” olduğunu savunsa da Senato ve Temsilciler Meclisinin önemli isimleri söz konusu bilgi paylaşımını “şüpheli” buluyor. Ayrıca bazı senatörler Trump’a Magnitsky Yasası kapsamında bir soruşturma açılması çağrısını da yineliyor.
ABD’nin önde gelen dergilerinden The New Yorker yayımlanan makelede ise, Trump’a eleştiriler yöneltildi. Makalede, “Trump, insan hakları savunuculuğundan daha çok, Suudilerin avukatı gibi davranmaya devam ediyor” ifadesi kullanıldı.
Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi ABD’nin başkenti Washington’da protesto edildi. Aktivistler, Beyaz Saray önünde toplanarak, Suudi Prens Muhammed bin Selman ve Donald Trump kılığına girdi ve ellerinde “Sen benim otelimde kal, ben sana silah satayım” yazılı pankartlarla, Trump ve Selman’ı eleştirdi.
SUUDİ YÖNETİMİNE TEPKİLER ÇIĞ GİBİ
Suudi Arabistan’ın açıklamasının ardından tüm dünyadan ‘şeffaf soruşturma’ ve adalet çağrısı geldi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kaşıkçı’nın ölümünden derin üzüntü duyduğunu bildirdi. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric tarafından yapılan açıklamada, Gueterres’in Cemal Kaşıkçı’nın ölümüne ilişkin hızlı, kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma yapılması, suçluların sorumlu tutulması çağrısında bulunduğu ifade edildi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajani “Acilen, Cemal Kaşıkçı’nın ölümüne ilişkin kanıtların incelenmesini sağlayacak titiz bir uluslararası soruşturma başlatılmalı” paylaşımını yaptı.
Uluslararası Af Örgütü, Kaşıkçı olayıyla ilgili Suudi Arabistan soruşturmasının bir aklamaya dönüşmesinden kaygı duyulduğunu bildirdi. Suudi Arabistan’da yürütülen soruşturmanın “tarafsızlığı” noktasında soru işaretlerine dikkat çekildi ve BM tarafından bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulunuldu.
Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Kaşıkçı’nın öldürüldüğünün açıklanmasının ardından, hala olayın tam olarak aydınlatılmadığını belirterek, bu konunun aydınlatılmasını talep ettiklerini söyledi.
İngiliz basınına konuşan İngiltere Dışişleri yetkilileri, “Biz Suudi Arabistan’dan gelen haberi ve atacağımız sonraki adımları ele alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise Kaşıkçı’nın öldürülmesi en ağır şekilde kınanarak olayla ilgili halen birçok sorunun cevap beklediği belirtildi.
İspanya, Hollanda ve Danimarka hükümetleri de Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Suudi Arabistan yönetimine tepki gösterdi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü de, Suudi Arabistan yönetimine, olayın tüm boyutlarıyla aydınlığa çıkarılması için uluslararası baskı uygulanması çağrısında bulundu.
AB: CİNAYET ENDİŞE VERİCİ
Avrupa Birliği (AB), Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin kapsamlı, güvenilir ve şeffaf soruşturma yapılmasını istedi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, “Kaşıkçı’nın ölümüyle iligili detaylar ve 1963 Viyana Konsolosuluk Sözleşmesi’nin şok edici şekilde ihlali çok endişe vericidir” vurgusu yaptı.
Son röportajı yayımlandı
S.Arabistan tarafından öldüğü doğrulanan Cemal Kaşıkçı’nın 15 Ağustos’ta Suriye konusunda katıldığı bir televizyon programında yaptığı konuşma yayımlandı. İstanbul’dan yayın yapan rejim karşıtı Syria TV’nin, 15 Ağustos’ta yaptığı ama ölüm açıklaması üzerine ilk kez yayımladığı röportajda, Kaşıkçı, Türkiye’yi överken, Suudi kraliyetini eleştiren değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin Suriye’de yürüttüğü Afrin operasyonunda muhteşem bir başarı elde ettiğini vurgulayan Kaşıkçı, Suudi Arabistan’ın ise Suriye konusunda artık kilit bir oyuncu olmadığını ifade etti.
‘Emir almadan hareket etmem’
Kaşıkçı’nın yazarlık yaptığı Washington Post gazetesinde yayımlanan haberde, Kaşıkçı’nın cesedinin nerede olduğunun halen bir soru işareti olduğuna dikkat çekildi. Gazete, Suudi makamlarca görevden alındığı açıklanan Suud el Kahtani’nin Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a çok yakın olduğunu yazarken, bu kişi tarafından daha önce sosyal medya üzerinden yapılan bir açıklamayı gündeme taşıdı. Habere göre, “Kahtani geçen yıl attığı ve görevden alınmasının ardından şu an çokça paylaşılan tweet’inde şunları söylüyordu: Emir ya da yönlendirme olmadan kendi başıma hareket edebileceğimi sanıyor musun? Ben bir çalışanım ve Kral ve Veliaht Prens’in emirlerinin güvenilir bir uygulayıcısıyım.” Bu açıklamanın, görevden alınan ismin emir almadan hareket etmesi ihtimalini zayıflattığına dikkat çekildi.
KURTULMUŞ’TAN SERT TEPKİ
‘Bu işten sıyrılmak mümkün değil’
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin, “Türkiye, bu anlamda bu ortaya konulan çirkin, ürkütücü, korkunç, insanlık dışı, uluslararası hukuka aykırı bu işin arkasını bırakmayacak” dedi. Konya’da gazetecilerle bir araya gelen Kurtulmuş, elim hadiseye “Cemal Kaşıkçı” olayı yerine, “İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu olayı” denilmesinin daha doğru olacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Şunu çok açık, bir kez daha ifade etmek isteriz ki Türkiye bu kesinleşmiş delil ve bulgular ortaya çıktığında bunları dünya kamuoyuyla paylaşmaktan asla imtina etmeyecektir. Türkiye, bu anlamda bu ortaya konulan çirkin, ürkütücü, korkunç, insanlık dışı, uluslararası hukuka aykırı bu işin arkasını bırakmayacak. Dolayısıyla bunu, ‘falanca işledi’ diyerek, herhangi bir şekilde bu suçun üzerinden eğer suç kesinleşirse Suudi yönetiminin bir şekilde sıyrılmasının mümkün olmadığını düşünüyorum. Uluslararası camianın da buna müsaade edeceğini zannetmiyorum.” l KONYA DHA
‘Kimse kuşku duymasın açığa çıkartılacak’
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine ilişkin, “Türkiye ne olmuşsa onu açığa çıkartacaktır” dedi. Türkiye’nin Kaşıkçı konusunda hem Suudi yetkililerle hem de bağımsız olmak üzere iki ayrı soruşturmay yürüttüğüne dikkat çeken Çelik, olayın başından beri, “Türkiye’nin bu soruşturmayı nasıl yürüttüğü, hadiseyi örtbas mı edeceği” şeklinde maalesef birtakım kara propaganda merkezlerinden yayınlar yapıldığını dile getirerek, “Başından beri söyledik. Hiçbir şekilde Cumhurbaşkanımızın Kızılcahamam’da ifade ettiği gibi, gerçek neyse o ortaya çıkarılacak. Suudi Konsolosluğu Suud toprağı sayılsa da Türkiye Cumhuriyeti topraklarının sınırları içinde olmuştur. Bunun açığa çıkması bizim namus borcumuzdur” diye konuştu.
‘Katillerin cezasını çekmesini istiyoruz’
Türk Arap Medya Derneği (TAM) Başkanı Turan Kışlakçı, Cemal Kaşıkçı’nın “eli kanlı katillerce” katledildiğini söyledi. “Cemal için adalet istiyoruz. Cemal’in katillerinin bunun cezasını çekmesini istiyoruz” diyen Kışlakçı, “Ancak sadece 18 adamın değil, bunlara emir veren iradenin de cezalandırılmasını istiyoruz. Emri veren iradenin de hesap vermesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Parçalara ayırılıp ülkesine götürüldü’
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın cesedinin nerede olduğuna dair tartışmalar devam ediyor. Adli Bilimciler Derneği Adli İstihbarat Komisyonu Başkanı Mete Uzgur, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Adli tıpçıların ne yapabilecekleri bellidir. Şunu söyleyebilirim; elemanları veya infaz timi zaten suikast operasyonlarının aktif görevlileridir. Şayet ortada bir cinayet var ve infaz timinde de adli tıp uzmanı varsa, iz bırakmamak için en titiz çalışmayı izole bir ortam oluşturarak yapmıştır” dedi.
Uzmanlık görevi gereği çok fazla ayrıntıya girip, suça meyilli kişilere yol göstermekten kaçındığını özellikle belirten Uzgur, şunları söyledi: “Bana göre, Kaşıkçı’nın cesedi Suudi adli tıp uzmanı tarafından parçalara ayırılarak valizlere konuldu. Ceset parçaları 15 kişilik ekip tarafından Türkiye’den kaçırıldı. İçeride akıl almaz işler yapıldığını düşünüyorum. Cesedi ufalamak için kanının tamamen akıtılmış olması gerekiyor. Parçalara ayırılan ceset parçaları, ‘x ray’ cihazında tespit edilemez. Ceset kokusunu önlemek için bir çok yöntem kullanılmış olabilir. Örneğin kedi kumu bile bu yöntemlerden biri olabilir. Kaşıkçı’nın cesedinin Türkiye’de bırakılması, asitte eritilmesi veya bir yere gömülmesi mümkün değil. Ceset izine Türkiye’de rastlanması diplomatik krizi derinleştirir. Ufaladıkları ceset parçalarını yanlarında götürüp, Suudi Arabistan’daki bir asit kuyusuna atmışlardır.”- MERT İNAN İstanbul
Suudi Arabistan: Hesaba çekilecekler
Cemal Kaşıkçı cinayetinin itirafını içeren açıklamanın ardından Suudi Arabistan’dan bir açıklama daha geldi. Suudi Arabistan Adalet Bakanı Velid es-Samani, Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’daki açıklamasında, “Kaşıkçı olayı, Suudi Krallığı’nın egemen olduğu bir toprak parçasında gerçekleşti” dedi. Kraliyetin yolunun adaletin tesisi olduğunu ve bundan hiçbir zaman ayrılmayacağını vurgulayan Samani, bazı eksiklerin tamamlanmasının ardından davanın Suudi yargısına ulaşacağını ve ülkesindeki yargının tam bağımsız olduğunu iddia etti. Davanın Suudi Arabistan’da izlenen sürece tabi olacağını aktaran Samani, kim olursa olsun bu konuda ihmalkar davranan herkesin hesaba çekileceğini, bunun bir ‘laf’ değil işlerliği olan bir gerçek olduğunu dile getirdi.
Altı ülkeden Suudi yönetimine destek
Tepkilerin odağındaki Suudi Arabistan’a 6 ülkeden destek geldi. Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Filistin, Yemen ve Cibuti, Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından Suudi Arabistan’ın aldığı kararla ilgili Kral Selman bin Abdulaziz’e destek verdiklerini açıkladı. Mısır’dan yapılan açıklamada, soruşturmaların ilk sonuçlarının memnuniyetle karşılandığı belirtilirken, Kral Selman’ın aldığı karar ve önlemlerin hukukun ilkelerine ve adaletin uygulanmasına uygun olduğu ifade edildi. BAE de Kral Selman’ın kararlarının övgüye değer olduğunu kaydederken, Filistin’den ise Kral Selman ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman liderliğindeki Suudi Arabistan’ın adalet ve ilke devleti olarak kalacağı açıklaması yapıldı. İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Parlamentosu ve Körfez İşbirliği Konseyi’nden de Suudi Arabistan’a destek mesajları geldi.