20.03.2021 - 03:02 | Son Güncellenme:
Ayşim Özgür
Moda endüstrisinin çevreye verdiği zararla ilgili istatistikler giderek daha da sarsıcı bir hal aldı. Her yıl yüz binlerce ton kullanılmış kıyafet atık sahalarına gidiyor, imha ediliyor ya da yakılıyor; üretimde kullanılan malzemelerin yalnızca yüzde 1’inin geri dönüştürülebilir olduğu söyleniyor. Fakat neyse ki bu pek de iç açıcı olmayan haberlerin yanı sıra çevre dostu olmak için daha çok çaba sarf eden markaların sayısında da artış var. Çok uzun yıllardır yalnızca “yeni” olanı köpürten pazarlama stratejileri şimdi “eskinin değerini biliyoruz” mesajları veriyor, bir anlamda eskileri yenilik olarak sunuyor. Özetle, sürdürülebilirlik, geri dönüşüm derken şimdi sıra “upcycle” yani “ileri dönüşüm” kavramını modaya sağlıklı bir biçimde uygulamaya geliyor.
Gözden düşmek üzereyken başrolde
Atık malzemeleri veya artık kullanılmayan ürünleri daha kaliteli ve yaratıcı bir biçimde hayata kazandıran ileri dönüşüm kavramını kullanan ilk lüks modaevlerinden biri Miu Miu oldu. 1930’lar ile 80’ler arasındaki 50 yıllık dönemde üretilen 80 tasarımı elden geçiren marka, her birini elle dikilen özel Miu Miu işlemeleriyle şıklaştırarak yeniden giyilebilir hale getirdi ve ömürlerini uzattı. Zaten Miu Miu’nun da kurucusu olan Miuccia Prada’nın hem Miu Miu hem Prada markaları için öncü sayılabilecek, çevre dostu çalışmalar yürüttüğünü söylemek gerek. Prada, 2019’da başlayan Re-Nylon adlı projesiyle 90’larda çok popüler olan ikonik naylon çantalarını yeniden yorumlamış ve bu defa yüzde 100 geri dönüştürülmüş naylon kullanmıştı. Prada’nın geri dönüştürülmüş çanta projesinin ardından ‘ileri dönüştürülmüş’ çantalarıyla karşımıza çıkan bir marka da Chloe oldu. Modaevinin kreatif direktörü Gabriela Hearst, sürdürülebilirlik kavramına yeni bir bakış açısı getirdi ve modaevinin eBay satıcılarından modaevinin ikinci el çantalarını satın alarak onları atölyede kullanılmayan kumaş artıklarıyla süsledi. Böylece, yepyeni bir hale bürünen yamalı, püsküllü çantalar gözden düşmek yerine yeni sezonun başrol oyuncularına dönüştü.
İkinci el ürünleri kendileri onarıp satıyor
Markaların kendi kullanılmış ürünlerini tek bir çatı altında toplayıp satışa sunduğu ya da satılması için zemin oluşturduğu platformlar ileri dönüşüm kavramının gittiği yönle ilgili oldukça fikir veriyor. Örneğin COS, geçtiğimiz aylarda lansmanını yaptığı “Resell” adlı dijital platformla müşterilerine eski favori ürünlerini satma ve markanın arşivinden son 13 yılı kapsayan yeni parçalar satın alma fırsatı sağlamayı hedefliyor. Vintage jean’leri dünyanın her yerinde çok aranan ve satılan Levi’s ise www.secondhand.levi.com adresinden ulaşılabilen bir sanal mağaza oluşturarak vintage Levi’s hayranlarının hayatını kolaylaştırdı. Piyasadaki ikinci el ürünlerini satın alan marka, ürünleri kendi standartlarına uygun hale getirip yeniden satıyor. Gucci, Stella McCartney ve Burberry’nin, en meşhur ikinci el moda sitelerinden RealReal (17 milyondan fazla üyesi var) ile iş birliği yaparak kendi tasarımlarını, kendi kontrolleri altında ileri dönüştürerek satmaları da bu yılın en dikkat çekici iş birliklerinden biri oldu. Bakalım dünya devlerinin bu projelerini başka hangi markalar nasıl takip edecek…
Daha yavaş bir moda anlayışı
Maison Margiela markasının kreatif direktörü olan John Galliano, 2021 kış koleksiyonunu vintage butiklerden ve pazarlardan bizzat seçtiği ikinci el kıyafetler ve kullanılmış kumaşlarla hazırladı. Topladığı tüm malzemeyi yeniden yorumlayan tasarımcı “giysilere yeni bir hayat” verilebileceğine inandığını ve bunun “daha yavaş bir moda anlayışı” olduğunu söylüyor.