07.07.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
İran’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda oyların yüzde 53.7’sini alan Türk kökenli Tebriz Milletvekili Mesud Pezeşkiyan yarışı kazandı ve ülkenin 9’uncu cumhurbaşkanı oldu. Reformist Pezeşkiyan’ın rakibi olan eski Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri muhafazakar Said Celili ise oyların yüzde 44.3’ünü aldı. Pezeşkiyan 16.3 milyon oy alırken, Celili ise 13.5 milyon oyda kaldı. Pezeşkiyan, 2005’ten sonra İran’da cumhurbaşkanı seçilen ilk reformist isim oldu. Pezeşkiyan, ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından resmen onaylandığı resmi bir tören sonrasında mecliste yemin edecek ve görevine başlayacak.
Pezeşkiyan seçim sonuçlarının kesinleşmesinin ardından sosyal medya hesabından yaptığı ilk açıklamada, “Sevgili İran halkı, seçimler sona erdi ve bu bizim yolculuğumuzun sadece başlangıcı. Önümüzdeki zorlu yol, ancak güven, birliktelik ve gönül birliği ile aşılabilir. Elimi size uzatıyorum ve sizi bu yolda yalnız bırakmayacağıma yemin ediyorum. Siz de beni yalnız bırakmayın” ifadelerini kullandı.
İzin verilecek mi?
Reformist Mesut Pezeşkiyan seçim döneminde yürüttüğü kampanyasında, iç ve dış politikaya ilişkin sorunların çözümlerine yönelik açıklamalarda bulunmuştu. Pezeşkiyan, ülkedeki zorunlu başörtüsü, etnik ayrımcılık ve mezhep ayrımcılığı konularına vurgu yapmış, mevcut internet kısıtlamalarının büyük bir oranda kaldırılacağı, ekonomi, adalet ve iç sorunlarını çözeceği vaadini vermişti. Batı ile daha iyi ilişkilerin kurulması gerektiğini savunan Pezeşkiyan, Batı ile ilişkileri normalleştirme, ABD ile nükleer anlaşmaya geri dönerek uluslararası yaptırımları kaldırma ve bölge ülkeleri ile ilişkileri geliştirme esaslarını hedeflediğini belirtmişti. İran’da Eylül 2022’de Mahsa Emini adlı genç kadının polis nezaretinde hayatını kaybetmesinin ardından devlet televizyonunda katıldığı bir programda konuşan Pezeşkiyan, kadınlara zorunlu başörtüsü yasasından kaynaklı müdahalelerin durumu kötüleştirdiğini ve sona erdirilmesi gerektiğini söyledi.
Bununla birlikte ülkede asıl gücün Hamaney’de olması sebebiyle Pezeşkiyan’ın bu vaatlerini gerçekleştireceğine yönelik inanç oldukça düşük. İran’ın ABD ve Batı ile ilişkilerinde büyük bir değişiklik beklenmiyor.
‘İran Türkü’ Pezeşkiyan kim?
Pezeşkiyan 1954’te İran’ın Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Mahabad kentinde İran Türkü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Soyadı Farsça’da “doktorlar” anlamına gelen Pezeşkiyan tıp eğitimi aldı. Pezeşkiyan, 1994’te eşi Fatma Mecidi ve bir oğlunu trafik kazasında kaybetti, geriye kalan iki oğlunu ve bir kızını tek başına büyüttü ve bir daha evlenmedi. Pezeşkiyan’ın bu kaybı ve özveri hikayesi, onu şefkatli ve dirençli bir figür olarak gören İran toplumundaki birçok kişiden sempati ve saygı kazandı. Hatemi döneminde 1997’de siyasi hayatına başlayan Pezeşkiyan, 2001-2005 yılları arasında Sağlık Bakanlığı yaptı. 2013 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylık başvurusunda bulunan Pezeşkiyan, Rafsancani’nin adaylığını koymasının ardından çekildi. 2021’deki seçimde yeniden başvuruda bulunan Pezeşkiyan’ın adaylığı reddedildi. Uzun yıllar Tebriz milletvekili olarak görev yaptı. Son cumhurbaşkanlığı adaylığı boyunca eski cumhurbaşkanları Muhammed Hatemi ile Hasan Ruhani, eski dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif gibi isimlerin açık desteğini aldı.
Katılım tartışması
İran’da rejimin en büyük sıkıntısı olan seçimlere katılım sorunu sürüyor. İlk turda yüzde 40 olan katılım, bu turda da yüzde 50’ye ancak ulaştı. Oy verme işlemi yine üç kez uzatıldı ve halka oy verme çağrıları yapıldı. Rejimi rahatsız edecek adayların seçimlerde yarışmasına izin verilmeyen ülkede, tepkili halk kesimleri sandığı boykot etme çağrısı yapıyor. Yapılan paylaşımlarda, oy vermeme çağrısı yapıldı ve oy verecekler ‘hain’ olarak nitelendirildi. Zira ülkede seçime katılımı artırmak amacıyla dini kurumların Pezeşkiyan’ın yarışmasına izin verdiğine yönelik hakim bir inanış var. İran’da seçimlere katılımın düşük olmasının rejimin meşruiyeti açısında sorun yarattığı ifade ediliyor. Ülkenin yüzde 50’si bir değişim olmayacağı düşüncesiyle sandığa gitmedi. Ancak muhafazakar Celili’nin kazanmasının ülke için daha da kötü sonuç doğuracağına inanan kesimler sandığa gitti ve Pezeşkiyan’ın kazanmasını sağladı.