24.03.2021 - 14:13 | Son Güncellenme:
Günlerden bir gün yine nakış işlerken gözleri zümrüt, gagası mercan bir kuş gelmiş ve Gülyüz’ün gergefinin üstüne konmuş. Gülyüz’e bakarak ötmeye başlamış. Gülyüz kuşu gördüğü anda bayılmış ona. Sırtındaki iple şalı üstüne atıp onu yakalamaya çalışsa da bir türlü becerememiş.
Günler geçmiş ama Gülyüz o kuşu bir daha görememiş. Derdinden hastalanan prensese babası çok üzülüyormuş. Ne kadar doktor gelse derdine çare bulamamış.
Bu sırada Keloğlan, yaşadığı köyde gezip dolaşıyormuş. Meraklı olduğu için ormanların içine, göllerin kenarına gidiyor geziyormuş. Günlerden bir gün gölün kenarında otururken bir kuş gelip konmuş önündeki ağacın dalına. Tam onu pişirip yesem mi diye atılırken kuşun güzelliğine hayran kalmış ve kıyamamış.
Dur şunu takip edeyim demiş merakla. Arkasından gizlice takip ederek yaşadığı bahçeye gelivermiş. Burası çiçeklerle, renklerle dolu büyülü bir yermiş. Bahçede bir de kocaman bir saray varmış. Saraya girince sayısız yiyecekle dolu bir sofra görmüş. Çilek çok sevdiği için elini atıp yemek isterken kepçe ile eline vurmuş görülmeyen bir el. Sonra o kuş gelmiş ve içi altın suyuyla dolu leğene girip yıkanmış ve yakışıklı bir prense dönüşmüş.
Keloğlan gördüklerine inanamamış da olanlara akıl erdirmeye çalışırken delikanlı koynundan o incili çevreyi çıkarmış. Hem koklar hem de “Ah sultanım, nerelerdesin? Senin gözlerin de yaşlı mı şimdi?” diye gözyaşlarını silmiş.
Evin perili olduğunu anlayan Keloğlan oradan kaçmış ve yine gezmeye başlamış. Bir süre sonra önü kalabalık bir hamama gelmiş. Kapıdakiler bu hamamın padişahın kızı için açıldığını ve o kuşu aradığını söylemişler. Başından ilginç bir olay geçenler o olayı padişaha anlatırsa bu hamamda ücretsiz yıkanabileceğini söylemişler.
Padişahın huzuruna çıkıp yaşadıklarını anlatan Keloğlan’a, padişah hamamı vererek o bahçeyi onlara göstermesini istemiş. Uzunca bir yol gittikten sonra bahçeyi bulan Keloğlan, onları içeri sokmuş. Gülyüz de yanlarındaymış.
O güzel kuş yine bahçeye girip altın suyuyla yıkanmış ve prense dönüşmüş. Gülyüz ona koşarak sarılmış.
Meğerse o kuş aslında bir prensmiş ve perilerin büyüsü yüzünden o hale gelmiş. Gerçek bir insanın aşkı ancak onu eski haline getirebilirmiş. Gülyüz ve prens çok mutlu olmuşlar. Keloğlan’ın da hamamı olmuş. Prens ve prenses evlenmiş ve çok mutlu olmuşlar.