En güzeli, evde ailenizle ya da yakın arkadaşlarınızla bir yılbaşı geçirmek. Biz öyle yapıyoruz
Bu sene için kendi kendime karar aldım. Yılbaşı gecesi dışarı çıkmak yok. Nedeni basit. Fiyatlar hep iki ya da üç misline tırmanıyor. Beklentiler de pek gerçekçi olmuyor. Hepimiz sanki zoraki bir şekilde eğlenmeye mecbur hissediyoruz kendimizi. Doğallıktan uzaklaşıyoruz. Garsonlar da o gün epey stres yaşıyor, servis aksıyor.
Trafik ayrı bir dert
Daha geçen gün köprüyü akşam 23.00 civarı geçerken aynı polisiye filmlerde olduğu gibi beyaz bir minibüsle 3-4 polis arabası ve polislerin yanında yer alan 1-2 taksiciyle son sürat bir kaçış ve kovalama sahnesi yaşandı. Önce sağ şerite dalıp 2-3 aracın dikiz aynasını koparan beyaz minibüs sonra ışık hızıyla devamlı şerit değiştirdi ve köprüyü geçtikten sonra da gözden kayboldu. Polis değil kaçakçı kazandı yarışı sizin anlayacağınız.
Allahtan arabayı süren emektar NTV çalışanı dikkatliydi ve beni eve sağ salim getirdi. Normal günde bu oluyorsa yılbaşında olacakları siz düşünün!
Gerçi ben İstanbul’da degilim, Kaliforniya’dayım. Öte yandan sarhoş olunca insanların davranışı pek değişmiyor dünyanın neresinde olursanız olun.
En güzeli evde ailenizle birlikte bir yılbaşı geçirmek. Ya da yakın arkadaşlarınızla.
Biz de öyle yapıyoruz.
Müzcet’in mantısı
Geçen senelerde birkaç kez yaptığımız gibi bu sene de yılbaşını Berkeley’de yakın arkadaşlarımız Zafer ve Müzcet Yasa’nın evinde geçiriyoruz.
NTV’deki ‘Tadı Damağı’nda programının Kastamonu bölümünü izleyen okuyucular Müzcet’e olan gönül borcumu bilir.
Müzcet’in ablası Şükran program sırasında bana yardımcı olmuştu. Şimdi o da kardeşini ziyaret için Kaliforniya’da.
Müzcet aynı zamanda çok iyi bir aşçı. Benim hanıma göre Müzcet’in mantısı dünyanın en özel lezzetlerinden biri.
Müzcet’se bizim hanımın elinden çıkan pastırmalı bonfileyi çok seviyor.
Zafer’se eşinin etli ekmeğine bayılıyor.
Biz de hepsini birlikte yapmaya karar verdik.
Müzcet mantı açarken benim hanımın ona yardım etmesiyseen sevdiğim sahne. Komedi filmlerinde böyle bir sahne olsa millet “Abartmışsın abi” der.
Müzcet’in 10 mantıyı katladığı süre zarfında bizim hanım bir tanesini katlamayı bile daha bitirmemiş oluyor.
Bu konudaki zaafını, tam 4-5 tabak yiyerek çıkarıyor ama!
Bizimkinin bonfilesine diyecek yok
2 kiloluk koca bonfileyi bütün olarak alıyor. Kara Angus sığırı bonfilesi. Prime denilen tam yağlı olanı. Pastırmayla bir güzel sarıyor üzerini ve iple bağlıyor.
Sarmadan bonfileyi pastırmanın çemeniyle bir güzel sıvıyor. Sonra üzerine beyaz peynir rendeliyor. Bolca. (Bulgaristan beyazı fena değil)
İnce işleri yapıyoruz
Sonra domates ve biber salçası (harissa), zeytinyağı ve kaymakla (heavy cream) bir nevi sos hazırlıyor. Üzerine boca ediyor bonfilenin.
Bonfile fırında 1.5 saatte falan orta ısıda pişiyor. Yanına da İran usulü güzel bir pilav ya da çilav hazırlıyor bizimki basmati pirincinden.
Üzeri kıtır oluyor pilavın. Taneleri de tereyağı kokuyor.
Bonfileyi boşverip onun pastırmalı sosuyla bu pilav birlikte yense insan kendisini nirvanaya ulaşmış hissediyor.
Peki, diyeceksiniz ki “Hanımlar bunları yapıyor. Ya sen ve Zafer?”
Sofrayı kurmak. Bulaşıkları yıkamak. Salatayı hazırlamak. Yok yok. Onları da işin ehillerine bırakıyoruz.
Ama biz daha da ince işleri yapıyoruz.
En önemlisi hanımlar mutfakta arı gibi çalışırken onlarla sohbet ediyor ve moral veriyoruz. Sonra şarapları seçiyoruz.
Ben şampanya ve bir kırmızı seçtim bu sene. Küçük üreticilerin tek bir bağdan gelen ve chardonnay üzümüyle yapılmış şampanyalarına meraklıyım.
David Lecrapart’in ‘Amateur’ adlı şampanyası bence böyle özel bir gün için çok uygun. Sadece 47 dolar ama kendisinden 5 misli pahalı Don Perignon gibi şampanyalardan çok daha iyi bence.
Bonfile için de bir Chateauneuf uygun gördüm. 1998 Rayas.
Aperetif niyetine de bence çok iyi bir beyaz şarap götürüyorum Zaferler’e. Komşumuz Yunanların volkanik Santorini Adası’nda Asirtiko üzümünden bir şarap.
Kimse alınmasın. Ülkemizde bu düzeyde bir beyaz şarap yok. 18 dolara aldım.
Ya mantı?
Mantıyla şarap zor. İdeal uyumu ben bilmiyorum. O yüzden bu zor işi arkadaşlarının lazer fizikçisi olarak bildiği ama bence gizli kalmış gerçek aşkının ziraat olduğunu düşündüğüm ve damağına saygı duyduğum Zafer’e bıraktım.
Bakalım yoğurtlu Kastamonu mantısıyla nasıl bir şarap seçecek. Bekleyelim iki gün daha. Göreceğiz.
Sevgili okuyucularımın yeni yılını kutlar, mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir yeni yıl geçirmenizi dilerim.