LA CREPA, 5 YILDIZI HAK EDiYOR
İtalya’nın Lombardiya Bölgesi’ndeki bu lokantada, her şey çok lezzetli. Ev yapımı turşudan çorbalara, risotto’dan peynirlere kadar damakları şenlendirecek pek çok seçenek var
“Bavulda yer bulabilecek miyiz?” diye soruyorum hanıma. “Bilmem, inşallah. Olmazsa bir el çantası alırız” cevabını veriyor. Ne yaptık, alışveriş mi? Yoo. Sadece lokantada yemek yedik. Sonra? Sonra ben onları tebrik ettim, bu kadar güzel salam ve peynir sundukları, şarap listeleri harika olduğu için. Tabii tarzanca konuşarak. Çünkü onlar İtalyanca, ben Fransızca konuştum. Ama İtalyanlar lisan konusunda İspanyollardan farklı, leb demeden leblebiyi anlıyorlar.
Onlar da beni kavlarına indirdi. Hep biyo-dinamik üreticilerin şarapları var. Örneğin çok nadir bulunan bir Barolo ‘Cannubi’ (en iyi bağlardan biri), üreticisi Aurelio Settimo. Piemonte’de bile zor bulursunuz bu şarabı. İtalya’nın en iyi şaraplarından biri sadece 46 euro. Bizde henüz rüştünü ispat etmemiş bazı yerli şarapların lüks lokantalarda 300-400 TL’ye satıldığını düşünürseniz oturup ağlarsınız!
Kahve için ideal partnerler
Kavın bir köşesinde salam ve peynirleri yıllandırıyorlar. Rutubet, şart. Sonra el sıkıştık ve lokantanın önündeki meydana park ettiğimiz arabamıza doğru yöneldik. Koşup geldiler arkamızdan koca koca paketlerle, müessese hediyesi. Harikulade bisküvi çesitleri. Hepsi ev yapımı. Hepsi tereyağlı ve çok çok hafif. Çoğunda taze badem veya ceviz kullanılmış. Katkı maddesi yok. Kahve için ideal partner bunlar. Bavula sığdırdık ve dönüşte tam bir hafta sürdü tüketmemiz. İtalyanlar böyle işte. Hiç tanımadıklari bir adama sadece sempati duydukları için bu tip cömert davranışlarda bulunabiliyorlar.
Yörel mutfağa hakim
La Crepa, İtalya’nın Lombardiya Bölgesi’nde. İtalya’nın pirinç tarlası burası. Milano Havaalanı’na bir saat uzaklıkta. Cremona’ya 20 dakika. 10 dakika mesafede ülkenin en iyi lokantalarından biri var: Dal Pescatore. Dal Pescatore, Michelin 3 yıldızlı olmasına rağmen yöresel yemek yapan bir lokanta. Bildiklerinden hiç şaşmamışlar. Çok çok iyi ama ucuz değil. La Crepa ise çok mantıklı fiyat olarak. Dal Pescatore’nin beşte biri. Makarnalar ve giriş yemekleri, 10 euro’nun altında. Ana yemeklerse 15-18 civarı. Aradaki fark; sofistikasyon, yemek takımları ve ambiyans. Yöre mutfağı denince ünlü hamurişleri, nehir balıkları ve risotto geliyor akla. Bir de yöresel salam. Biz bunların hepsini deniyoruz La Crepa’da.
10 üzerinden 10
Yanında ev yapımı turşuyla gelen artizanal salamlar harikulade. Ama domuz ürünü ağzınıza koymuyorsanız ısmarlamayın. Öte yandan ‘tortelli di zucca’ yani balkabaklı ve cevizli mantıyı kaçırmayın, yörenin ünlü hamurişlerinden. Harikulade. İçinde sanırım ‘amaretto’ bisküvisi, peynir ve azıcık baharat da var. Dal Pescatore kadar güzel yapıyorlar. 10 üzerinden 10.
Bunun kadar güzel ve yöresel ikinci hamurişi, gene mantı gibi; ‘tortelli al brodo’. Bu lokantada ‘Il Marubino ai tre brodi’ deniyor. Bizim Kayseri Mantısı gibi et suyuyla yapılıyor. Et suyunu neyle hazırladıklarını sordum. Çiftlik horozu suyuymuş. Bana Kayseri Mantısı’nı hatırlattı, et ve kemik suyu lezzetinden. O da harikulade.
Risotto da denemek lazım
Biz, çok ilginç ve daha önce hiç görmediğim bir risotto denedik. Daha çok bizim pilav gibi. Kuru ama carnaroli pirinci kullanılmış. Kubbe şeklinde ve salama sarılmış, o harikulade ev yapımı salama. Etrafındaysa sığır eti ve salamdan bir ragu var, şarapla pişmiş. Bu da üçüncü 10 üzerinden 10’luk hamurişiydi.
Bir tanesi bir nevi işkembe çorbası, dana işkembe. Ama bizimkinden farklı. Çorba gibi ama çok hafif. Yeşillikler, sebzeler, domates ve az beyaz şarapla pişirilmiş. Gerçek süt dananın işkembesi olduğunu hemen anlıyorsunuz yerken.
Diğeriyse yetiştirme olmayan tatlı su balıkları tabağı. Yılan balığı (anguilla) ve ‘luccio2’ denen beyaz etli ama lezzeti bizim alabalıktan farklı bir balık. İlginç tarafı, aynı tabakta hem mangalda pişmiş hem de daha önce pişirilip marine edilmiş olarak geldi her iki balık. Ben hem ekşi hem hafif tatlı marinasyonu da çok başarılı buldum.
Lokanta et yemekleriyle de ünlü. Özellikle kaz (oca), bollito misto ve dana yanaklarını tavsiye ediyorlar. İnşallah giderseniz siz deneyip bana yazarsınız bunların tatlarını. Enfes de bir peynir hediye ettiler. 2-4 senelik pastörize olmamış sütten Grano Padano.
Ya tatlı? Ona artık yer kalmadı. Dediğim gibi onların tadına da dönüşte bir hafta boyunca baktık!
DEĞERLENDİRME: * * * * * (5)