Vedat Milor

Vedat Milor

Tüm Yazıları

Bonifacio’yu çok sevdiğim için son iki senedir gidip 3-4 gün kalıyorum. Buradan aşağıdaki kentin kuşbakışı görünümü son derece panoramik. Beni buraya çeken nedenlerden biri de U Licettu’nun akşam yemeklerinin harika olması

KORSiKA’NIN CAZiP KASABASI BONIFACIO-1

Bonifacio ya da Boniface, Korsika Adası’nın en cazip kıyı kasabalarından biri. Kıyıya dik kayalıkları korsanlara karşı tarih boyunca doğal bir savunma mekanizması oluşturmuş. Herhalde güvenlik nedeniyle olsa gerek kasaba kıyıda değil tepelerde kurulmuş. Günümüzde de eski şehri gezerken kendinizi sanki ortaçağda gibi hissediyorsunuz. Şahsiyetinden hiçbir şey kaybetmemiş Bonifacio.
Eski şehirde dikkatimi çeken bir şey de evlerin iç merdivenleri. Son derece dik ve yüksek. Nedeni basit tabii. Mekanların darlığı nedeniyle merdivenleri bu kadar yüksek inşa edip yer kazanmışlar. Ben şahsen bu merdivenleri çıkarken zorlanırım, inerken daha çok zorlanırım. Bonifaciolu 70’lik insanlarsa bu merdivenleri bir ceylan gibi atlaya zıplaya inip çıkıyorlar. Belli ki bizim “Eski toprak” dediğimiz ayağı yere sağlam basan ve zor koşullarda yetişmiş bir halk buranın halkı.

KORSiKA’NIN CAZiP KASABASI BONIFACIO-1
Tabii son yıllarda turizm gelişip burası ve civarı dünya jet setinin oynaşma yeri olunca herkes para kazanmış. Eskiden beş para etmez arsalar şimdi milyon değerinde. Civarda ancak denizden erişilebilen Cavalli gibi adalar var. Bunların bazıları özel adalar. Bizdeki Sedef Adası gibi. Ancak Sedef Adası’ndaki lokanta ve plajlara dışarıdan gelmek mümkün. Buradaysa misafir olmadıkça mümkün değil. Gözden ırak bu adalarda dünya jet setinin verdiği partilerde artık neler olduğunu bilemeyiz ama Berlusconi örneğinden yola çıkarak bazı tahminler yürütebiliriz....
Ben Bonifacio’yu çok sevdiğim için son iki senedir gidip 3-4 gün kalıyorum. Kaldığım otel U Licettu. Bungalov tipi odalarda eşim ve kızımla kalıyor ve gecede 105 euro ödüyoruz. U Licettu kentin biraz dışında yüksek bir tepede. Buradan aşağıdaki kentin kuşbakışı görünümü son derece panoramik.
Dikkatimi çekiyor, burada kalan tek yabancı hep biz oluyoruz. Diğerleri hep orta sınıf Fransız aileler. Kahvaltıyı odamızın terasında alırken önümüzden geçen herkes mutlak selam veriyor ve ayaküstü laflaşıyoruz. Genel izlenimim herkesin son derece hoşnut olduğu ve Fransızların sadece Paris’ten değil, Fransa’nın her bölgesinden gelmiş olması.
Gezmek için en iyisi tekne gezileri
Civardaki adaları görmek ve harika plajlardan yararlanmak için en iyisi tekne gezileri. İsterseniz bütün gün süren ve öğle yemeğinde ıstakozlu makarna tadıp bol roze şarap içebileceğiniz turlara da katılabiliyorsunuz. Katıldığımız tekne turunda aşağı yukarı 18 kişiydik ve biz hariç bir de Kanadalı çift vardı. Yarenlik ettiğimiz Fransızların hemen hepsi gezip görmüş ve kültürlü insanlardı.
Beni buraya çeken hususlardan biri de U Licettu’nun akşam yemeklerinin harika olması (öğle yemeği yok). Kaldığım dört gün zarfında iki kez burada akşam yemeği yedik. İlkinde yöre böceği. İkincisindeyse kuzu.
Her ikisini de fırında tepside pişiriyorlar. Örneğin böcekleri patates, pırasa, çesitli dağ otları, kurutulmuş kırmızı biber, limon, defne yaprağı ve tereyağıyla fırında pişirmişler. Sanırım biraz da beyaz şarap. Süt kuzusundaysa bunların dışında sosta hem kırmızı şarap hem sirke hem de bal kullanmışlar.
Sonuçlar harika. Üç kişilik süt kuzusunda kelle dahil kuzunun tüm bölümleri bulunuyor. Sos da o kadar lezzetli ki artık ülkemizde bulamayacağınız patatesleri sosun içine iyice gömüp yemenin lezzeti kuzu ya da ıstakoz lezzetiyle aynı düzeyde.
U Licettu’da peynir tabağı ve şarküteri de harika. Tüm peynirler pastorize edilmemiş koyun ya da keçi sütü.
Ev yapımı lazanya da daha çok taze domates salçalı su böreğini andırıyor. Ben Ceylan için ısmarlıyor ve o nazlanınca tabağı hemen iyi ediveriyorum...
U Licettu’nun en harika başka tarafı da bazen buranın sahibi ve aşçısı Monsieur Gaby’nin spontane biçimde şarkı söylemeye başlaması. Çoğu arkadaşları olan müşteriler de bu şarkılara eşlik ediyor ve benim bu doğal konserlerden aldığım haz bir Leonard Cohen konserinden aldığım hazdan daha fazla.
İçki konusunu da merak etmeyin. Ayrı bir yazıyı Korsika şaraplarına ayıracağım.
Haftaya Bonifacio’da U Licettu dışında tavsiye edeceğim diğer iki lokantayı anlatacağım.