“Şu gördüğünüz kuş yuvalarını babam Gianfranco Soldera imal ettirdi” diyor Monica. “Amacımız mümkün olduğu kadar yarasayı bağlara çekmek”.
Tam anladığıma emin değilim. Kısa kesilmiş sarı saçları, içi gülen gözleri ve sevimli tavırları ile Monica Soldera İtalyanların deyimiyle “molto simpatica”, çok sempatik bir hanım. Acaba beni saf buldu da dalga mı geçiyor?
Aslında o beni bulmadı. Ben onu buldum. 2001 senesinde bir Tuskan kıyı kasabası olan San Vincenzo’daki Gambero Rosso adlı lokantada enfes bir üveyik ile 1994 Soldera Brunello Case Basse Riserva şarabını yudumladıktan sonra beri gelen bir aşk hikâyesi benimki. O günden beri de hiçbir kızın peşinden koşmadığım kadar bu şarabın peşinden koştum. Hep Soldera bağlarını ziyaret etmeyi düşledim. Soldera’dan bir bağ ve mahzen ziyareti sonra da birlikte bir öğle yemeği için davet gelince de tabii ki sevinçten havalara uçtum.
Tam bir küçük aile işletmesi Soldera. Baba Gianfranco Soldera 1972 senesinde sigorta sektöründeki işini bırakmış, Tuskan bölgesinde Montalcino adlı ortaçağ kasabasına yakın Case Basse yöresinde 24 hektarlık bir alan satın almış. Bu alanın üçte biri bağ. Normal olarak 8-9 hektardan üç ila beş bin kasa şarap yapılır. Soldera ise sadece bin ila bin iki yüz kasa şarap imal ediyor her sene.
Gerçek bir idealist ama biraz çılgın
Neden mi? Çünkü Gianfranco hep mükemmelin peşinde koşuyor. Gerçek bir idealist, ama biraz da çılgın. Biraz çılgın çünkü ne bağcılık ne de şarap imali sırasında prensiplerinden ödün veriyor. Başarılı oldukça, başkalarının yaptığı gibi imalatı artırıp, yeni markalar çıkarıp, işini genişletmeye çalışmıyor. Tam tersine. Herkes artık bundan daha iyi Brunello olamaz dediği zaman bile Gianfranco tatmin olmuyor ve çıtayı biraz daha yükseltmeye çalışıyor. Bir yandan içgüdüleri ve çevreyle ilgili inançları doğrultusunda hareket ederken diğer yandan da mikro biyoloji ve vitikültür alanında tanınmış bilim adamları ile yakın ilişki kurup “teruar” ile şarap kalitesi arasındaki gizli bağları keşfetmeye çalışıyor.
Teruar. Teruar. Teruar. Tam tarifi zor olan, Tabiat ile Toprak Ana’ya olan saygı ve inancı ön plana çıkaran bir felsefe bu. Günümüzde yapılan şarapların pek çoğu, maalesef, bağcılığa ve üzüm kalitesine pek önem vermedikleri için hep birbirlerine benzemeye, standart tatların peşinde koşmaya başladılar. Ben bunlara “uluslararası stil” diyorum. Teruar’a önem veren şarapçılık ise genel globalleşme akıntısına karşı kürek çekiyor ve belli bir yöre ve kültürün değerlerini savunup geliştirmeyi amaçlıyor.
Soldera, diğer Brunello’lardan üstün
Gianfranco Soldera, herkes Mersin’e giderken tersine gitmiş. Diğer üreticiler Tuskan bölgesinin meşhur Chianti ve Brunello şaraplarını uluslararası pazarın standartlarına ve sıradan tüketicinin damak zevkine uygun hale getirmek için çabalarken o sadece kendi damak zevkine uygun ve İkinci Dünya Savaşı öncesinin efsanevi Brunello’ları ayarında şarap yapmaya çalışmış.
Şimdi de herkes onu taklit etmeye çalışıyor çünkü kalite olarak Soldera diğer Brunello’lardan iki-üç gömlek üstün.
Peki, Soldera ile yarasa arasındaki ilişki ne?
İlişki biyolojik çeşitlilik kavramında ve biyodinamik tarımda. Soldera biyolojik çeşitlilik için iyi şarap yapmanın “olmazsa olmaz” koşulu diyor. Bu çeşitliliği elde etmek için de bağların bitişiğinde iki hektarlık bir bahçe oluşturmuş. Çiçek, böcek ve ağaç olarak “yok yok” bu bahçede. Case Basse’nin toprağına gelince, yumuşak ve verimi düşük. Böyle olunca asmalar strese girip su bulmak için iyice derine kök salıyorlar ve kökler yeraltındaki mineralleri iyice emiyor. Toprak mineral olarak çok zengin.
Kullanılan gübre doğal. Bildiğimiz manda dışkısı. Hasat öncesi budama gaddar mı gaddar. Hasat elle. Kalitenin yüzde doksanı daha bu üretim öncesi aşamada garanti ediliyor.
Ya üretim? Teknik ayrıntılar ile sizi sıkmayayım ama şu kadarını söyleyeyim. Fermantasyon “doğal maya”lar ile sağlanıyor. Biyolojik çeşitlilik doğal maya yaratıyor ve doğal maya şaraba belli bir şahsiyet ve derinlik kazandırıyor.
Monica bana mahzende yıllanmaya devam eden 2007, 2004 ve 2003 şaraplarını tattırıyor. Öğle yemeğinde de şu şıralar piyasaya verilen 2001 Riserva’yı içiyoruz. 2007 bile bu kadar genç bir şarap için bayağı çok boyutlu. Şarapların ortak özelliği şu. İnanmayabilirsiniz ama Soldera’nın bahçesindeki koku ne ise şarabın bukesi de o isteyen şarabı istediği gibi tarif eder ama benim daha önceki yazılarımda ele aldığım dört özellik, yani şarabın dengesi, derinliği, dokusu ve dürüstçe yapımı açısında Soldera dört ölçütte de 10 üzerinden on alır. Kadife dokulu, kompleks, yoğun ama zarif, içtikçe güzelleşen, daha da ilginç hale gelen, insani düşündüren ve özlemlerini depreştiren şaraplar bunlar.
İnşallah gün gelir bizde de bulunur ve takdir edilirler.