Zerrinin kitabı ortalığı yakacak

zarif eşi Sibel, Türkiyenin en büyük içki ithalatçılarından BTnin Genel Koordinatörü Gülay Kamaz, Melis Ersoy ve podyumların eski güzellerinden Şebnem Dereli grup halinde dedikodu yapıyorlardı. Bir başka köşede Evrim Dağlı, Ayşe Hattat, bir başka masada Büyük Kulüpün Başkanı Duran Akbulut, iş adamı dostları Turgay Aksoylu ve Önder Fırat ile yemek yiyordu. Mustafa Koç, Serdar Cümbüş, İbrahim Kutluay ve Demet Şener de o öğlen Paper Moonda gördüğüm ünlü isimler oldu. Ne yediğimize gelince birer çorba içtik ve de vejetaryenler için özel sebzeli pizzayı ortak yedik. Paper Moon, Şamdan gibi klasikler arasına girdi artık. Telefon: (0212) 282 16 16. Bir akşam can dostum İzzet Çapa, müşterek arkadaşımız Murat ve sevgili Ali Sayar ile Baltalimanında ağustos ortalarında açılan Ellaya gittik. Genç patron, mekanın aynı zamanda tasarımcısı da olan Mimar Onur Mangaloğlu oradaydı. Mekanı şık yapmışlar. Ayrıca bir büyük VIP Lounge iki private ve iki tane de lounge bölümü koymuşlar. Hava serin olduğu için henüz faaliyete geçmemiş ama dekorasyonu yapılan kışlık kısımda oturduk. Ama şöyle de bir gezdik tabii. Işıklı su duvarı, Bodrum Havana evlerinde olduğu gibi Ellanın dört bir yanını çevreleyen, içinde renkli taşların yer aldığı kanallar çok hoş olmuş. Kış aylarında mekanın terasını hizmete açmak istedikleri için üzerini camla örtmeyi yani Kış Bahçesi yapmayı planlıyorlar. İlk gittiğimiz için mönü konusunda aşçıbaşı Serdar Lafçı, Ali Kılıç, şefler Kazım Aksoy ve Mehmet Patakdan yardım istedik. Buranın somon carpaccio, limonlu tavuk, kaz ciğeri, dana madalyonları, karidesli levreği meşhurmuş. Bu arada bir de sushi barı var. Her şeyi ortaya söyleyip lezzet testinden geçirmek istedik. Deniz mahsülleri, ızgara sebze ve roka salatasını önden söyledik. Ardından Cafe de Paris soslu elma dilimi patateslerle bonfile, limonlu tavuk ve karidesli levrek yedik. Tatlı konusunda tereddüt ettik ama Onur ısrar etti. Hepimiz birer kaşık bir nevi muhallebi olan krem brule, dondurmalı profiterol ve tiramisu yedik. Bu arada yıllardır Zarifinin müziğiyle zirveye çıkmasında önemli isim olan artık Ellada çalışan sevgili Mert Levent ve kapı şefi Erkan Temel ile biraz sohbet ettik. Ella telefon: (0212) 277 01 94. Efendim, İstanbul eğlence yaşamı bugünlerde tatsız, tuzsuz. E yazlıklar kapandı, kışlıklar ise henüz daha sezonu açamadı. Arada kaldım kısacası. Benim özellikle kış aylarında favori mekanlarımdan olan Paper Moona geçenlerde öğle vakti uğradım. Kavalyem son dönemin en popüler işletmecisi sevgili Ali Sayar ile bir randevum vardı. Valla baktım da buranın tahtını kimseler gece de gündüz de pek yıkamaz. Tabii servis mükemmel, personel güleryüzlü, bar şefi doktor lakaplı Turan, salonda müdür Erol, şefler Sezgin, Volkan, hiç değişmeyen pırıl pırıl bir ekip. Neyse hava güzel olduğundan bahçede oturduk. Bir masada sosyetik terzi Ferruh Karakaşın Modanın duayenlerinden benim ise yakın dostum sevgili Yıldırım Mayruk ve ortağı Barbaros Şansal, bir akşam, "Seni ve Yazgülünü farklı bir yere götüreceğiz. Şöyle hem keyifli bir yemek yiyelim, hem de sohbet edip, güzel bir müzik dinleyelim" deyince atladım. Çünkü İstanbulda bu özelliklerin hepsini bir arada bulmak biraz zor. Nereye mi gittik? Ceylan Inter Continentalde muhteşem manzarası, Türk ve Osmanlı yemeklerinin en iyi örneklerinin sergilendiği Safrana. Toplam 50 kişilik bir yer, sıcak ve samimi. Şef aşçı Muharrem Özkan, müdür Kerem Akkuş, garsonlar Toygun Altun, Can Burak Öney sanki burası için özel seçilmişler. Önden zeytinyağlı taze fasulye, yoğurt eşliğinde güveçte etli pazı dolması yedik, muhteşem. Ardından sebzeli mercimek ezmesi üzerinde ballı adaçayı ile tatlandırılmış tavuk fırın, deniz mahsulleri puf böreği, naneli lor peynir tartı, sıcak humus ile pastırmalı dana inciği, yoğurtlu patlıcan söğürtme üzerinde kuzu bonfile ve kekik, reyhan otu ile dinlendirilmiş piliç şiş. Hepimiz yemeklerden ve ambianstan gerçekten büyük keyif aldık. Kısacası Safran hepimizden tam puan aldı. Bülent Ersoy, Savaş Ay, Berna Laçin, Abdullah Oğuz, Yılmaz Erdoğan, Cemil İpekçi gibi ünlülerin de müdavimi olduğu Safranda fiyatlar biraz yüksekti. Bu konudaki şikayetimi de Ceylanların veliahtlarından sevgili Uğura söyledim zaten. Safran telefon: (0212) 368 44 44. Yazımı hazırlarken podyumların iki dünya güzeli ve hanımefendi ismi Ebru Ürün ile Yeşim Palandüz ziyaretime geldi. DMCnin a la carte restoranına indik. Burada yemekler Divan tarafından yapılıyor. Muhteşem, ayrı bir yazı konusu olur. Sohbet ederken Yeşim ile Ebru ağızlarındaki baklayı çıkardılar. Ortak olmuşlar. Adını ÜçSekiz koydukları bir şirket kurmuşlar. Amaçları podyumlara kaliteli, mesleği manken olan eğitimli isimler yetiştirmek. Bana mail atıp manken olmak isteyen kendine güvenen gençler buyrun işte, ÜçSekiz sizleri bekliyor. Telefon: (0212) 281 00 38. Türk ve Osmanlı yemekleri Safran Hafta arası Ali Sayar ile The Ritz Carltonun Çintemani Restaurantında bir randevum vardı. Erken gelince Lobby Loungea takıldım. Hayli hareketliydi. Çok şık ama pek tanımadığım hanımefendiler gruplar halinde Boğaz manzarası karşısında canlı piyano ve keman eşliğinde sohbet edip, çaylarını yudumluyorlardı. Şöyle bir gezindim. Müthiş bir büfe, somonlu sandviçler, peynirli ve ıspanaklı börekler, beyaz peynirli ve domatesli simitler, fıstıklı, bademli, cevizli baklavalar... Bir an için aklım gitti. Çok imrendim ama yemeğe gideceğim için tüm bu çeşitlere yutkunarak baktım. Fakat bir vanilyalı çay içtim. The Ritz Carlton İstanbul Lobby Loungeda hafta içi her gün 14.30-17.30 saatleri arasında müthiş bir çay keyfi var, bilginize. Efendim, 1997 yılından günümüze devam eden Tikenin kebap lezzeti Ankara, Antalya, Bodrum, Atinadan sonra Floryada GS tesislerinin yanında. Bu arada artık bir marka olan Tike WHYB markasıyla da ilk Güneşlide, yani burnumuzun ucunda faaliyete geçirdiği bu yeni yerinde kahvaltı, salata, çorba, sandviç, pizza, pasta çeşitleriyle paket servisi de yapıyor. Telefon: (0212) 655 77 87. Zerrin Özer iyi arkadaşım. Kendisiyle tam 25 yılı aşan güzel bir dostluğumuz var. Bu dünyada neler çektiğini çok iyi bilirim. Zerrin yılların sıkıntısını Bu Benim Hayatım adlı kitabında açıklamaya karar vermiş. Şimdilerde Arnavutköy sırtlarındaki Boğaz manzaralı evinde hayatını yazıyor. Bu arada genç kızlığını karartan taciz olayını da açıklayacağı kitapta sahne dünyasında başına gelen güzel ve çirkin anılara da yer veriyor. Bence Zerrinin kitabı olay olacak. Ben bile sabırsızlanıyorum. Tike Florya, Lobby Lounge, Özerin olay hayatı Gökhan, Berksan, Terminal ve Salaklar Sofrası Pop Müzikin yakışıklı ismi Gökhan Özenin başına gelen şansız olay yüzünden samimi söylüyorum çok üzüldüm. Yeri gelmişken "Geçmiş olsun" diyorum. Bu arada Gökhanın Aslında Gökhan Özen adlı albümünü kutluyorum. Gökhanın söz ve müziklerinin dışında albümde Yıldız Tilbe ve Hakkı Yalçının da imzaları var. İkinci albüm Berksanın Çileki. Gökhan gibi Berksan da Ankaralı. Genç ve yakışıklı bir arkadaşımız. Ben Unutamamı sevdim. Bu hafta size bir film ve bir tiyatro önerim olacak. Tom Hanks ve Catherine Zeta-Jonesin başrollerini paylaştığı Terminal adlı filmi ayıptır söylemesi Los Angelesta izledim. Bu iki ünlünün ve de Spielbergin imzaları bu filmi izlemeniz için yeterli. İlgi çekici bir öykü, bir politik komedi. Sevgili Almula Merterin tiyatro adına yaptıklarını takdir ettiğim için köşeme aldım Çığır Sahneyi. Dün sezonu Salaklar Sofrası ile açan Çığır Sahneye tiyatroseverleri desteğe çağırıyorum. Ferdi Merter, Naşit Özcan gibi değerlerin yanında Arzu Yanardağ, Berna Öztürk gibi genç isimler de bu yıl Çığır Sahnedeler. Yaşamdan kesitler sundum bu pazar da sizlere. Yine sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. Hoşkalın. sdudek@simge.com.tr