16.01.2014 - 09:28 | Son Güncellenme:
1970’li yıllarda okullarda kulübü olan ve zamanla unutulan pul koleksiyonculuğunun okul çağındaki çocuklara disiplin ve araştırma yeteneği kazandırdığı bildirildi.
PTT Genel Müdürlüğü Filateli ve Müze Müdürü Nezahat Gündağ, pullara bakarak bir ülkenin kültür değerleri ve yaşayış biçiminin öğrenilebileceğini söyledi.
Ülkede basılan pulların, o ülkenin özgürlüğünü simgelediğini ifade eden Gündağ, ”Pul da para gibi bağımsız ülkenin bir göstergesidir. Türkiye’de ilk pul 1840 yılında basılmıştır. Dikdörtgen şeklinde ve çevresi dantelsiz olan bu pulda tuğra resmi var. Paranın basılması nasıl devletin kanun ve yetkileriyle Merkez Bankası’na verilmişse pul da aynı şekilde sadece PTT Genel Müdürlüğü tarafından basılabilir. Başka kurum ve kuruluşlar ya da insanların pul basması yasak” dedi.
Ülkelerin kültürel değerlerini içeren pulların çok sayıda meraklısı olduğuna dikkati çeken Gündağ, PTT Genel Müdürlüğü’nün pul koleksiyonculuğunu yaymak için çeşitli çalışmalar yürüttüğünü kaydetti.
Okullarda pul koleksiyonculuğu eğitimi
Pul koleksiyonculuğunu ilköğretim öğrencilerine de anlattıklarını belirten Gündağ, şunları söyledi:”1970’li yıllarda okullarda temizlik,kütüphanecilik kulübü gibi pul ve pulculuk kulüpleri de varmış. Zamanla bu kulüpler unutulmuş. Okullarda pul koleksiyonculuğu ile ilgili kulüplerin yeniden kurulmasına çalışıyoruz. MilliEğitim Bakanlığı ile iletişim kurarak sergi açtığımız kentlerdeki öğrencilerin o sergilere katılımını sağlıyoruz. Çocukların ilgisi çok güzel. Pul biriktirmek çocuğa her şeyden önce disiplin ve araştırma yeteneği kazandırıyor. Çocuk, oyuncağa ya da herhangi bir şeye vereceği parayı pul almak için ayırıyor. Pulların toplanması, bir araya getirilmesi, yıpranmadan muhafaza edilmesi için çocuk titizlik gösteriyor. Bunlar çocuğa disiplin kazandırıyor. Bu özellikler o çocuğun sosyal hayatını da olumlu etkiliyor.”
Pul koleksiyonculuğunun aynı zamanda iyi bir öğrenme yöntemi olduğunu vurgulayan Gündağ, ”Çocuklar, pulları okuyarak tarihi olayları, kültürel zenginlikleri daha kolay öğrenip aklında tutabiliyor. Tarihte gerçekleşen pek çok olay pullar yardımıyla çocukların zihninde daha iyi yer edebiliyor. Pul okumayı öğrenen çocuk, tarih dersinde ne Barbaros Hayrettin Paşa’yı ne de Bandırma Vapuru’nu unutabiliyor” diye konuştu.
Nasreddin Hoca ve Keloğlan pulları
Bir ülkede insanların nelere güldüğü, neler yediğinin de pullarda yansıtıldığına dikkati çeken Gündağ, şu bilgileri verdi: ”Bastığımız pullarda Türkiye’yi anlatıyoruz. Tarihi ve turistik yerler, yöresel yemekler, ülkemize özgü Van kedisinden Karadeniz’in hamsisine kadar tüm zenginliklerimizi pullarda işliyoruz. Geçmişte de günümüzde de bizi güldüren Nasreddin Hoca ve Keloğlan’a da pullarda yer verdik. Bir pulda mutlaka bastırıldığı ülkenin adının olması gerekiyor. Sadece İngiltere’nin bastığı pullarda ülkenin adı yazmaz. İlk pulu İngilizler kullandığı için böyle bir ayrıcalıkları var.”
Gündağ, pulların PTT Genel Müdürlüğü’nden temin edildiğini anımsatarak, ”Filateli servisi pul aboneliklerini kabul ediyor. Her yeni basılan pulumuz abonelere posta yoluyla ulaştırılıyor. Velilerin pek çoğu çocukları için pul abonesi oluyor. Ayrıca, PTT şubelerinden de pullar temin edilebilir. Pul koleksiyonu yapan ya da bu işin tüccarlığını yapanlar da abonelik sayesinde istedikleri pula ulaşabiliyor” şeklinde konuştu.