20.12.2022 - 14:27 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, İsrail ve Mısır'ın ardından Türkiye ile Suriye arasında yeni bir sayfa açılabileceğine dair sinyaller, Arap medyası tarafından yakından izleniyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nin yayın organı El Arabiya, 'Rusya: Erdoğan'ın Esad'la buluşma teklifine ilişkin Şam'la iletişim halindeyiz' başlığıyla Moskova'dan gelen memnuniyet açıklamasını sayfasına taşıdı. El Arabiya'daki bir analizin başlığı ise, 'Erdoğan Esad'la buluşacak mı?' oldu.
Analizde, Suriye'nin kuzeyine muhtemel bir kara operasyonu haberlerinin yerini Şam ve Ankara arasındaki muhtemel görüşmenin aldığı, Türkiye'nin uzlaşma kararının aniden ortaya çıkmadığı belirtildi.
ABD destekli Irak televizyonu El Hurra, 'Erdoğan 'temas haritası'nı çizdi... Esad rejimi Türkiye'ye ne teklif edebilir?' başlığıyla bir haber yayımladı. Televizyona göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye, Rusya ve Suriye liderlerinin üçlü zirvede bir araya gelmesi önerisine Rusya'dan hızlı bir yanıt geldi. Moskova tekliften duyduğu memnuniyeti dile getirirken, Şam'dan henüz bir yorum yok.
El Hurra, Erdoğan'ın 'yol haritası'nda önce istihbaratçıların, ardından savunma bakanlarının ve dışişleri bakanlarının buluşması olduğunu bildirdi. Söz konusu 'eserin aylar öncesinde Moskova tarafından çalınmaya başlandığını savunan televizyon, Rusya'nın resmi yetkililerin ağzından 'arabuluculuk' konusundaki hevesini daha önce dile getirdiğini belirtti.
Ankara'nın son bir yılda diğer Ortadoğu ülkeleri Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır ve İsrail'le 'yeniden normalleşme' operasyonlarını hatırlatan El Hurra, Suriye rejimiyle ilişkilerin yeniden başlamasının 'olağanüstü mahremiyet' gerektirdiği yorumunu yaptı.
11'inci yılını doldurmak üzere olan iç savaşı devam eden etkilerinin altını çizen El Hurra, Şam rejiminin halen uluslararası toplumdan dışlanmış bir pozisyonda olduğunu ve Suriye'nin tümünü kontrol edemediğini yazdı. Habere göre, Türkiye ise Suriye ile normalleşmede 'terörle mücadele', sığınmacıların 'güvenli' dönüşünü sağlama ve 15 Mart 2011 tarihinde başlayan gösterilerle kaosa sürüklenen güney komşusunda 'siyasi çözüm' yolunda ilerleme kaydetme gibi ana hedefler belirlediği aktarıldı.
Yanı sıra Şam'ın Moskova'nın aksine Ankara'dan gelen mesajlara dair şimdiye kadar olumlu ya da olumsuz bir işaret göstermediğini vurgulayan Irak yayın organı, Türkiye ve Suriye'nin ancak 2019 yılından bu yana istihbarat örgütleri aracılığıyla temasta olduğunu belirtti.
Türkiye'nin halihazırda Suriye'nin kuzeyinde birçok bölgeyi kontrol ettiğini ve Beşar Esad'a karşı mücadele eden muhalifleri desteklediğini hatırlatan El Hurra, 'Esad ne teklif edebilir?' sorusunu yöneltiyor. Moskova'nın açmaya çalıştığı gediğe rağmen normalleşme sürecinin hiç de kolay olmayacağı yorumunu yapan yayın organı, Rus analist Anton Mardasov'un görüşlerine yer verdi.
Moskova Merkezli Ortadoğu Entitüsü'nden Mardasov, Şam ve Ankara'nın şu anda konuşabileceği yegane başlığın terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG olduğunu söylüyor. Türkiye'nin muhtemel kara harekatını ilan etmesiyle YPG'li teröristler hem ABD hem de Rusya'ya yalvardı. Washington'dan bir aydır neredeyse her gün Türkiye'ye itidal çağrısı yapan açıklamalar geldi, yanı sıra YPG'li terörist başı Rus ordusunun Suriye'deki komutanı Aleksandr Çayko ile Haseke'de gizlice görüştü.
Rus uzman, şimdiye kadar Ankara ve Şam arasındaki yakınlaşmaya dair yalnızca pazarlıklar ve derin bir eğilim gördüğünü belirtti. Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el Mikdad'ın son açıklamasında Türkiye'den askerlerini çekmesini istediğini kaydeden Mardasov, Şam rejiminin son dönemde başka hiçbir şeyden bahsetmediğini ve önceki pozisyonunu tekrarladığını bildirdi.
Suriye'nin başkenti Şam'da yaşayan Hasan Yusuf ise, Esad'ın Türkiye'ye çok şey sunabileceğini vurgulayıp "Taraflar iyi ilişkilere sahipken, Suriye Türkiye için Körfez ülkelerine bir geçitti" yorumunu yaptı.
Siyasi analiste göre, iki ülkenin ulaşacağı bir siyasi çözüm Türkiye'nin Suriye'ye ekonomik açılımını beraberinde getirebilir. "Ankara büyük bir bölgesel ağırlık merkezi olabilir" diyen Hasan Yusuf, özellikle Körfez ülkeleriyle iyileşen ilişkilere atıfta bulundu.
Buna karşın ilişkilerin hem Ankara hem de Şam'ın sahip olduğu belirli şartlarla geri dönebileceğini aktaran analist, Beşar Esad'ın askeri ve politik muhaliflerle müzakere etmeyeceğini savundu. Hasan Yusuf'a göre, Suriye yönetimi muhaliflerle müzakereye karşı çksa da sığınmacıların geri dönmesini istiyor.
El Hurra, ABD ve Batılı ülkelerin Suriye'de çözüm için halen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) alınan 2254 sayılı kararın arkasında durduğunu hatırlatıp, söz konusu kararın Türkiye tarafından da daha önceden doğrulandığını yazdı. 18 Aralık 2015 tarihinde oy birliğiyle alınan 2254 sayılı BMGK kararı, Suriye'de rejim ve muhaliflerin ateşkese varıp barış müzakerelerine başlamasını öngörüyor.
Rus analist Mardasov ise, Moskova'nın Ankara'ya yeni bir askeri operasyona girişmeme seçeneği sunduğunu, buna karşılık ise Türkiye'nin yeni operasyon planladığını ve seçenekler sunduğunu aktardı. Analiste göre, söz konusu yeni planlar Kremlin tarafından olumlu karşılanıyor:
"Çünkü, bu Ukrayna'daki savaşla dikkati dağılan Moskova için ek kaynaklar gerektirecektir. Ve, YPG'li teröristlerle diyaloğunu karmaşık hale getirecek."