Dürüst, işini iyi yapan, iddiasız bir esnaf lokantası burası. Özellikle sakatatlarıyla öne çıkıyor. Hele beyin çorbası fevkalade taze ve lezzetli
Tepecik, Yenişehir İzmir’in sosyetik semtlerinden değil. Tanıdığım İzmirlilere ne zaman orada güzel lokantalar var desem “Biz oraya gitmeyiz” diyorlar. Yazık, çünkü o semtteki 'Tulumbalı Meyhane', ülkemizin en güzide meyhanelerinden biri. İstanbul'da olsa ayda bir kez giderim. Bu meyhaneyi bana İzmirli arkadaşım Şule Sakızlıoğlu tanıtmıştı. Şimdi de, sağolsun, Kısmet Usta’yı önerdi. Önermekle kalmadı, ön keşif gezisine çıktı ve onayını verdi. Biz de, Şule’nin de içinde bulunduğu geniş bir grupla teftişe çıktık. Değdi mi, değmedi mi? Değdi.
Dürüst, işini iyi yapan, iddiasız bir esnaf lokantası burası. Özellikle sakatatlarıyla öne çıkıyor. Ben de size burada sakatat çorbalarını öneririm. Başka çorbalar da var. Örneğin mercimek. Grubumuzdan biri denedi ve sağ elinin baş parmağını aşağı doğru indirdi. Ben bir gün önce, gene İzmir'de, Çorbacı İsmet Usta'da mercimek çorbasının tadına bakmış ve bir kaşıktan sonra bırakmıştım. Sonra mantı yemeye karar verdim ve İsmet'in mantısını fena bulmadım. En azından dile geliyordu, fazla kaynatılmamıştı ama hamuru kalındı.
Malzemeler taze, pişirme tam kıvamında
İki gün arka arkaya mercimek çorbalarını geri göndermek istemedim. Bu yüzden Şule’nin önerdiği çorbaları denemeye karar verdim: Paça çorba, kelle çorba, beyin çorba, işkembe çorba... Kolestorolüm için tam bir şenlik! Görüyorsunuz insan görev aşkına nelere katlanıyor. Doktorumdan azar işitmeye razıyım. Ama iki gün üst üste kötü mercimek çorbaları içmeye de karşıyım.
Görev aşkı tamam, ama her aşkın bir sınırı var.
Öte yandan sakatat çorbaları güzel Kısmet Lokantası'nda. Kullanılan malzemeler taze. Pişirmeyi biliyorlar, malzemeler ne çiğ kalıyor ne de laçka gibi oluyor. Sakatatların hepsi dana etinden. Kuzu daha pahalı tabii. Porsiyonlar 6 TL. Paça olsun, işkembe olsun, iyi temizlenmişti. İşkembe oldukça lezzetliydi ve kostik kullanmadıklarını düşündüm. Gerek paça, gerek işkembe çorbasının terbiyesini ‘şöyle böyle’ buldum, daha doğrusu bulduk. Sorunlardan bir tanesi çorbalarda tereyağ yerine margarin kullanılması. İkinci sorun unun fazla kaçması. Çorbalar biraz un kokuyordu. Ayrıca tuzsuzdular. Sonradan tuz eklemek aynı lezzeti vermiyor. Öte yandan bol sarımsak ve sirkeyle epey lezzetlendirdik çorbaları.
Ne isterseniz o geliyor
Kelle çorbasını hepimiz beğendik. İstanbul'da son zamanlarda çok garip bir fenomen oluştu. Kelle-paça çorbası istiyorsunuz, icinde dil ya da söğüş et oluyor. “Efendim müşteriler böyle istiyor” gibi de gerçeküstü bir cevap veriyor lokantacı, neden kelle-paça çorbasında kelle-paça kullanılmadığını sorduğunuzda. Kısmet’te iş kısmete kalmıyor. Kelle isterseniz kelle geliyor.
Güzel pişmiş ve jelatinli. Çorbanın sıcaklığına dayanıyor ve yumuşamasına rağmen et dağılmıyor. Bir gün önce gittiğim Çorbacı İsmet Usta’da beynin de tadına bakmış ve aşırı haşlanmış bulmuştum. Kısmet’teki çorbaların en iyisi beyindi, fevkalade taze ve lezzetliydi.
Öte yandan, ne de olsa sıcak çorbanın içinde pişmeye devam ediyor ve yemeğin sonunda fazla gevşiyor. Dokusu bozuluyor.
Bu tabii çorbacıdan çok bizim kabahatimiz. Beyni ayrı bir tabakta istemeli ve üzerine limon sıkarak, yanında yeşil salatayla yemeliydik. Bir dahaki sefere inşallah!
Kısmet Usta, Tel: 0538 374 0857
DEĞERLENDİRME: * * * * *