18.11.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
www.ilhanuckan.com Faks: (0212) 505 63 88 A, kavgaya doyamadan bitti! O zaman zıp başka kanala!Bir adamın kızı kayıpmış, çağrı yapıyor; "Çok sinirliyim! Saçını başını yolmayacağım, eve dön!" Oradan zıplayıp zaplıyorum Seda'cığıma! Amanin! Bugün Caner ağlamayacak mı? Olsun, ağlama sahnelerini tekrar gösterdiler de seyrettim! Caner anneciğini özlemiş. Kadıncağızın biri, "Benim sen yaşta oğlum öldü, gel benim oğlum ol, yaşayıp gideriz" deyip Seda Sayan'dan "program promosyonu" olarak Caner'i istiyor. "Hain Evlat Ökkeş" niyetine herhalde! Öteki kanala zıp! Serap Ezgü'nün programında bir kadın ayrı kaldığını söylediği oğluna askere gitmeden önce bir kere görüşebilmek için sesleniyor; "Gitmeden bir kere öpeyim!" Oğlu bağlanıyor telefona, "Anne zaten görüşüyoruz, neden televizyona çıkıyorsun ki?" diye...Bir kanalda Semra kaynana, öbüründe eski kocası, kızları Seçil ve yeni popüler olan damatları! Semra kaynana hepten uçmuş vallahi!Akşamüzeri eşim aradı, "Haydi gel de bir yerde kahve içelim" diye... Ama televizyon?!Yer Nişantaşı Beymen! Oturuyoruz oturuyoruz ama kimse gelip silah çekmiyor! Şarjör bile göstermiyor! Garsona "Nerede hani! Bu nasıl maceracı servis?" diyorum! Günün magazini pek yorduğu için eve gelince biraz uyuyorum... Sonra uyanıp gene televizyona yapışıyorum! Şu Kanal D'de yeni başlayan dizinin sonuna yetişebildim; "Binbir Gece"! Adam yanında çalışan kadına şirketten istediği 150 bin dolar "avans" için kendisiyle bir gece geçirmesini teklif etmişti ya! Yattı işte onlar. Çok kışkırtıcı bir sahneydi. "Efendi-köle fantezisi" yani! Kaçmaz bu dizi! Ama kadın adamdan uzun boylu! Tabii adam yakışıklı diye millet bu fanteziden pek memnun ama ya maymuna benzeyen bir "patron" olsa bu sahne nasıl olurdu, orası da apayrı bir mevzu...Arkasından "Canlı Canlı" var televizyonda. Hande Ataizi gene yanlış anlaşılmış... Bülent Ersoy'un yeni sevgilisi varmış; annecim! Neden bu kadar kısa bu programlar! Of of! Ayılana gazzozz, bayılana limmonn! Yarabbim ne gün ama! Sabah kalktım, masama oturdum, televizyonu açtım. Saat sabah 09.00! "Dobra Dobra"da kavga var! Bir önceki gün de Ajlan delirmişti bu programda... Televizyon komasına girdim! "Ayılana Caner, bayılana 150 bin dolar" koması! "Zap ritmi"nde yaşıyorum! Algı tavan yapmış, ana haber bültenlerinin iki ya da üç dakikalık döngüsü kadın programlarında saniye başı görsel, işitsel duygu patlamalarına dönüşürken, dizilerde 30-40 dakikaya sığamaz olmuş!Yalnız yazıktır, biri şu Caner'e de Semra hanıma da televizyonu yasaklasın! Yırtınmaktan helak oldu zavallıcıklar. Tülin'e uygulanan tacize de bir son verilsin artık! Günahtır yani! İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: Televizyonda kanaldan kanala zıplarken CNBC-e, NTV ya da CNN TÜRK'e denk gelince abandone oluyorum vallahi! Dolar düşmüş, euro düşmüş, borsa çıkmış azıcık! Yoksa tersi miydi? Bana ne! Banna neee!İyi oyunlar herkese... Bugünkü yazımın ana fikri şu: Serap Ezgü'nün programını seyrederken nefes alamıyorum! Bir zamanlar "Kayıp Aranıyor" diye bir program vardı, aynı onun formatında bu program da... Sanki insanlar Popstar Bayhan'ın "acıların çocuğu" halini kendilerine prototip bellemişler, ha bire acıklı cacıklı çıkıyorlar yayına: "Annemi kaybettim, babam evden kaçtı, oğlum sersefil, kızım bilmem ne..." Yayına giren leb demeden ağlamaya başlıyor! Yani, ailelerin ülkemizde ne darmaduman halde olması insanın ruhuna işleyemeden anlıyoruz ki, millet acıdan prim yapmaya ayılmış... Öpelim de nasılsa bu da geçer diyelim... Her şeyin bir döngüsü var zira. Öptüm sizi Erkek Köşesi! Kadınlarda empati çok gelişmiştir. Bir kadına üzücü bir konudan bahsettiğiniz anda en fazla 24 saat içinde olayı kendi yaşıyormuşçasına hissetmeye başlar. Tıpkı kadın programlarını seyreden kadınlar gibi. Yani 24 saatte bir yeni bir üzücü haber verirseniz, ruh halini de iyice çalkalamış olursunuz. Peki bu ne işinize yarar? Huzurunuzun hepten kaçmasına! Nasıl düzeltirsiniz bu durumu? Düzeltemezsiniz! Birlikte olduğunuz kadının haletiruhiyesi üzerindeki etkinize dikkat edin, yoksa hayatınızın ne hızla karardığına şaşıp kalırsınız! Bir kadını nasıl depresyona sokarsınız? "Erkeğe yemek yapmayı öğretme" oyunu: Bir erkeğin mutfakta en büyük yardımcınız olmasını ister misiniz? Eveettt! O zaman herhangi bir yemeği yaparken bir bahane yaratıp yemeğin başına onu dikin. Bir, iki, üç derken hoppa adam baharat uzmanı olmuş, zamanlama ve lezzeti artırma konularında havalara girmiş! Tabii övgülerinizle sosladığınız için... Bir de bakarsınız, artık siz ona yardımcı olmaya başlamışsınız. Tadından yenmez vallahi böyle erkek... Bolulu aşçılara öpücükler. Küçük Oyun Köşesi! Kadın: Seninle çok övünüyorum!Erkek: "Her zengin erkeğin arkasında hırslı bir kadın vardır sendromu" ha? * * *Erkek: Bugün çok yoruldum...Kadın: Beni hep ihmal ediyorsun... Kılavuz Karga Oyunu!