Cumartesi“Keyif almak için yaptık bu işi”

“Keyif almak için yaptık bu işi”

28.01.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Moda’da ortağıyla birlikte Bonkis isimli bir kafe açan Öykü Karayel, “Yemek yapmayı oldum olası severim. İzlediğim yabancı aşçılardan gördüğüm her şeyi oturup deniyorum evde” diyor

“Keyif almak için yaptık bu işi”

Televizyon seyircisinin “Kuzey Güney” dizisinin Cemre’si olarak tanıdığı Öykü Karayel, arkadaşı Deniz Tezuysal ile birlikte Moda’da Bonkis isimli bir kafe bistro açtı. İkili, mekanı “Sevdiklerimizle, evimiz gibi takılabileceğimiz küçük bir yer” diye anlatıyor. Küçük ama ferah bir mekan Bonkis. Duvarda asılı tahtada mekanda her zaman bulabileceğiniz yiyecekler yazıyor. Öykü Karayel yazmış bunları tahtaya, favorilerini de kırmızı tebeşirle yuvarlak içine almış. Bir şey deneyecekseniz onlardan başlayın derim. Ya da Tezuysal’ın favorisi focaccia sandviç ile. Unutmadan söyleyeyim, Bonkis’e evcil hayvan dostlarımız da alınıyor...

Haberin Devamı

- Bir kafe açmak hayaliniz miydi?

Deniz Tezuysal: Öykü’yle eski arkadaşız, kafamızda hep vardı, arada konuşuyorduk böyle bir şey yapar mıyız diye. Burayı da arkadaşımız devrediyordu, onun üstüne gelişti hikaye. “Hadi biz yapalım bari” dedik.

Öykü Karayel: En başından beri samimi, sıcak bir yer olsun taraftarıydık. Yemek yapalım, kendimizin ve arkadaşlarımızın severek takılacağı bir yer olsun kafası vardı daha çok. Kadıköy ve Moda’nın popülasyon ve ihtiyaçlarına göre de şekillendi.

“Servis hazırlıyorum”

- Moda sevdiğiniz bir yer mi?

Öykü K.: Konservatuvarı bu tarafta okudum. Bildiğim sokaklar hem de insanlar daha rahat, kimse birbirine karışmıyor. Bütün yazımız Moda sahilde oturarak geçiyor. Köpeklerle daha rahat gezebiliyorsunuz. Daha samimi, sıcak bir ortamı var.

Haberin Devamı

Deniz T.: Üç sokak yanda oturuyorum ben de, daha yeni taşındık sayılır. Cihangir’de komşuyduk Öykü’yle. O hâlâ karşıda oturuyor ama sürekli gelip gidiyor. Bütün yazımızı burada, sahilde geçirdik. Zaten fikir de sahilde otururken çıktı.

“Keyif almak için yaptık bu işi”

- Burada çok vakit geçiriyor musunuz?

Öykü K.: Şu anda bir dizi yapmadığım için bol bol vaktim var. İşin başında da durmamız gerekiyor yeni açıldığımız için. O yüzden ikimiz de sürekli buradayız.

- Menüyü nasıl oluşturdunuz?

Öykü K.: Şefimiz Gün Çevik’le de şekillendi menü. Kafe bistro tarzı olsun istedik. Gündüz kahvaltı seçenekleri yoğunlukta, akşama doğru da atıştırmalık ve aperitif şeylerle geçen bir menümüz var. Tatlılar değişiyor sık sık.

Deniz T.: Ekmek üstüler imza yemeğimiz sayılabilir. Ekmek üstü avokado somon her yerde karşınıza çıkacak bir şey değil.

- Makarna, salata, çorba, mantı gibi yemekler ve günlük seçenekler var. Öne çıkanlar hangileri?

Öykü K.: Eggs benedict’i çok güzel yapıyor şefimiz. İtalyan bir şefin tarifinden yapılan patlıcan pestolu makarnamız güzel. Pazar 14.00’e kadar kahvaltı, sonrasında hamburger veriyoruz. Hamburger yemeye gelen çok oluyor. Kendi yaptığımız farklı soslar var. Hamburgere sos ve ekstralar seçiyorsunuz. Ara ara cumartesi akşamları da konseptli akşam yemekleri yapıyoruz.

Haberin Devamı

- İşletmeciliği sevdiniz mi?

Deniz T.: Rahatız, arkadaşlarımız gelip gidiyor, ev gibi bir ortam yani...

Öykü K.: Zorluğu var ama keyif aldığımız noktadayız. Keyif almak için yaptık bu işi.

Deniz T: Tabii hiç tahmin etmediğimiz şeyler çıkıyor yolda karşımıza. Bulaşık makinesinden dolandırılmak gibi...

- O nasıl oldu?

Deniz T.: Bulaşık makinemiz bozuldu ve teknik servis diye aradığımız 444’lü numaradaki adamlar makineyi alıp geri getirdiler. 500 lira aldılar ama makineyi yapmamışlar. Arıyoruz telefonlarımızı açmıyorlar... Sonra gerçek servise tekrar para verip yaptırdık.

Öykü K.: Faturasız alışveriş yapmak gibi hatalar da yaptım ben başlarda.

- Mutfakla aranız nasıl?

“Keyif almak için yaptık bu işi”

Öykü K.: Yemek yapmayı oldum olası severim. Yemek programları izleyerek büyüdüm. 24 saat izleyebilirim. Klasik Türk yemekleri gibi değil de izlediğim yabancı aşçılardan her gördüğüm şeyi oturup deniyorum evde. Yemesini de aşırı seviyorum. Çok tatlıcı değilim sadece. Tatlı yapmasını da çok bilmiyorum. O tarafı da Deniz biliyor.

Haberin Devamı

- Burada giriyor musunuz mutfağa?

Öykü K.: Mutfakta takılıyorum bayağı. Bazen servis hazırladığım da oluyor.

- Müşteriler şaşırıyor mu sizi görünce?

Öykü K.: Hiç şaşıran olmadı. Daha çok bilerek gelen olmuş olabilir.

Deniz T.: Genelde Öykü burada evinde yumurta pişiriyormuş gibi bir hava oluyor. Gelen de misafiriymiş gibi.

- Dekoratif objelerin, oyuncakların da olduğu bir alan da var.

Öykü K.: Oradaki her şey satılık. Burası oyuncakçıydı, sahibi arkadaşımızdı. Onun oyuncakları satılıyor. Gaye Su Akyol’un plakları
var. Deniz’in dekorasyonla ilgili
diğer işinden mermer dekoratif objeler var. Bir arkadaşımızın yaptığı aydınlatmalar var.

“Karda full doluyduk”

- Kimler geliyor daha çok?

Öykü K.: Aile tayfası olarak sadece Deniz’in ve benimkiler geliyor şimdilik. Genelde 9.00-17.00 çalışmayanlar, gençler geliyor. Bantmag tayfası, Moda Sahnesi’nden oyuncu arkadaşlarımız geliyor. Moda’dan daha çok insan geliyor.

Deniz T.: Eşim Büyük Ev Ablukada’nın gitaristi. Onların müzisyen çevresi, Öykü’nün oyunculuktan çevresi, buralarda yaşayan arkadaşlarımız yalnız bırakmıyor. Duyup gelenler de oluyor.

Haberin Devamı

- İlgiden memnun musunuz?

Öykü K.: Havalar o kadar soğuktu ki... şu zamana kadar. Bir de tam krizin ortasında açmış bulunduk. Ülke bu durumdayken fena gitmiyor diyebiliriz. Bahara daha güzel olacak gibi hissediyoruz. Gelenler kahvaltıya yoğun ilgi gösteriyor. Dört gün karda kimse evinden çıkamadı, herhalde kimse gelmeyecek diye düşünürken burası full doluydu.

Deniz T.: Eggs benedict ve patatesli mantarlı omlet isteyen çok oluyor. Tatlı olarak en beğenilen kabaklı cheesecake.

Öykü Karayel: “Hep istediğim şey sinema”

- Aileniz, yakın çevreniz nasıl baktı bu kafe işine?


Desteklediler tabii, sadece yakın çevremizde işin ticari bir kısmı da olduğu için tam bu dönemde, sonu belli olmayan ve daha önce yapmadığımız bir iş olmasıyla ilgili birtakım çekinceler oldu. Ama biz o kısmını çok düşünmedik açıkçası. Denizin ablası Aşkın da, ikizim Ezgi de ara ara gelip bize yardım ediyor. Öyle evimizmiş gibi takılıyoruz.

- Yakında yeni projeniz var mı?

Daha çok burada vakit geçiriyorum. İki tane film geldi, onları henüz okuma aşamasındayım. Tarzı çok önemli değil, senaryo önemli. İçime sinen bir şey olursa tabii ki hep istediğim bir şey sinema...