22.10.2024 - 17:39 | Son Güncellenme:
AA
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun ülkenin birçok bölgesinde hava saldırılarını sürdürdüğü belirtildi.
İsrail'in devam eden saldırıları sonucu dün 63 kişinin öldüğü ve 234 kişinin yaralandığı aktarılan açıklamada, 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan'a yönelik saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 2 bin 546'ya, yaralananların sayısının da 11 bin 862'ye yükseldiği kaydedildi.
İsrail bombardımanı nedeniyle Lübnan’da 100 binlerce kişinin yerinden edildiği tahmin ediliyor.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Lübnan hükümeti yerinden edilenlerden 486 binden fazlasının Suriye’ye göç ettiğini açıkladı.
"KIRMIZI ÇİZGİNİZ NE?"
Öte yandan Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Lübnan'daki durumla ilgili düzenlenen oturumda birçok milletvekili, Avrupa Birliği'nin (AB), İsrail'in Gazze ve Lübnan'da Birleşmiş Milletler (BM) Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) yönelik olanlar da dahil tüm uluslararası hukuk ihlallerine ve saldırılarına karşı sessiz kalmasını eleştirdi.
Avrupa'yı Yenile grubundan Fransız Milletvekili Christophe Grudler, "Bugün bir 'deja vu' hissiyatı yaşıyorum. Hala AP'den UNIFIL'e saldırı veya Lübnanlı sivillere yönelik saldırılar hakkında bir açıklama yok" dedi.
Grudler, UNIFIL'e saldırıların, uluslararası hukuk ihlali olduğunu belirterek, "Bunu herkes, hepimiz, burada bulunan tüm meslektaşlarımız biliyor. Öyleyse neyi bekliyoruz? Bir pozisyon almamız gerekiyor. En azından bir AP kararı çıkarabiliriz. Yardım göndermemiz gerekiyor. Lübnan'a ilaç göndermemiz gerekiyor." diye konuştu.
Yeşiller grubundan İtalyan Milletvekili Leoluca Orlando da İsrail'in UNIFIL saldırılarının ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'i hedef alan sözlerinin, kabul edilemez olduğunu söyledi.
Orlando, savaş suçlarının ve soykırımın her türlüsünün kınanması ve bunun İsrail'in kendini savunmasıyla karıştırılmaması gerektiği mesajını verdi.
Sol gruptan İrlandalı Milletvekili Lynn Boylan da "AB, her gün insan haklarını ihlal eden, BM personelini kasıtlı olarak hedef alan, Gazze'nin kuzeyinde artan bir vahşet kampanyası yürüten bir ülkenin en büyük ticaret ortağı olmaya devam ediyor." dedi.
Boylan, "Hastaları hastane yataklarında diri diri yakmanın AB için kırmızı çizgi olmadığı bir noktaya mı geldik? AB'nin ahlaki pusulası nerede?" sorusunu yöneltti.
İrlandalı Milletvekili, "AB, her gün insan haklarını ihlal eden, BM personelini kasıtlı olarak hedef alan, Gazze'nin kuzeyinde artan bir vahşet kampanyası yürüten bir ülkenin en büyük ticaret ortağı olmaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.
"ORTADOĞU'YU KÜLE ÇEVİREMEZLER"
Egemen Ulusların Avrupası grubundan Alman Milletvekili Tomasz Froelich de "İsrail'in Orta Doğu'yu küle çevirme hakkı yok. Bu artık kendini savunma değil. Bu, yeryüzünde cehennem. Bu, savaş suçu. Bu, İsrail'e silah göndermeyi bırakmak anlamına geliyor." değerlendirmesini yaptı.
"İsrail'e silah göndermek ikiyüzlülüktür" ifadesini kullanan Froelich, Alman hükümetine yönelik şunları kaydetti:
"İtalya anladı, Fransa anladı, Almanya anlamadı. Almanların yüzde 70'i karşı. Lütfen kendi halkınızı dinleyin. Tırmanış değil, Orta Doğu'da iki devletli çözüm ve barış gerekli."