Cumartesi'Winnie the Pooh hikayesi, sadece çocuklar için değil'

'Winnie the Pooh hikayesi, sadece çocuklar için değil'

04.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

“Christopher Robin” filminde, Winnie the Pooh hikayesindeki küçük çocuk Christopher Robin’in yetişkin halini ünlü oyuncu Ewan McGregor canlandırıyor. McGregor Milliyet Cumartesi’ye özel söyleşide filmi “Çocuklar için yapılan ama sadece çocuklar için olmayan bir film” diye niteliyor.

Winnie the Pooh hikayesi, sadece çocuklar için değil

İskoç aktör Ewan McGregor’ı dün vizyona giren “Christopher Robin” filminde, Winnie the Pooh hikayelerindeki küçük çocuk olarak hatırlayabileceğiniz Christopher Robin’in yetişkin hali rolünde izliyoruz. Film, Robin’in çocukluk arkadaşı Winnie the Pooh’yla karşılaşması ve hayatın güzelliklerini yeniden keşfetmesini konu alıyor. McGregor ise canlı çekimler ve animasyonu bir arada kullanan filmdeki karakterini “Bu karakter uzun zamandır içimdeymiş gibi hissediyorum” diye anlatıyor.

Haberin Devamı

Evan McGregor’ın kariyeri “Trainspotting”deki eroin bağımlısı Mark Renton rolüyle ivme kazanmış, oyuncu “Yıldız Savaşları Bölüm 1: Gizli Tehlike”deki efsanevi Obi-Wan Kenobi rolüyle de ülkemizde popüler olmuştu. Birbirinden farklı rollerle kariyerini başarıyla devam ettiren aktör, Oscar ve BAFTA ödüllü “Moulin Rouge” müzikalindeki Christian rolüyle de hafızalarda yer etmişti. Televizyon ekranında son olarak FX’in Emmy ödüllü draması “Fargo”da izlediğimiz oyuncu, dizinin üçüncü sezonunda canlandırdığı Emmit ve Ray Stussy kardeşler rolleriyle bu sene Eleştirmenlerin Seçimi Televizyon Ödülleri’nde ve 2018 Altın Küre Ödülleri’nde mini dizi ya da televizyon filmi kategorisinde en iyi oyuncu ödülünü kucakladı... Son olarak Léa Seydoux ve Theo James’le kamera karşısına geçtiği Drake Doremus’un “Zoe” filmiyle beyazperdede olan Ewan McGregor aynı zamanda UNICEF için de iyi niyet elçisi olarak çalışıyor...

Haberin Devamı

- A.A. Milne tarafından yaratılan karakterlere ne kadar aşinaydınız?

Kitapları hatırlıyorum tabii. Küçük bir çocukken bana okurlardı ve onları çok sevdiğimi hatırlıyorum. Ben de onları çocuklarıma okuyorum... Winnie the Pooh gibi bir ayım vardı. Eski tarzda bir ayıydı. Kollarında ve bacaklarında komik birleşme yerleri vardı. Bir Winnie the Pooh ayısı değildi ama ona çok benziyordu. Winnie the Pooh’muzla oynadığımda bana eski ayımı hatırlattı...

- Christopher Robin’le kendinizi özdeşleştirebildiniz mi?

Christopher Robin’i gerçekten seviyorum. Onu canlandırmaktan büyük keyif aldım ve hep canlandırmak istediğim bir karaktermiş gibi hissettim. Bu karakter sanki uzun zamandır içimdeymiş gibi hissediyorum...

“Bir kız babası olarak hikaye çekici geldi”

- Filmdeki hayvan karakterlerden bahsedebilir misiniz?

Bu film için yapılan ya da tasarlanan hayvanlar inanılmaz. Sadece hareketsiz otururken bile inanılmaz derecede karakterli görünüyorlar.

- Sizi bu role çeken neydi?

Senaryodan çok etkilendim ve Christopher Robin’i benim yaşımda bir adam yapmış olmalarını ve hayatının zor bir döneminde Winnie the Pooh’nun ona gelmesini çok sevdim. Bunu gerçekten sürükleyici buldum. Christopher Robin, pek de yakın olmadığı bir kızı olan bir baba ve ona daha yakın olmayı istediğini fark ediyor. Ve kesinlikle kızının da babasına daha yakın olmak istediği hissine kapılıyorsunuz. Kız çocuk sahibi biri olarak, bir babayla kızının bu şekilde bir araya gelmesinde bana çekici gelen bir şeyler var...

Haberin Devamı

- Peluş bir ayıyla oynamak nasıldı?

Bu filmde çekimleri kahraman oyuncak ayılarla (onlara peluşlar diyorlar) yapmamız gerekiyordu. Buna Amerikanizm mi filmizm mi demek gerek bilmiyorum ama onlar temelde bildiğiniz oyuncak ayıydı işte... Benim ilk çekimlerim Pooh’ylaydı. Marc Forster harika bir iş yaptı ve Pooh, Tigger, Kanga ve Eeyore için kast oyuncuları kullandı. Oyuncular her birinin içinde duruyordu. Eğer o oyuncular karakterleri canlandırmasa, film bu kadar etkili, oyunculuk bu kadar gerçekçi ve iyi olmazdı.

- Peluş hayvanlar nasıl görünüyordu

O yaşlanmış ifadeleriyle çok gerçekçi ve çok güzel görünüyorlardı. Mesela Winnie the Pooh’nun karnında küçük, kelleşmiş bir alan vardı. Hepsi de 30 yıl boyunca bir oyuncak kutusunun içinde durmuş gibi görünüyordu...

Haberin Devamı

- Setle ilgili neler paylaşabilirsiniz?

Setlerimize ve diğer şeylere bakıldığında, dış mekanları sokaklarda yaptık ve Londra sokaklarını 1949’un Londra sokaklarına çevirdik. Çok gerçekçi görünüyordu. Bir sürü dönem filmi yaptım. Dönem filmlerindeki tehlike şudur: Her şey gözünüze biraz fazla sokulur ve siz de o dönemi görebilirsiniz. Ama bu filmde öyle olmadı, sadece çok gerçekçi bir his veriyordu. Bence bunun nedeni, yetenekli yapım tasarımı ve kostüm tasarımı bölümü...

- Sizce izleyiciler bu filmden ne alacak?

Bence insanlar şaşıracak ve bana kalırsa, Walt Disney’in başından beri aslında sadece çocuklar için yapılan ama sadece çocuklar için olmayan bir filmden istediği de muhtemelen bu...

Winnie the Pooh hikayesi, sadece çocuklar için değil

“HER ŞEY GERÇEK GÖRÜNÜYORDU”

- Yönetmen Marc Foster’la çalışmak nasıldı?

Marc‘ın ve harika bir iş çıkaran görüntü yönetmenimiz Mattias Königswieser gibi bu filmi birlikte yapmak için tercih ettiği insanlar ile güzel iç mekan ve dış mekan setleri sayesinde her şey kesinlikle çok güzel, klasik ve gerçek görünüyordu.

Haberin Devamı

- Biraz da filmde karınız Evelyn’i canlandıran Hayley Atwell’den bahsedelim...

Hayley’e bayılıyorum. Hayley’le ben, Colin Farrell’la birlikte yıllar önce “Cassandra’nın Rüyası” adlı bir Woody Allen filminde rol almıştık. O film oyunculuk okulunu bitirdikten sonraki ilk filmi olabilir, ama orada onunla çalışmak çok eğlenceliydi. Bu yüzden Marc bana bu filmde onu oynatmayı düşündüğünü söylediğinde çok mutlu oldum...

- Peki kızınız Madeline’i canlandıran Bronte Carmichael...

Bronte çok tatlı, çok doğal ve çok gerçek. Rol yaparken hiç yapmacık değil. Bu onun ilk filmi mi bilmiyorum, öyle olabilir. Anne-babası da oyuncu, çok tatlı insanlar...