20.09.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Cenk Erdem-h.cenkerdem@gmail.com
Forum Fashion Week, özel defilelerle, atölye çalışmalarıyla, ünlü isimlerin katılacağı moda sohbetleriyle ve birbirinden ilginç sürprizlerle dolu bir alışveriş maratonunu 26-28 Eylül tarihleri arasında Forum Alışveriş Merkezleri’ne taşıyor. Etkinliğin açılışı 23 Eylül Salı akşamı Pera Palace’ta düzenlenecek “Men in Skirts” defilesiyle yapılacak. İskoç kiltlerinden semazenlerin giydiklerine kadar farklı kültürlerden ve tarihin farklı dönemlerinden erkek eteklerine yer verilen sergi Forum Fashion Week boyunca Türkiye’deki dokuz Forum Alışveriş Merkezi’nde görülebilecek. Sergiyi, yaratıcısı, moda eleştirmeni Roger Salas’la konuştuk. Salas “Erkeği eteğin içinde görmek her zaman teatral bir durum yaratır, sergide bunu ön plana çıkardım” diyor.
İstanbul’daki serginizde tarihin hangi dönemlerinden, hangi kültürlerden erkek etekleri göreceğiz?
Her çeşit var. Kiltten, dansta ve balede kullanılmış çok önemli parçalara kadar... Mesela Berlin Devlet Balesi Sanat Direktörü Nacho Duato’nun kullandığı
ya da Armani tarafından düşünülüp Sevilla’da İspanyol “bata de cola” (kuyruklu Flamenko elbisesi) geleneğine uygun olarak dikilen ve Joaquin Cortes’in giydiği etek...Ayrıca, İspanyol ve Portekizli modacıların hazırladıkları pop-art ve retro çeşitler de bulunuyor.
“İlk tepki şaşkınlıktı, bazı kesimlerden itirazlar da geldi”
nSergi Madrid’de ilk gündeme geldiğinde nasıl bir tepkiyle karşılaştınız?
Başlangıçtaki tepki şaşkınlıktı. Bazı kesimlerden itiraz da geldi ama Madrid Fashion Week’in ünlü direktörü, Leonor Perez Pita fikri çok beğendi ve çok destekledi.
Tarihte erkeklerin etek kullanımı en çok hangi kültürde size çekici geliyor?
Klasik dönemde, şüphesiz Büyük İskender ve daha sonra Rönesans Roma’sı... Papa’nın erkeklerin çok kısa etek giymeleriyle ilgili koyduğu bir yasağa cevap olarak mini eteğin icat edildiği dönem... Ve 18’inci yüzyılda Hollanda’da doğu dokusu taşıyan zengin çeşitler...
“Gaultier, Kenzo, Burberry ile yayıldı”
Özellikle Antik Yunan ve Roma üzerine ünlü dizilerde etekleri farklı formlarda görüyoruz; sizce o dönemlerden bir etek hangi ünlü Hollywood aktörüne yakışırdı?
Kişisel olarak James Franco’yu ve Henry Cavill’i bu giysinin içinde hayal edebiliyorum; “Truva” filminde Brad Pitt’i de...
Çeşitli tasarımcıların etek fikirleri açısından dikkatinizi çeken çalışmalarından da bahsedebilir misiniz?
Bence Jean-Paul Gaultier, Kenzo ve Burberry Prorsum erkek eteklerinin yayılmasında ve günümüze uyarlanmasında çok önemli bir role sahipler. Japon modası da bu konuya duyarlı davrandı; Yamamoto ve Rei Kawakubo’nunkileri özellikle beğeniyorum.
Eteklerin, zannedildiğinin aksine, son derece maskülen bir duruşu da olabildiği görüşüne katılıyor musunuz?
Kesinlikle! Durumla ve kimin taşıdığıyla da ilgisi var. İskoçya’da o kadar erkeksi algılıyorlar ki; gelenek, kiltin iç çamaşırı olmadan giyilmesini söyler. Bu gerçek, insanları korkutmuştur.
“Derviş etekleri güçlü bir şiir taşıyor”
Ruhani açıdan değerli sembollerini bir kenara koyarsak, Sufi kültüründeki derviş etekleri (tennure) için aynı zamanda şiirsel de diyebilir miyiz?
Elbette, o giysi de güçlü bir lirizm, şiir taşıyor. Hareketi nasıl zenginleştirdiğini düşünün... Türk dervişlerini konu alan ilk Batı balesi, 1920’de Paris’te başdansçı Jean Börlin ve Ballets Suedois’in koreografları tarafından gerçekleştirilmişti ve aynı estetiği sunuyordu.