24.06.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
SENEM AYDIN - senem.aydin@milliyet.com.tr
İkisi de yetenekli, çalışkan ve pozitif... Nilay Deniz ve Seçkin Özdemir’le önümüzdeki perşembe akşamı Star TV’de başlayacak “Ateşböceği” dizisi için buluştuk. Güzel bir uyum yakaladıklarını söyleyen ikili, “Biz bu işi çok sevdik, umarız izleyici de hikayemizi keyifle izler” diyor.
- “Ateşböceği” ne anlatıyor? Türk filmleri tadında bir dizi mi?
Seçkin Özdemir: “Ateşböceği”, işinde başarılı bir boşanma avukatı olan Barış Buka ile hayatını taksi şoförlüğü yaparak kazanan Aslı Eğilmez’in hikayesi. Bahsettiğiniz Yeşilçam ise, öyle bir iddiamız yok aslında. Ama o sıcaklığı yakalamayı arzu ettik. Umarım keyifle izleyeceğiniz bir iş çıkarabilmişizdir.
Nilay Deniz: Kader Aslı ve Barış’ın yollarını kesiştiriyor ve aşkla bir araya getiriyor. Türk filmlerinin biraz o naif tarafından esinlendik diyebiliriz, o nostaljik tadı verebildiysek ne mutlu bize. “Ateşböceği” günümüzde geçen, keyifle izleyeceğiniz bir romantik komedi.
- Birçok dizi yayına girmek için gün sayıyor. Sizinkinin farkı ne olacak?
Seçkin Ö.: “Ateşböceği”nin temeldeki hikayesi bugüne kadar alışık olmadığımız türden. Taksi şoförü genç kızın seyir anlamında dikkat çekici ve merak uyandırıcı olduğunu düşünüyorum. Sonrasında da Barış’ın özel şoförü olmasıyla birlikte daha da ilginçleşen bir hikayeye dönüşüyor. Eğlenceli anlar ortaya çıkıyor. Senaryoyu okurken hikayenin içinde buldum kendimi. Kendine has bir dünyasının ve sıcaklığının olduğunu düşünüyorum. Umarım seyirci de bizimle aynı duyguda olur.
Nilay D.: İçinde herkesin yakalayacağı bir aşk hikayesini anlatıyor. Masalsı bir aşk yarattık. Aslı’nın taksi şoförü olması da diğer dizilerden ayrılan bir özelliği. Taksicilikten özel şoförlüğe geçişi, bilmediği bir dünyayı tanıması, aşkı tatması bizi çok heyecanlandırıyor. Bizler bu işi kabul ederken çok sevdik, umarım izleyici de hikayemizi keyifle izler.
“Aslı’yı yüreğimde hissettim”
- Karakterlerinizden bahseder misiniz?
Seçkin Ö.: Barış Buka ülkenin önemli boşanma avukatlarından. Hayatında her şey yolunda olan bir adam. Ancak şöyle bir sıkıntısı var; hayatı ilişki problemleri dinlemekle geçtiği için ilişkilere olan inancını yitirmiş durumda. Birisinin ona bu duyguları tekrar hissettiremeyeceğini düşünüyor. Ta ki onun tüm ezberini bozan Aslı karşısına çıkana kadar.
Nilay D.: Aslı nam-ı diğer Ateşböceği; hayattan keyif alan, zeki, neşeli ancak gelişen bazı olaylar sonucunda ailesinin geçimini sağlayabilmek için genç yaşta tüm yükü omuzlarına almış genç bir kız. Taksi şoförlüğü yapan, ekmeğinin peşinde biri. Kalbi temiz, masum bir tip ama son derece de şüpheci. Her şeyi sorguluyor, ona karşı yapılan iyiliğin altında hep bir sebep olduğunu düşünüyor.
- Role nasıl hazırlandınız? Özel bir hazırlık süreciniz
oldu mu?
Seçkin Ö.: Barış ciddi bir işe sahip, ciddi bir adam. Seyirci gözünde hem bu ciddiyet hissini kaybettirmeden hem de eğlenceli bir iş yaptığımız gerçeğinden uzaklaşmayacak dengeye sahip bir tavır oturtmaya çalıştım. Bu, hazırlanma sürecinde en çok üstünde durduğum noktaydı belki de.
Nilay D.: Senaryoyu okuduğumda Aslı’yı yüreğimde hissettim. Kendimi Aslı’nın yerine koyup ‘Onun yerinde olsam ailemi geçindirmek için taksici olur muydum?’ diye düşündüm. Aslı’nın iç dünyasına girdikten sonra yönetmenimiz ve yapımcımızın enerjisiyle “Ateşböceği” dünyam oldu.
“Hikayeleri tesadüfle başlıyor”
- Aslı ve Barış’ın aşkı senaryoyu okurken ne hissettirdi?
Seçkin Ö.: Aslı ve Barış’ın aşkı öyle hemen başlayan aşklardan değil. Birbirlerine aşık olma sürecini birlikte yaşayacağız. Bu benim senaryoda sevdiğim önemli noktalardan biri. Şu anda onların iletişiminden ve kendi içlerindeki karmaşadan bahsedebiliriz. Bu da bana göre keyifli, eğlenceli anlar ortaya çıkarıyor.
Nilay D.: Onların hikayesi bir tesadüfle başlıyor. Bu tesadüfle ikisinin birbiriyle olan ilişkisinin gelişimini izliyoruz. Bu süreçte farklı sosyoekonomik ailelerden gelen, hayatın farklı yerlerinde duran iki kişinin aşkını anlatması beni heyecanlandırdı. Farklı bakış açılarıyla olaylara yaklaşımları, birbirlerini zaman içerisinde iyileştirmeleri duygusu içine aldı.
- Aşk sizin için ne ifade ediyor? Aşkı nasıl anlatırsınız?
Seçkin Ö.: Benim için bu sıralar pek bir şey ifade etmiyor. Şu anda sadece iş var hayatımda.
Nilay D.: Jacgues Douglas’dan bir alıntıyla cevap vermek isterim: “Aşk bıkılmayandır. Her şeyden bıkılabilir ama aşktan... Hayır.”
- Birbiriniz hakkında neler söylersiniz? Önceden tanışıyor muydunuz?
Seçkin Ö.: Tanışıyorduk. Nilay çok sevdiğim bir arkadaşım. Sette ve sahnelerde çok uyumlu, karşılıklı iletişime açık bir oyuncu. Onunla oynamak keyifli. İyi ki birlikte oynuyoruz.
Nilay D.: Seçkin, uyumlu ve pozitif bir çalışma arkadaşı. Uzun saatleri birlikte geçirdiğimiz çalışma ortamında bu çok önemli. Bir araya geldiğimiz için mutluyuz.
- Set dışında nasıl hayatınız?
Seçkin Ö.: Klasik şeyler... Ailemle ve arkadaşlarımla görüşürüm. Spor yaparım. Dışarı çıkıp şehrin keyfini çıkarmaya çalışırım. Kedim var, evde onunla vakit geçirmeyi de seviyorum.
Nilay D.: Setten zaman kaldıkça ailemle vakit geçiriyorum. Öyle
çok dışarıda olmayı sevmiyorum. Daha küçük, kendime göre bir hayatım var.
“Mucizeler hep oluyor”