28.06.2024 - 00:44 | Son Güncellenme:
İHA - AA
Avrupa Birliği üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, Brüksel’de gerçekleştirilen AB Liderler Zirvesi’nin ilk gününde birliğe önümüzdeki beş yıl boyunca yön verecek üst düzey yöneticiler konusunda anlaştı.
AB liderleri, Avrupa Komisyonu Başkanlığına mevcut Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’i yeniden aday gösterdi. Alman politikacı Von der Leyen, Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin çoğunluğunun onayını alması halinde ikinci dönemi için seçilmiş olacak.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in yerine aday gösterilen isim ise Estonya Başbakanı Kaja Kallas oldu. Aday gösterildiğini doğrulayan Kallas, “Vatandaşlarımızın özgürlüğü, güvenliği ve refahını korumak için Avrupa’nın etkili bir küresel ortak olduğundan emin olmak üzere birlikte çalışmaya devam etmemiz gerekiyor” dedi.
AVRUPA KONSEYİ BAŞKANLIĞINA ANTONİO COSTA SEÇİLDİ
Liderler ayrıca, beklenildiği üzere Avrupa Konseyi Başkanlığına eski Portekiz Başbakanı Antonio Costa’yı seçti. Mevcut Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, halefi olarak Antonio Costa’nın seçildiği bilgisini sosyal medyadan yayınladığı açıklamayla doğruladı.
Costa da sosyal medya üzerinden yayınladığı paylaşımda, “Yeni Avrupa Konseyi Başkanı olma sorumluluğunu güçlü bir vazife bilinciyle üstleneceğim” diye yazdı.
1 Aralık itibarıyla görevi devralacağını açıklayan Costa, önümüzdeki beş yıl boyunca 27 üye ülke arasındaki birliği teşvik etmeye ve Avrupa Konseyi’nin bugün üzerinde uzlaştığı stratejik gündeme odaklanacağını ifade etti.
AB İLE UKRAYNA ARASINDA GÜVENLİK ANLAŞMASI İMZALANDI
AB Liderler Zirvesi çerçevesinde bugün ayrıca Avrupa Birliği ve Ukrayna arasında Brüksel’in Kiev’e askeri yardımlarının devam edeceği taahhüdünü içeren bir güvenlik anlaşmasına imza atıldı.
Anlaşmaya Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel imza attı.
Belge, AB ve üye ülkelerin şimdiye kadar Ukrayna’ya toplam 108 milyar Euro tutarında yardım sağladığını ifade ediyor. Belgede, “AB, Ukrayna’ya ve halkına ihtiyaç duyulan tüm siyasi, mali, ekonomik, insani, askeri ve diplomatik desteği gerektiği sürece ve ihtiyaç duyulan yoğunlukta sağlamaya devam etmeye kararlıdır” deniliyor.
MELONİ DESTEKLEMEYECEK
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Avrupa Birliği'nin (AB) Liderler Zirvesi'nde Birliğin yeni yöneticileri olarak önerilen ve seçilen isimleri, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde sandıktan çıkan sonuca saygısı gereği desteklememe kararı aldığını bildirdi.
AB üyesi ülkelerde, 6-9 Haziran'da yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin ardından AB yönetiminin üst pozisyonlarının belirlendiği Liderler Zirvesi'nde tavrı en çok merak edilen lider olan Meloni, gece geç saatlerde yapılan oturumun ardından buradaki tutumuna dair X hesabından paylaşımda bulundu.
AB Konseyi Başkanlığı için eski Portekiz Başbakanı Antonio Costa'nın seçildiği, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in görevini yeni dönemde de sürdürmesinin ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilciliğine Estonya Başbakanı Kaja Kallas'ın atanmasının önerildiği oturuma ilişkin Meloni, "(Avrupa) Halk Partisi, Sosyalistler ve Liberallerin, Avrupa'nın zirvesindeki yeni isimlere yönelik formüle ettiği öneri, yöntem ve içerik bakımından yanlıştır. Vatandaşa ve seçimlerde bu vatandaşlardan gelen yönlendirmeye saygımdan ötürü bu öneriyi desteklememe kararı aldım. İtalya'ya nihayet Avrupa'da hak ettiği ağırlığı vermek için çalışmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Meloni, Brüksel'deki AB Liderler Zirvesi’ne gelmeden önce 26 Haziran'da İtalyan parlamentosunda yaptığı konuşmada, Birliği 5 yıl boyunca yönetecek isimlerin belirlenme biçimini ve diğer AB liderlerini, önerdikleri isimler itibarıyla sert şekilde eleştirmişti.
Meloni'nin parlamentoda sıraladığı eleştirilerinden sonra İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'nın da "AB'nin kurucu ortak devlet olan İtalya'yı görmezden gelmemesi gerektiğini" söylediği basına yansımıştı.
Buna karşılık, muhalefet partileri, "Meloni ve lideri olduğu sağ koalisyonun İtalya'yı Avrupa'dan izole ettiği" eleştirilerinde bulunmuştu.