02.09.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Gazze’de 25 yıldır ilk kez görülen çocuk felci hastalığının ardından Birleşmiş Milletler’in (BM) öncülüğünde başlatılan çabalar kapsamında, bölgede ilk kez çocuklara çocuk felci aşısı yapılmaya başlandı. Kampanya, planlanandan bir gün önce, 31 Ağustos’ta başladı. Hedef, İsrail’in onayladığı 3 günlük süre boyunca, Gazze’deki 10 yaş altındaki yaklaşık 640 bin çocuğu aşılamak.
BM ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) girişimleriyle başlatılan aşılama kampanyası, her iki tarafın da kabul ettiği, İsrail güçleriyle Hamas arasındaki çatışmalarda günlük 8 saatlik aralara bağlı olarak uygulanabilecek. Gazze Sağlık Bakan Yardımcısı Yusuf Ebu El Riş, kampanyanın başarısının ancak tam bir ateşkesle sağlanabileceğini belirterek, uluslararası toplumdan şiddetin sona ermesi için çaba göstermesini istedi.
‘GENEL ATEŞKES YOK!’
Ancak aşılamalar sırasında İsrail’in Gazze’yi bombalamaya devam etmesi endişe yaratıyor. Filistinli sağlık yetkilileri, İsrail’in Gazze Şeridi’nin orta ve güney bölgelerinde Cumartesi günü düzenlediği hava saldırılarında en az 49 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Dün ise İsrail’in, Gazze Şeridi’ndeki Al Ahli Arab (Baptist) Hastanesi yakınlarına düzenlediği saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybetti. Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında, İsrail güçlerinin hastane alanını hedef aldığı ve bunun sonucunda da hasta yakınları ile ziyaretçiler arasından çok sayıda ölü ve yaralı olduğu belirtildi. Cenin’e düzenlenen saldırıda da iki kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çocuk felci aşılarının uygulanması amacıyla Gazze Şeridi’nde genel bir ateşkes olacağı açıklamalarını yalanladı. Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, İsrail’in, yalnızca stoklanan malzemelerin geçebileceği bir insani koridora izin vereceği ve aşıların birkaç saat süreyle uygulanması için güvenli özel alanlar oluşturulacağı ifade edildi.
DSÖ, 25 yılın ardından Gazze’de 10 aylık bir çocuğun bir bacağının, virüs nedeniyle felç kaldığını tespit etmişti. Bu vaka, enfeksiyon kapmış ancak semptom göstermeyen yüzlerce çocuğun daha olabileceği anlamına geliyor.
Rehinelerin ölümü İsrail’i karıştırdı
İsrail’in, Gazze Şeridi’ndeki bir tünelde 6 rehinenin cansız bedenine ulaşıldığını açıklaması ülkeyi karıştırdı. Rehine aileleri sokaklara çıkarken, ölümlerden Başbakan Binyamin Netanyahu’yu suçladı.
Esir yakınlarının hükümete yönelik baskıları sürerken, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde tutulan 6 rehinenin cansız bedenine ulaşıldığını duyurdu. IDF Sözcüsü Daniel Hagari, Refah kentinde çatışmalar sırasında Carmel Gat, İsrail-ABD vatandaşı Hersh Goldberg-Polin, Eden Yerushalmi, Alexander Lobanov, Almog Sarusi ve Ori Danino’nun cansız bedenlerinin bir tünelde bulunduğunu söyledi. Hagari, ilk tahminlere göre esirlerin bulunmalarından kısa süre önce öldürüldüğünü öne sürdü. Hamas ise, söz konusu rehinelerin İsrail ateşi sonucu öldürüldüğünü savundu.
‘Kimseyi suçlama!’
Bu arada söz konusu 6 rehinenin öldüğü haberi, ülkeyi ayağa kaldırdı. Nitekim rehinelerin aileleri başta olmak üzere kamuoyu, Başbakan Netanyahu’yu rehinelerin iadesi konusunda Hamas’la anlaşma sağlayamadığı ve onları ölüme terk ettiği için kıyasıya eleştiriyordu. İsrailli esirlerin yakınları, haberin duyulmasının ardından gösteriler düzenlerken, en güçlü sendikalardan biri olan “Histadrut”, bugün ülke çapında genel grev çağrısı yaptı. Sendika Başkanı, rehinelerin ölmesine izin verilmemesi gerektiğini söylerken, kurtarılmaları için bir anlaşma yapılması gerektiğini belirtti. Grevden, Ben Gurion havaalanı da etkilenecek.
Esir Aileleri Forumu ise Netanyahu’ya yüklenerek, “Herkesi suçlamayı bırak. Kendi başarısızlıklarının sorumluluğunu al!” açıklamasını yaptı, anlaşma çağrısını yineledi. Geçen yıl serbest kalan rehinelerden Ilana Gritzewsky ise, Netanyahu’nun anlaşmaları reddederek “rehinelerin katili olduğunu” savundu. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise “tüm rehinelerin ön koşulsuz serbest bırakılması ve Gazze’deki savaş kâbusunun sona erdirilmesini” istedi.