17.10.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
İsrail’in Lübnan’da Hizbullah’a yönelik hava saldırıları devam ediyor. Lübnan Başbakanı Necip Mikati’nin son açıklamasına rağmen, geçen hafta Beyrut’a yönelik saldırılarına ara veren İsrail yeniden Lübnan’ın başkentini hedef aldı. Mikati, İsrail’in Beyrut’a yönelik saldırılarını azaltılacağına ilişkin ABD’den güvence aldığını söylemişti. İsrail ordusu Beyrut’u hedef alarak düzenlediği saldırılarda, Hizbullah’ın bir yeraltı deposunda sakladığı silahların hedef alındığını açıkladı. İsrail, Beyrut’ta en son 10 Ekim’de hava saldırıları düzenlemişti. İsrail Deniz Kuvvetleri, Lübnan’a ilk kez firkateynlerden de saldırı düzenledi.
Bununla birlikte İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki Nebatiye’de belediye binasına yönelik saldırısında belediye başkanı dahil 6 kişi hayatını kaybetti. Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırıda Belediye Başkanı Ahmed Kahil dahil 6 kişinin hayatını kaybettiğini, 43 kişinin yaralandığını, enkaz kaldırma çalışmalarının ise sürdüğünü bildirdi. Lübnan Başbakanı Mikati, İsrail’in kasıtlı olarak belediye meclisi toplantısını hedef aldığını belirtti, saldırıyı kınadı. İsrail ordusu ise Nebatiye’de “Hizbullah’a ait onlarca altyapı hedefini vurduğunu ve yer altı altyapısını ortadan kaldırdığını” iddia etti. Lübnan Dışişleri’nden yapılan açıklamada, ülkeye yönelik İsrail saldırılarının bir kez daha BMGK’ye şikayet edilerek saldırıların durdurulması için harekete geçilmesi talebinde bulunulduğu belirtildi.
Hizbullah’ın İsrail’e yönelik saldırıları da sürüyor. Hizbullah’ın İsrail’in kuzeyindeki Safed şehrine yaklaşık 50 füze fırlattığı bildirildi. İlk belirlemelere göre can kaybı yaşanmadığı açıklanırken, 2 kişinin hafif yaralandığı ve 1 evde hasar meydana geldiği kaydedildi.
ABD baskısı sonuç verdi
Öte yandan Gazze’nin kuzeyine 1 Ekim’den bu yana insani yardımların geçişini durduran İsrail, ABD’nin baskısı sonucu insani yardım kamyonlarının girişine izin verdi. İsrail, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller’ın İsrail yönetimine Gazze Şeridi’ndeki insani şartların iyileştirilmesi 30 gün süre verildiğini aksi takdirde bazı askeri yardımların kesilebileceği uyarısı yapıldığına ilişkin açıklamasından bir gün sonra, malzeme taşıyan 50 kamyonun Gazze’nin kuzeyine giriş yaptığını duyurdu. Açıklamada, “Gazze’ye insani yardım girişini kolaylaştırmaya devam edileceği” aktarıldı. BM bünyesindeki Dünya Gıda Programı (WFP), “Gazze’nin kuzeyinde artan şiddet, gıda güvenliği üzerinde yıkıcı etkilere sahip. 1 Ekim’den bu yana Gazze’nin kuzeyine gıda yardımı ulaşmadı. WFP’nin kuzeyde barınaklara ve sağlık tesislerine dağıttığı mevcut gıdanın ne kadar süre yeteceği belirsiz” ifadelerini kullanmıştı.
BM yine hedefte
İsrail, Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü’nü (UNIFIL) bir kez daha hedef aldı. UNIFIL tarafından yapılan açıklamada, “Kafer Kela yakınlarındaki bir mevzide bulunan barış gücü askerleri, İsrail ordusuna ait Merkava tipi tankın gözetleme kulesine ateş açtığını gözlemledi. İki kamera tahrip oldu ve kule hasar gördü” denildi. Saldırıda, BM askerlerinin yaralanıp yaralanmadığına dair bilgi verilmedi. Bu arada UNIFIL’e katkı sağlayan 16 Avrupa ülkesi, UNIFIL mevzilerine saldırıların önlenmesi için İsrail’e “maksimum siyasi ve diplomatik baskı uygulama” kararı aldı.
Netanyahu ve Macron arasında BM polemiği
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasındaki gerilim devam ediyor. İsrail’e yönelik silah ambargosu isteği nedeniyle araları gergin olan ikili bir kez daha karşı karşıya geldi. Fransız basınında yer alan haberlere göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Bakanlar Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, “Netanyahu, ülkesinin BM kararıyla kurulduğunu unutmamalı, dolayısıyla BM’nin kararlarına uymak zorundadır” ifadelerini kullandı. Netanyahu’nun ofisi ise bu açıklamaya “İsrail Devleti’ni kuran BM kararı değil, Bağımsızlık Savaşı’nda kahraman savaşçıların kanıyla elde edilen zaferdi” sözleriyle yanıt verdi. Fransa, Lübnan’daki BM gücüne yönelik saldırılar nedeniyle İsrail’in Paris Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığına çağırmış, Macron, Fransa’nın bu tür saldırıları bir daha asla tolere etmeyeceğini dile getirmişti.