19.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Senem Aydın - senem.aydin@milliyet.com.tr
Tiyatro aşkının çocukluktan geldiğini söyleyen Onur Büyüktopçu, “Oturup dizi beklemekle hayat geçmez” deyip cast direktörlüğü ve oyuncu menajerliği yapmış. “Lise Defteri”, “Alın Yazım” gibi dizilerde rol alan oyuncu, “Kiralık Aşk’ın sevileceğini, tutacağını biliyorduk ama Koray’ın bu kadar yükseleceğini, popüler olacağını tahmin edemezdim” diyor. Büyüktopçu ile dizisini, karakterinin fenomen haline gelişini ve hayallerini konuştuk.
-Oyunculuğa nasıl başladınız?
16 yaşından beri yapıyorum. Öncesinde de ailemden habersiz tiyatro oyunlarını izlemeye giderdim. O kadar âşıktım ki tiyatroya... Ankara’da konservatuvar sınavlarına girdim, ilk aşamayı geçtim ama ikinci aşamada kaldım. Sonra “bir yerden başlayayım” deyip Devlet Tiyatroları’nda figüranlık yaptım. İlk profesyonel deneyimim “Lise Defteri” dizisi oldu. 2005’te İngiltere’ye gittim, 4.5 sene kaldım, bu süre zarfında tiyatro okudum. Bir yandan da barmenlik, tuvaletçilik yapıyordum. Orada çok fazla gözlem yaptım, şimdi faydasını görüyorum.
-Cast direktörlüğü ve oyunculuk hep bir arada mı sürdü?
Son dört yıldır ikisini bir arada yapıyordum. Aynı zamanda İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda oynuyordum. Aslında tiyatrodan para kazanmadığım için cast direktörlüğüne başladım. Ee oturup dizi beklemekle hayat geçmez. Başka iş yapmam gerekiyordu.
Şu an hayatımda sadece oyunculuk var, cast direktörlüğünü ve menajerliği bıraktım.
“Televizyonda ilk kez komedi oynuyorum”
-“Kiralık Aşk”ın cast direktörlüğünü siz yaptınız. Koray özellikle oynamak istediğiniz bir karakter miydi? Rolü nasıl aldınız?
“Bu rol benim olsun, ben oynayayım” demedim. Dışarıdan öyle görünüyor olabilir ama gerçeği öyle değil. Okuma provasında karakter onaylanmadığı için yönetmenimiz “Koray’ı sen oku, burayı boş geçmeyelim” dedi. İlk okuduğum anda ben Koray olmuşum... Yapımcı ve kanal da “Tamam” deyince rolü üstlendim. Televizyonda ilk kez komedi oynuyorum.
-Karakterin bu kadar fenomen olacağını tahmin ediyor muydunuz?
Dizinin sevileceğini, tutacağını biliyorduk çünkü senaryo çok güzeldi. Ama açıkçası Koray’ın bu kadar yükseleceğini, popüler olacağını tahmin edemezdim. İlk bölümlerde çok az sahnesi vardı, yan karakterdi. Yedinci bölümden sonra sahneler arttı ve daha çok hayatımıza girdi. Bugüne kadar çok değişik rollerde oynadım ama Koray parladı. Günün birinde cast’ını yaptığın işte tesadüfen oynuyorsun, karakter büyüyor ve ünleniyorsun. Acayip bir şey. Sonuçta Koray sevildi, Onur değil. İkimiz birbirimizi taşıyoruz bir yerde, o yüzden hep enerjik olmak zorundayım.
-“Kiralık Aşk”tan sonra hayatınızda neler değişti?
33 yaşındayım. Bu yaştan sonra şımarmak gibi bir lüksüm yok. Yapanlar var, görüyoruz ama hiç gerek yok. Çünkü “Kiralık Aşk” devam ettiği kadar Koray karakteri var, dizi bitse bir-iki hafta sonra unutulur.
-Sosyal medyadaki yorumları, caps’lerinizi takip ediyor musunuz?
Sosyal medyayla ilgili değildim ama şimdi manyağı oldum. Caps’lere çok gülüyorum.
-Sokakta tepkiler nasıl?
Çok güzel tepkiler alıyorum. Geçen birinin üzerine yanlışlıkla kahve döktüm, tanımasa belki azar işitecektim ama görünce “Aa o sensin, seni çok seviyorum” dedi. Dünya olarak diken üstündeyiz, tuhaf günler yaşıyoruz. Bir nebze bile olsa insanları gülümsetebiliyorsak ne mutlu bize.
-Gelen şöhretten sonra özel hayatınız nasıl? “Sokakta evlenme teklifleri alıyorum” demişsiniz...
Evlenme teklifi geliyor ama ne kadar ciddiler orası tartışılır. Zaten öyle bir niyetim yok. Her şeyden önce biriyle tanışma ortamım yok. Setten eve, evden sete... Hayatımda işim ve ailem var. Yeğenim doğdu, her fırsatta İzmir’e, onu görmeye gidiyorum.
“Birileri yaşlanıyor, yenilere yer vermeli”
-Baba olmak istiyor musunuz?
Yeğenim doğduktan sonra babalık duygularım çok arttı. Babasından bile kıskanmaya başladım, sanki kendi çocuğummuş gibi.
-Kalbinizi nasıl biri çalar?
Komik, enerjik biri. Takıntılı insanla asla olamam. Açık ve net olmalı. Şeffaf olmak en güzeli.
-Gerçekte Onur nasıl biri? Koray’a benzeyen yanlarınız var mı?
Ben de çok pozitifim, enerjiğim, komiğim ama Koray gibi değilim. O duygu geçişleri olan, hayatını olduğundan farklı gösteren, dedikodu yapan ama asla yapmadığını söyleyen değişik bir adam. Tek ortak noktamız yemek, ben de yemeğe düşkünümdür.
-Bundan sonrası için nasıl bir kariyer planınız var?
Program yapma hayalim var. Talk show gibi ya da yarışma programı olabilir. Birkaç yerden teklif geldi ama henüz görüşmedik. Birileri yaşlanıyor, yenilere yer vermek, önünü açmak lazım.
-Nergis Kumbasar nasıl bir partner?
İlk başta korkmuştum. Yılların Nergis Kumbasar’ı, ya karşısında ezberimi unutursam ya atarlı bir kadınsa diye... Melek gibi bir kadın çıktı. Nergis’le en başından beri enerjimiz çok tuttu.
-Diğer rol arkadaşlarınız için ne diyeceksiniz?
Barış (Arduç), Salih (Bademci) Sinem (Öztürk), Elçin (Sangu); hepsiyle aram çok iyi. Onlar da gerçek hayatlarında çok komik insanlar.