Çocukları öldüren bombardıman istifa getirdi

Eski Kolombiya Devrimci Silahlı Güçlerinin (FARC) barış anlaşmasını kabul etmeyen unsurlarına yönelik bombardımanda, 8 çocuğun öldüğünün ortaya çıkması üzerine, Kolombiya Savunma Bakanı Guillermo Botero istifa etti.

Senato'nun, ülkenin güneyindeki Caqueta yönetim bölgesi kırsalında, ağustosta FARC muhaliflerinin hedef alındığı hava saldırısında, 12 yaşında bir kız çocuğunun da aralarında bulunduğu, reşit olmayan 8 kişinin hayatını kaybettiğini gizlediği gerekçesiyle azlini istediği Botero, Devlet Başkanı Ivan Duque ile bir araya geldiği toplantının ardından görevi bıraktı.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Devlet Başkanı Duque, Botero'nun istifasını kabul ettiğini ve Genelkurmay Başkanı Luis Fernando Navarro'nun yeni Savunma Bakanı olarak atandığını duyurdu.

Duque, "fedakarlığı ve liderliği" için teşekkür ettiği Botero'nun bakanlığı döneminde, güvenlik konusunda "harika sonuçlar" elde edildiğini savundu.

FARC muhalifleri ve ülkedeki diğer büyük silahlı isyancı sol grup Ulusal Kurtuluş Ordusuna (ELN) büyük darbeler vurulduğunu ifade eden Duque, Botero'nun, ülkedeki kaçırma olaylarını yarı yarıya düşürdüğünü, cinayetleri de yüzde 2 azalttığını belirtti.

Kolombiya ordusu, Caqueta yönetim bölgesine bağlı San Vicente del Caugan kentinde, FARC muhaliflerinin kampına 30 Ağustos'ta hava saldırısı düzenlemiş, aralarında örgütün üst düzey isimlerinden Gildardo Cucho'nun da bulunduğu çok sayıda militanın öldürüldüğü, ertesi gün bizzat Devlet Başkanı Duque tarafından duyurulmuştu.

Senato'da önceki gün Botero'nun azli için yapılan oturumda konuşan muhalif Senatör Roy Barreras, söz konusu operasyonda, FARC muhaliflerinin dağa kaldırdığı yaşları 12 ile 17 arasında değişen çocukların da öldüğünü ve Botero'nun bu hususu kamuoyundan gizlediğini açıklamıştı.

Barreras, Adli Tıp raporuna göre, operasyonda hayatını kaybedenlerin sayısının hükümetin açıkladığı gibi 14 değil 15 olduğunu, ayrıca bazı cesetler üzerinde yaş tespiti yapılamadığını belirtmişti.

Botero ise ellerinde, kampta yaşları 18'den küçük kişilerin bulunduğuna dair bilgi olmadığını iddia ederek, kendini savunmuştu.

Ülke basınındaki haberlerde ise güvenlik güçlerinin, operasyondan önce birçok kez bölgede zorla silah altına alınan çocukların varlığına dair bilgilendirildiği vurgulanmış, Başsavcılığın bölgedeki sözcülerinden Herner Carreno, öldürülen çocukların kendi rızaları ile kampta bulunmadığına, dahası örgütün ideolojik eğitiminden geçirildiklerine, dolayısıyla silah taşımadıklarına işaret etmişti.