15.03.2021 - 12:48 | Son Güncellenme:
AA
Tecavüz iddialarının gündemde olduğu Avustralya genelinde "Kadınların Adalet İçin Yürüyüşü" düzenlendi.
Gösterilere katılan kadınlar, karşılaştıkları tehlikeli kurum kültürü ve kadın düşmanlığına dikkati çekti.
Başkent Canberra'da parlamento binası önünde bir araya gelen, çoğunluğu kadın olan ve siyah giyinen yüzlerce kişi, "Kadınlar için Adalet" ve "Erkekler Suçunuzu Kabul Edin" yazılı pankartlar taşıdı.
Protestocular, Başbakan Scott Morrison'dan parlamento binası önündekilere konuşma yapması taleplerine olumlu yanıt alamadı.
Gösteriyi organize edenlerden Janine Hendry, "kapının önünde durduklarını ve o kapının eşiğini geçmenin hükümete bağlı olduğunu" söyledi.
Hendry, kapalı kapılar ardında görüşmeyeceklerini vurguladı.
Morrison, daha sona parlamentoda yaptığı konuşmada, protestocuların endişelerini paylaştığını dile getirdi.
Bu durumun, mevcut hükümetin ve bundan önceki hükümetlerin konuya ilişkin iyi niyetli ve samimi çabalar göstermediği anlamına gelmeyeceğini aktaran Morrison, ancak sonuca ulaşılamadığını kaydetti.
Tecavüz mağduru: "Çevremdeki insanlar sadece bunun nerede yaşandığıyla ilgilendi"
Brittany Higgins, Canberra'daki gösteride yaptığı konuşmada, "Parlamento binasında bir iş arkadaşım tarafından tecavüze uğradım." dedi.
Higgins önünde, bunu polise bildirmek veya kariyerini sürdürmek gibi iki seçenek olduğunu belirtti.
Ocak ayında işten ayrıldığını dile getiren Higgins, yaşananları polise bildirdiğini ifade etti.
Higgins, "Çevremdeki insanlar sadece bunun nerede yaşandığı ve onlar için ne ifade ettiğiyle ilgilendi." dedi.
Konuşmasını gözyaşları içinde sürdüren Higgins, bu durumun, çevresinde idol olarak gördüğü kişiler tarafından bu şekilde karşılık görmesinin oldukça kafa karıştırıcı olduğuna dikkati çekti.
Higgins, "Bir anda bana farklı davrandılar. Ben hayat değiştiren, travmatik bir olay yaşayan biri değildim. Ben siyasi bir sorundum." ifadesini kullandı.
Tecavüzle suçlanan Başsavcı Porter'dan ABC'ye dava
Hakkında tecavüz iddiaları gündemde olan Avustralya Başsavcısı Christian Porter'ın avukatları, müvekkillerinin, Avustralya Kamu Yayın Kurumuna (ABC) haberlerinde yalan iddialara yer verdikleri gerekçesiyle hakaret davası açtığını açıkladı.
Avukatlar, Porter'ın adı geçmeden yapılan haberde, bir bakan ve başsavcıyla ilgili iddialara yer verildiğini ve bu isimlerin Avustralyalılar tarafından kolayca tanınabileceğini belirtti.
İsimsiz mektuptaki tecavüz iddiası
Morrison'un makamına şubat sonunda gönderilen isimsiz bir mektupta, kabine üyelerinden birinin 1988'de 16 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz ettiği ileri sürülmüştü.
Başbakan Morrison 1 Mart'ta yaptığı açıklamada, tecavüz iddiasına adı karışan bakanla da görüştüğünü belirterek, "Bakan, kesinlikle tecavüz iddialarını reddediyor." ifadesini kullanmıştı.
Ülke basınındaki haberlerde söz konusu kabine üyesinin Başsavcı Porter olduğuna ilişkin haberler yer almıştı.
Avustralya polisi, 2 Mart'ta soruşturma başlatmak için "yeterli" delil bulunmadığını açıklamasının ardından avukatlar ve kadının arkadaşları, Porter aleyhindeki kanıt ve iddiaların değerlendirilmesi için bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulunmuştu.
Başbakan Morrison de Porter'ın olayı reddettiğine dikkati çekerek konunun polise bırakılması gerektiğini kaydetmişti.
Başsavcı Porter, 3 Mart'ta hakkındaki tecavüz iddialarını reddederek, istifa etmeyeceğini bunun yerine "kafasını dinlemek için" bir süre izin alacağını söylemişti.
Tecavüze uğradığını iddia eden kişinin Şubat 2020'de polise şikayette bulunduktan sonra Haziran 2020'de intihar ettiği belirtilmişti.