AKP lideri Tayyip Erdoğan’ı 10 Aralık’ta Beyaz Saray’da bir öğle yemeğinde ağırlayacak olan ABD Başkanı George W. Bush, bu görüşme ile hem Irak konusunda "yakın işbirliğine" ihtiyaç duyduğu yeni Türk hükümetiyle "sağlam bir başlangıç" yapmayı, hem de Ankara’ya, Avrupa Birliği’ne (AB) ve Müslüman toplumlara ayrı ayrı mesaj vermeyi hedefliyor.
Siyasi yasağı nedeniyle milletvekilliği seçimlerine giremeyen ve hükümette rol almayan Erdoğan’ın, Beyaz Saray’da ağırlanacak olması, kendisinin birçok başkent gibi Washington’da da, "Türkiye’de seçimle işbaşına gelmiş yeni yönetimin asıl lideri" olarak algılandığını yansıtıyor. Bush yönetimi, bu davetle Ankara’ya, "Erdoğan’a milletvekilliği ve başbakanlık yolunun açılmasını beklediği" mesajını iletiyor.
Davetin ikinci önemli yönü, zamanlaması. Bush’un, Erdoğan ile AB’nin Kopenhag Zirvesi’nin hemen öncesinde görüşecek olması, Avrupa başkentlerine, "Türkiye’ye müzakere tarihi vermenizi bekliyoruz" mesajının Washington’dan,
son aşamada bir kez daha ve en üst düzeyde iletilmesine zemin hazırlıyor.
Başkan Bush, Erdoğan’a olağan protokolün dışında bir davet yaparak, AKP hükümetiyle "çok yakın işbirliğine niyetli" olduğunu gösteriyor. Bu, aynı zamanda, "seçimle işbaşına gelen, demokratik değerlere bağlı olduğunu söyleyen" bir siyasi partinin "İslamcı" kökeninin Washington’da rahatsızlık yaratmadığını yansıtıyor. Bush yönetimi, Erdoğan’ı bu çerçevede, "müslüman demokrat" bir siyasetçi olarak davet etmekle, İslam dünyasına da mesaj veriyor.
Buluşmanın perde arkasıBu konudaki karar sürecinden haberli bir kaynağa göre, AKP liderine Beyaz Saray yolu şöyle açıldı: AKP, Erdoğan - Bush görüşmesi için, özel kanallardan Washington’da zemin yokladı. ABD yönetimi, Erdoğan’la görüşmek istiyordu. Ancak bunun düzeyi ve zamanlaması konusunda, kendi içinde ‘protokolcüler’ ve ‘pragmatistler’ olarak ikiye bölündü. Bir grup, Erdoğan’ın Beyaz Saray’a davet edilmesinin, "Başbakan Abdullah Gül’ü rencide edebileceği, Türk Genelkurmayı’nda rahatsızlık yaratabileceği ve Ankara’daki geçiş sürecini güçleştirebileceği" uyarısında bulundu. Diğer grup ise, "Erdoğan’ın, Avrupa ziyaretleri sorun yaratmadı. Başbakan Gül’ün bu konuda rahatsızlığı yok. Kaldı ki, Erdoğan başbakanlık yolunda ve yeni hükümetin asıl lideri. Onu davet etmek, AKP’nin reformcu söylemine de destek açısından önemli" dedi. Sonunda bu "pragmatist" grup ağır bastı ve davet, Erdoğan’a iletildi.