SIRA DIŞI iNSANLARLA SIRADAN BiR MEYHANE: ARGOS

Sultani’den 40 senelik arkadaşım Tacettin Necipoğlu sıra dışı bir insandır. Daha 14 yaşındayken bile büyüyüp de küçülmüş gibi aramızda en olgun ve serinkanlı olanıydı. Kolay kolay paniklemez, yaşıtlarının eli-dili dolandığı durumlarda bile soğukkanlılığını ve nesnel analiz yeteneğini elden bırakmazdı.
Ya Cengiz Yücel? Her ne kadar, cildiye gibi bir tıp alanında uzmanlaşıp bu alanda önde gelen otoritelerden biri olduysa da, inanılmaz gözlem ve sentez kabiliyetini ve kendine özgü hiciv yeteneğini bilen arkadaşları hep hayıflanmışlardır bu duruma. Eğer Cengiz matematik dalının kurbanı olmasa, yani matematiğe Allah’tan gelen kabiliyeti yüzünden hiç kursa mursa gitmeden üniversiteye giriş sınavında 7’nci gelip Çapa’ya girmese bugün Cem Yılmaz ve Ata Demirer ayarında bir komedyenimiz daha olurdu. (ayrıca Cengiz’in şahsiyetli ve Eski Roma imparatorlarını andıran burnu da kendisine bu alanda büyük artı olurdu)
Böyle sıra dışı arkadaşlar ve onların eşleri, dostlarıyla birlikte olursanız nereye gidersiniz?
Doğru seçim meyhane.
Meyhane çünkü meyhanede önemli olan sohbettir.
Her yiğidin yoğurt yiyişi gibi rakı içme adabı olan her babayiğidin sevdiği meyhaneler de vardır.
Sevdiği... Önemli olan oradaki sohbetlerin anısıdır müdavim için. Müdavim olmaktan gelen iç ferahlatıcı güven duygusudur.
Şairin dediği gibi geçmiş sohbetler ve belki de aramızda olmayan dostlarla olan anılar yankılanır o meyhanenin duvarlarında.
Taci ve arkadaşı Muharrem Bey de Maltepe Argos meyhanesinin müdavimi.
Ben de onlarla üç saatlik bir sohbet sırasında kendimi tamamen salıveriyorum. Arada bir meyhaneci yemeği nasıl bulduğumu soruyor, baş sallıyorum. Bir tek mezeleri servis için kaşık istiyorum, bir tane geliyor sadece ama ses çıkarmıyorum. Meyhaneci benimle konuşmak istiyor ama sallıyorum. Çekim dışı iş yapmak istemeyen, özel hayatında rahatsız edilmeyi hiç sevmeyen sıradan bir bireyim ben.

Otları ve etleri unutalım
Birkaç gün önce Taci’den mesaj geliyor: “Vedat, Argos’un eleştirisini ne zaman yazacaksın?”
Hay Allah.
Meyhaneyle müdavim arasında adeta kutsal bir ilişki var. Siz yavrunuzun ders karnesini alıp, hocasıyla konuşurken neler hissediyorsanız, müdavim de benzer duygular içindedir sevdiği meyhane eleştirilirken.
Ben de yardım alıyorum.
O gece davet ettiğim,
40 olmasa bile 35 senelik arkadaşım ve damak zevki süper olan Hüseyin Nazmi Görgülü’yle yediklerimizi gözden geçiriyorum.
Sonuç tek cümleyle özetlenebilir:
“Otları ve etleri unutalım, gerisine bakalım!”
Otlar? Birbirinden farklı 3-4 değişik ve tazeliği su götürür otu haşlayıp hepsini aynı tabakta ve üzerlerine pek de bir lezzeti olmayan aynı sosa döküp servis niye?
Ya özeneceksin ya da bu işe hiç girişmeyeceksin.
Moda diye iş yapmamak lazım.
Ya etler?
Belki bizim gözümüzü doyurmak için arka arkaya kurşun askerler gibi dizilerek geliyorlar: kauçuk gibi bir beyti, vasat bir kuzu pirzola, küşleme dedikleri ama bize “Hiç mi küşleme yemedik?” dedirten ve kasabın vura vura iyice suyunu çıkarıp öldürdüğü bir et parçası.
Tek bir et yemeği hazırlanıp özenerek hazırlansa biz de ağız tadıyla yesek daha iyi olmaz mı?
Ama yemeğin ortasında iyi şeyler var.
Beyaz peynir yağlı ve sert. Patlıcan salata bol yeşillikli ve zeytinyağlı. Fava biraz fazla katı ve bence yavan ama bazıları, örneğin Taci, katı tercih ediyor.
Acılı ezme ve haydari sıradan. Ama soğuk mezeler içinde belki de en iyisi zeytin salata. Antakya zeytiniymiş. Acı ve sert bir zeytin. Kesinlikle doğal. Kostiğe falan yatırmamışlar zeytini.

Sıra dışı öğünü tereyağlı yaprak ciğer
Yalancı dolmaları vasat üzeri. Tarla börülcesi çok acılı ama bana göre lezzetli ve rakı için ideal. Yalancı dolma özensiz değil. Levrek marine yetiştirme levrekten olmasına rağmen en azından Cengiz’in çok hoşuna gidiyor.
Bomba fasulyeden pilaki bana göre fazla sulu. Paçanganın pastırması az değil ve domates yakışmış. Kaşarlı kültür mantarları iyi değil. Çok iri ve artık mantarlar kullanılmış. Tamam, mantarlar kaşarı tutmuş ama lezzet yok.
Sıra dışı bir öğün yok mu? Var.
Güveçte yapılan tereyağlı yaprak ciğer. Çok iyi temizlenmiş ve damakta eriyor.
Bizi buraya Taci getirdiği için rakıyı da o seçiyor.
Kara Efe. 2-3 senedir ilk kez içiyorum. Bence çok iyi. Tam yemeklik rakı. Sek ve alkolü temiz, anasonu kararında.
Hesap adam başı 60 TL.
Yemek kalitesine göre ucuz değil ama.
Aması var.
Sohbete paha biçilmez.


DEĞERLENDİRME: * * (2.0)