Cumartesi"Türkiyede modelsen hayata eksi 2den başlıyorsun"

"Türkiyede modelsen hayata eksi 2den başlıyorsun"

02.02.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Amerikaya yerleşmesi yılan hikayesine dönen manken Tuğçe Kazaz: "Kızlar, genç kızlar ve mankenler diye ikiye ayrılıyor. Aileler oğullarının mankenlerle çıkmasını istemiyor"

Türkiyede modelsen hayata eksi 2den başlıyorsun

Tuğçe Kazaz (22) Türkiyenin en ünlü mankenlerinden biri. Şu sıralar gazetelerde adı sık sık geçiyor. Amerikaya yerleşme kararı alan ve iki hafta önce New Yorka giden Kazazın geçtiğimiz hafta Türkiyeye geri dönmesi "Acaba New Yorkta yapamadı mı?" sorusuna sebep oldu. Yakında Sohoda bir ev kiralayacak olan Kazaz "İnsanların sürekli dönüp bana baktığı bir yerde yaşamak istemiyorum artık. Normal bir vatandaş gibi yaşamak istiyorum. Yeni yaşam alanım New York" diyor. Leventteki ajansında konuştuğumuz Kazaz planlarını anlattı. İş için. New Yorkta yaşamak için paraya ihtiyacım var. Oraya gittiğimde pat diye para kazanma şansım yok. Türkiyede önceden alınmış işlerim var ve yine iş alacağım. Onlar sayesinde para kazanıyorum. İstanbula arada sırada gelip gideceğim. New York ise yaşam alanım olacak. Herkesin merak ettiği soruyla başlayalım. Amerikaya gideli bir hafta olmuşken İstanbula neden geri döndünüz? Kenarda köşede pek param yok açıkçası. Aileme yardımcı oluyorum. Hâlâ arabamın kredisini ödüyorum. Türkiyedeki hayat standartlarım çok yüksekti, normal vatandaş gibi yaşamıyordum ki ben. Ayakkabımdan elbiselerime, saçımdan makyaj malzemelerime her şeye çok para harcıyorum. New York, İstanbuldan da pahalı bir şehir. Burada 1 milyara kiralayacağınız bir evi orada 2 bin 500 dolara kiralıyorsunuz. Şu an arkadaşımın evinde kalıyorum. Yakında Sohoda kendi evimi tutacağım. Bunlar için para lazım. Buradaki defilelerden, çekimlerden para kazanmanız şart mı? New Yorkta yaşamanıza yetecek kadar para biriktirmediniz mi? Henüz değil. One Model Management Ajansın kontratı hâlâ elimde ama imzalamadım. Gaye Sökmen Ajansa bağlı olarak çalışıyorum. Gayenin de kontratımı onaylaması gerekiyor. Ama büyük ihtimalle ajansım o olacak. New Yorktaki oyuncu ajanslarının görüşmelerine gidiyorum bu aralar. New Yorkta bir ajansla anlaşma yaptınız mı? Her şey istediğim gibi giderse hedefim beş yıl. Ama bundan bir yıl kadar sonra ağlaya zırlaya Türkiyeye geri de dönebilirim. Buradaki başarımı orada da yakalayamamam veya ailemi özlemem dönme nedenim olabilir. New Yorka dünya vatandaşı olmak istediğim için gidiyorum. İnsanların sürekli dönüp bana baktığı bir yerde yaşamak istemiyorum artık. Normal bir vatandaş gibi yaşamak istiyorum. New Yorkta karşıdan karşıya geçerken dikkat etmiyorum diye beni polisler azarlıyor ama orada azar işitmek bile güzel. Amerikada ne kadar kalacaksınız? Evet, bitiremedim çünkü devamsızlık nedeniyle atıldım. Modelliği bir yaşa kadar devam ettirebilirim. New Yorkta oyunculuk ve sunuculuk atölyesine gideceğim. Atölye çalışması delisi olup döneceğim. Ama ilk işim İngilizcemi ilerletmek. Yeditepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde okuyordunuz. Bitiremediniz sanırım. Orada herhangi bir üniversiteye gitme niyetiniz var mı? "Mithat Cana söz verdim. İlişkimizi konuşmayacağım" Yüzüm eskidi. Türkiyede oyunculuk yapmam artık zor. Senaryodaki karakterle beni benzeştiremiyorlar çünkü kafalarında model Tuğçe Kazaz var. "Kampusistan" dizisinde başroldeydiniz. Neden kalıp oyunculuk yapmayı sürdürmediniz? Her gün başka bir haber çıkıyor hakkımda. Yazılanlara bakılırsa geçen hafta hem hamile, hem alkolik hem de lezbiyendim. Kimsenin hayatıma yön vermesine izin vermiyorum. Böyle bir haber çıktı, bundan sonraki adımımı daha dikkatli atayım, kendimi kısıtlayayım diye bir kaygım yok. Bu yüzden üzerime geliyor medya. Medyada çıkan haberlerden etkilenmiyorsunuz herhalde. Daha az ortalıkta görüneyim gibi bir derdiniz yok mu? Eğer Türkiyede modelsen hayata eksi 2den başlıyorsun. Kızlar, genç kızlar ve mankenler diye ikiye ayrılıyor. Aileler oğullarının mankenlerle çıkmasını istemiyor. Bu yüzden herhalde ben onlar gibi olmayacağım tarzı cümleler kurarak kendimi ispatlamaya çalışmışım. Buna gerek yokmuş. Kendimi başlarda yıprattım. Şöhret olayına kapıldım ve bunun sürmesini istedim. Ama bunları istemediğim noktada da kafamı dinlemek için gidiyorum. İlk röportajlarınızdan birinde "Kendimi yıpratmayacağım. Çok gezmeyeceğim" demişsiniz. Kendinizi yıpratmamayı başarabildiniz mi? Normal yaşadım ama hızlı gibi göründü. Aslında yaşıtlarım da benim gibi yaşıyor. Bu kadar göz önünde yaşadığım için duygularımı, kafa yapımı hızlı tükettim, değiştim. Şimdi 30 yaşında biri gibi düşünüp, planlar yapıyorum. 22 yaşında biri olarak hayatı biraz hızlı yaşadığınızı düşünmüyor musunuz? Amerikaya gitme nedenim asla özel hayatım değil. İş hayatımı yoluna koymak için gidiyorum yurtdışına. Özel hayatımı ve iş hayatımı ayırabildiğim ölçüde başarılı olacağımı anladım. İki yıl önce de yurtdışındaki bir ajansla kontrat imzalamıştım. Pariste çalışmaya başlayacaktım. Olmadı çünkü o zaman Kenana (Doğulu) aşıktım. Şimdi karakterimin, kendi isteklerimin aşktan daha önemli olduğunu anladığım bir dönemdeyim. Şu an sadece kendime aşığım. Uzun bir süre hayatıma kimseyi sokmayacağım. Sezen Aksunun oğlu Mithat Canla evleniyorlar haberleriniz çıktıktan kısa süre sonra ayrıldınız. Gitmenizde bu ayrılığın bir etkisi var mı? Hayatımda ilk defa yanımda erkek arkadaşım yok, yalnızım. Ama bunun keyfini yaşıyorum. Kendimi yeniden keşfediyorum. İlişkilerimi evli çiftler gibi yaşadım. Evliymişim gibi sorumlu hissettim erkek arkadaşıma karşı kendimi. Bunu yapma sebebim kimsenin ağzına dedikodu vermemekti. "İlişkisi var" desinler istedim. Böyle diyorsunuz ama ünlü olduğunuz andan itibaren hep bir erkek arkadaşınız oldu. Becerebilecek misiniz yalnız kalmayı? Mithat bana "İlişkimiz sürerken ve bittikten sonra benim hakkımda konuşma" demişti. Ben de ona söz verdim konuşmayacağım diye. İlişkimiz devam ederken basına onunla ilgili açıklamalar yaptığımda Mithata hesap verdim. Şimdi ayrıldık ve sözümü tutuyorum. Mithat Canla ilişkiniz sürerken ondan bahsediyordunuz. Şimdi onunla ilgili tek kelime çıkmıyor ağzınızdan. Neden? Haftanın üç günü savunma sporu tai-chi yapıyorum. Kendi kendimi bulmama yardımcı oluyor. Vücudumu da zinde tutuyor. Kozmetiğe çok para harcıyorum. O kutular, kokular her kadını cezbettiği gibi beni de cezbediyor. Ayda bir kez cilt bakımı yaptırıyorum. Haftada iki kere masaj yaptırmaya gidiyorum. Saçımın rengini çok sık değiştiririm. Hatta ben bile saçımın doğal rengini unuttum. Amerikadaki ajans sarışın olmamı istemedi, bu rengi beğendi. Saçımın yıpranmaması için kuaförde haftada bir defa dana iliğinden maske yapıyorlar. Saçım dana kokuyor ama olsun işe yarıyor ya. Müzik zevkim yeni yeni oturmaya başladı. Jamiroquai, Elvis Presleynin klasikleri, acid caz ve rockn roll dinliyorum. New Yorkta İlhan Erşahinin caz kulübüne gidiyorum. New Yorkta yemek kursuna da gideceğim. Birçok yemek kitabım var. Onlardan tarif seçip yemek yapıyorum. Makarna da yapıyorum wasabili püre de. Bir defasında analı kızlı yaptım ama beş saat sürdü hazırlaması. Bir şeye karar vereceksem, bir şey hakkında düşünmem gerekiyorsa yemek yapmak yardımcı oluyor. Dünyada o kadar aç insan varken üzerime 17 bin dolarlık bir ceket alıp giyemiyorum. Yurtdışından alışveriş yapıyorum. Marka düşkünlüğüm sadece ayakkabı ve çanta için geçerli. Kaliteli olan her şeyi alabilirim. "Yıpranmaması için haftada iki defa saçıma dana iliğinden maske yapılıyor"