08.01.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Doğu Kudüste yaşayan 3.7 milyon Filistinlinin oy kullanacağı seçim, doğuracağı siyasi sonuçlar açısından önem taşıyor. Uluslararası kamuoyu, efsanevi Filistin lideri Yaser Arafatın 11 Kasımdaki ölümünün ardından yeni Filistin liderliğini belirlemek amacıyla düzenlenen seçimle, İsrail ile diyalogdan yana, şiddeti reddeden bir kadronun işbaşına gelmesini ve barış görüşmelerine yeniden başlanmasını bekliyor. Bir dönemi kapatarak Ortadoğunun çehresini değiştirmesi ve İsrail ile barış getirmesi umulan Filistin devlet başkanlığı seçimi yarın yapılıyor. 7 adayın yarışacağı seçimi, favori aday, eski Filistin Başbakanı Mahmud Abbasın kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Son kamuoyu yoklamalarına göre, yüzde 65 oranında oy alacağı tahmin edilen ve Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) de başkanı olan Mahmud Abbas, bu umutları artıran bir profil çiziyor. Filistinli militan grupların İsraile karşı düzenledikleri şiddet eylemlerini açık bir dille hiçbir zaman kınamayan eski lider Arafatın aksine Abbas, şiddeti meşru bir yol olarak görmediğini defalarca vurgulamıştı. Abbas, son olarak seçim kampanyası sırasında "Siyonist düşman" dediği İsraile olumlu bir mesaj daha verdi ve bu sözünü geri aldı. Ilımlı bir çizgi izleyen Abbas, hem İsrail hem de ABD ve İngiltere tarafından muhatap kabul edilebilir Filistin lideri olarak görülüyor. Pragmatik bir lider olan Mahmud Abbasın militan grupların saldırılarını durdurma şansı bulunduğuna inanan İsrail Başbakanı Ariel Şaron, seçim öncesinde yaptığı açıklamalarda, yeni dönemde barış şansının kaçırılmamasını istedi. İsrailde İşçi Partisinin de katıldığı geniş tabanlı koalisyon için anlaşmaya varılması, Abbasın kazanması umulan Filistin seçimlerinin ardından, barış görüşmelerinin başlayabilmesi için "karşı taraftaki cesaret verici gelişme" olarak görülüyor.Washington ve Londradan gelen mesajlar da olumlu. İki merkez, Abbasın seçilmesi halinde barış sürecinin yeniden canlandırılması için yardımcı olma sözü verdi. Abbasın oranı yüzde 65 Abbasın şiddet yanlısı gruplar üzerinde ne denli otorite sahibi olacağı merak edilirken, HAMAS ve İslami Cihad gibi örgütler seçimi boykot ediyor. Seçimde bağımsız aday, reform yanlısı Mustafa Bargutinin de ciddi oranda oy alacağı tahmin ediliyor, ancak öteki adaylara fazla şans tanınmıyor. Bu arada İsrail ordusu, Filistin devlet başkanlığı seçimleri için Batı Şeria ve Gazze Şeridindeki tüm operasyonlarına bugünden itibaren ara verecek. İsrail ordusu, Filistinde oylar sayılıp sonuçlar ilan edilene kadar, Filistin topraklarından uzaktaki mevzilerinde kalacak. Militanlar boykot ediyor Notlar TÜRKİYEDEN 12 GÖZLEMCİ: Seçimlerde görev alacak yerel ve yabancı gözlemciler Ramallahta otelleri doldurdu. Seçimleri, 800ü yabancı, 22 bin gözlemci izleyecek. AB, uluslararası İslami örgütler ile Türkiye, ABD, Japonya, Çin, Kanada, Avustralya, Mısır, Ürdün ve Endonezyanın da aralarında bulunduğu birçok ülkeden gözlemci geldi. Seçimlerde görev alacak 12 kişilik Türk gözlemci ekibi de Ramallahta bulunuyor. Gözlemciler, Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüste kurulan 2 bin 800 seçim merkezine dağılacak.1.2 MİLYON SEÇMEN: Yaklaşık 1.8 milyon seçmenin bulunduğu Filistinde, kayıt işlemlerini yaptıran seçmen sayısı 1.2 milyon olarak belirlendi. Filistin Merkez Seçim Konseyi yetkilileri, toplam seçmenlerin yüzde 33ünün Gazzede, kalan bölümünün de Gazze dışındaki bölgelerde bulunduğunu belirttiler.İTHAL SEÇİM MALZEMESİ: Filistin, seçimlerde kullanılacak yarı şeffaf sandıkları Danimarkadan ithal etti. Filistinli seçmenlerin kullanacağı oy pusulaları ise İspanyadan satın alındı. Oy pusulaları üzerinde, taklitlerinin yapılamaması amacıyla özel bazı güvenlik işaretleri kullanıldı. Oy kullanan Filistinli seçmenlerin parmakları, seçim görevlilerince "mürekkeplenecek". Yüksek Seçim Kurulundan bir yetkili, "Seçim mürekkebi birkaç ülkeden getirildi" dedi.TUTUKLULAR OY KULLANAMAYACAK: İsraildeki cezaevlerinde bulunan yaklaşık 8 bin Filistinli tutuklunun oy kullanması ise mümkün olmayacak. İsrail Yüksek Mahkemesi, Filistin Tutuklu Sorunları Bakanı Hişam Abdülrezzakın yaptığı başvuruyu, değişik cezaevlerinde seçim sandıklarının yerleştirilmesi için yeterli zaman bulunmadığı gerekçesiyle reddetti. Sandık Danimarkadan, oy pusulası İspanyadan