Vedat Milor

Vedat Milor

Tüm Yazıları

Eylül ve ekim ayları buranın keyfini çıkarmak için en uygun zaman bence.
Bu tip bir balık keyfini Michelin bilmem ne yıldızlı lokantalarda zor bulursunuz

SELİMİYE’DE HİDAYET’İN YERİ

Acaba ülkemizde daha kaç deniz restoranı vardır, bilen var mı? Herhalde biraz yaratıcılık işi bu. Atlanta’da yaşarken sokakların yarısının adının Peachtree olduğunu görmüş ve şaşırmıştım. Herhalde zamanında buralarda hep şeftali tarlaları varmış. Kim bilir şeftalilerin şeftali tadında olduğu zamanlar. Amerika’da epey şeftali tattım ama lezzet yoktu hiçbirinde. Gerçi bizde de artık kokulu ve tatlı şeftali bulmak zorlaştı ama o ayrı konu.
Atlanta’dakilerin bazısı Peachtree Road, diğerleri avenue, boulevard, square falan...
Bizdeki Deniz lokantaları da sahiplerinin adıyla anılıyor: Mehmet’in yeri, Hasan’ın yeri gibi.

İkisini de severim
Selimiye’ye yakın Turgut köyünde Mehmet’in yeri var. Selimiye’deyse Hidayet’in yeri. Ben her ikisini de sevdim. Mehmet’i daha önce yazdım.
Hidayet’in yeri de basit, düzgün, lezzetli yemek yiyeceğiniz bir lokanta. Yazın iskelede kurulmuş masaların birinde ve denize sıfır akşam yemeği yemenin zevki bir başka.
İstanbul ortalamasını tutturan bir yemek yer ve kazıklanmazsanız zevkiniz tam olur. Ama Hidayet’in lokantası hem daha ehven fiyat açısından hem de kalite bakımından ortalama İstanbul balık lokantalarından daha iyi.

Salatasız olmaz
Ben, balığı salatasız düşünemiyorum. İyi bir salata benim için özellikle balıkla birlikte olmazsa olmaz. Günümüzde salataya soya sosu koyma modası çıktı. Ben şahsen iyi bir zeytinyağı ve sirke ya da limonu tercih ederim. Ama önemli olan salatanın taze olması.
Bahçe marulu ve rokası, acı olmayan beyaz soğan dilimleri, iyi bir domates ve zeytinyağlı-limonlu Hidayet’in salatası. Ağzınıza layık. Bahçeden koparılmış kıtır salatalıkları da artık İstanbul’da bulmak zor. Eski salatalık tarlaları beton apartman oldular.
Tanesiz bahçe börülcesi de fena değil ama ben tanelisini tercih ederim. Köpoğlu burada oldukça iyi. Domates sosu natürel domates.

Ahtapot salatası şöyle böyle
Ahtapot önce haşlanmış, sonra mangalda pişmiş olarak da sunuluyor. Terbiyesi iyi ama yörede, özellikle Söğüt köyündeki Ahtapotçu Mehmet ya da Söğüt Restaurant’da yediğim ahtapotun tadını unutamıyorum. Hidayet Usta da ahta-potu fazla haşlayıp, aşırı yumuşatmış. Belki müşterilerin bazıları böyle seviyor ama ahtapot biraz dişe gelmeli ve vantuzuyla pişmeli.
Kalamar tavası gayet iyi kızarmış Hidayet Usta’nın. Yağını çekmemiş ve kurumamış. Yerli kalamar tabii.

Deniz suyunda yıkanıp temizlenmiş
Ama tarator olmamış. Süzme yoğurdun sıradanı kullanılmış. Aslında taratorda yoğurt olmaz. Balıkla yoğurt pek birbirlerine yakışmıyorlar. Ben göçebe genlerimize veriyorum her şeyde ve deniz ürünlerinde yoğurt kullanılmasını.

Deniz levreğini beğendim
Deniz levreği ızgaraya gelince... Bravo Hidayet Usta. Deniz suyunda temizlenip yıkanmış levrek. Sonra da ağır ağır meşe közünde pişmiş. Mangalda balık pişirmenin doğru tekniği bu. Levrek deniz tuzunda temizlendiği için tuzu da yerinde. Bu durumda mangala atarken biraz deniz tuzu serpiştirmenin gereği kalmıyor. Tabii yanında taptaze bir roka ve çok lezzetli bir beyaz soğan.
Bu tip bir balık keyfini Michelin bilmem ne yıldızlı lokantalarda zor bulursunuz. Hele hele yanında buz gibi bir rakı ya da iyi bir beyaz şarap olursa! Bir artısı daha var Hidayet Usta’nın. Sıradan ekmek gelmiyor önünüze. Gerçek köy bazlaması süslüyor masaları burada.
Yazın kalabalık günlerinde burada iskelede masa bulmak zor. Bulsanız da kadro profesyonel olmadığı için servis aksayabilir. Eylül ve ekim ayları buranın keyfini çıkarmak için en uygun zaman bence.

Önce yemek sonra deniz
Ayrıca Selimiye de yurdumuzun en güzel köşelerinden biri. Giderseniz mayonuzu yanınıza alın. Yemekten sonra bir dalıp aldığınız kalorileri yakar ve iyice gevşersiniz.

Haberin Devamı

DEĞERLENDİRME: HHHHH (4.0)