Bazı rekabetler, futbolda olduğu gibi bir tarafın kazanması ve şampiyon olması ile sonuçlanmaz.
Yani iki rakip arasındaki yarış galibi olmayan bir yarıştır. Herkes kendisinin en büyük olduğunu söyler ama “başka büyük yok” derse gülünç duruma düşer.
Özellikle de şarap dünyasında bu tip rekabetlere sık rastlanır.
Bölgeler arasında. Örneğin Fransa’da Bordeaux ve Bourgogne. Kaliforniya’da Napa ve Sonoma.
İtalya’da ise Piemonte ve Tuscany.
Piemonte bölgesinde kral olan kırmızı üzüm cinsinin adı Nebbiolo’dur. Özellikle de Barolo ve Barbaresco kasabaları ve civarındaki yerlerde bu üzümden sadece İtalya’nın değil, dünyanın en iyi şaraplarından bazıları üretilir.
Ama gel de sen bunu Tüskan asilzadelerine anlat. Antinori, Frescobaldi gibi adlarının önünde genellikle “Markiz, Kont” gibi unvanlar olan köklü ve eski aileler genellikle Barolo ve Barberesco’lara burun kıvırırlar. Kendi ürettikleri ya da bölgelerinde üretilen çeşitli Brunello di Montalcino ve Sassicaia, Solaia, Tignanello, Ornellaia gibi şarapların dünyanın en iyileri olduğunu iddia ederler.
Sınıf çatışması
Biraz bölgesel ve tarihi rekabet biraz da “sınıf çatışması” yatar bu rekabetin gerisinde.
Neden mi sınıf çatışması? Çünkü İtalya’nın bir ulus-devlet olmasına öncülük eden Savoy dinastisi her ne kadar Piemonte’nin başşehri Torino merkezli ise de Piemonte’nin geri kalan yöreleri 2. Dünya Savaşı sonuna kadar oldukça fakir kalmış ve kültürel açıdan Kuzey İtalya’nın diğer yörelerinden geride olmuşlardır. Buna karşılık Floransa şehrinin başkenti olduğu Tuscany sadece Rönesans’a öncülük etmekle kalmamış, sermaye açısından da hep önde gitmiştir.
Tüskan üreticilerinin aksine Piemonte’nin önde gelen şarap üreticisi ailelerinin pek çoğunun çocukluğu maddi sıkıntılarla doludur. Şarap üretimine başlayan büyükbaba son derece fakirdir. Bugüne gelebilmek için inanılmaz sıkıntılar çekilmiş, kemerler sıkılmış ve herkes gece-gündüz demeden ırgat gibi çalışmıştır.
Geçmişlerini gizlemezler
Scavino, Clerico, Altare, Conterno, Gaja Voerzio, Sandrone.....Bir İtalyan futbol takımının onbirini değil ünlü Barolo-Barbaresco şaraplarının bazı önde gelen üreticilerinin adlarını veriyorum. Hepsi şimdi çok varlıklı olan ve şaraphanelerinin önünde Range Rover ve Mercedes’lerini park eden üreticiler. Hiçbiri “köylü” geçmişlerini gizlemezler. Bununla gurur duyarlar.
Ya yaptıkları şarap?
Bence üreticinin kimliği ve kişiliği şaraba yansıyor. Nebbiolo üzümünden yapılan Barolo ve Barbaresco’lar da bu kuralın dışında değil.
Nasıl şaraplar mı bunlar?
Bence RÜSTİK şaraplar. Yani benim uluslararası stil dediğim ve bize bol bol ithal edilen yabancı şarapların karşıtı şaraplar.
Nasıl mı olur rüstik şarap? Yerli Boğazkere’yi düşünün. Yüzde yüz Boğazkere üzümünden yapılan bir şarabı.
Biraz Boğazkere gibi. Taneni yüksek. Değişik. Şahsiyetli. Yıllandıkça güzelleşen cinsten.
Ama herkese göre değil. Değil çünkü farklı. Öyle bir aroması var ki gözünüzü kaparsanız kendinizi kırsal bir alanda ya da bir çiftlikte piknik yapıyor gibi hissedebilirsiniz. Nasıl bir aroma mı? Kompleks ve tezat oluşturan kokular. Belki katran ve zift. Biraz da yeni kesilmiş et kokusu. Hatta işlenmemiş deri. Öte yandan baharda açan çiçek ve yaban otları aromaları. Biraz yıllanınca da hafif kurumaya başlayan “gül” rayihası.
Ne de olsa gerçek köylüler yapıyor bu şarapları. Süper Tüskan şarapları gibi kahve-çikolata aromaları bekleyemezsiniz rüstik şaraplardan.
Ya damakta? Rüstik şarap kişiliğini hissettirir. Yoğun ve kompleks bir kişilik. Yıllandıkça da değişik boyutları ortaya çıkan, yuttuktan sonra insanın damağında en az bir dakika dans etmeye devam eden ve çeşitli baharat lezzetleri bırakan bir şarap.
İçmeden havalandırın
Sorun şu ki ülkemizde kaliteli Barolo ve Barbaresco şaraplarını bulmak çok zor. Yukarıda verdiğim isimlerden bir tek Angelo Gaja’nın Barbaresco şarabı bulunabiliyor (en iyi ikisi Barbaresco Sori Tilden ve Barbaresco San Lorenzo’dur).
Şimdi buna bir de Bruno Giacosa’nın Barolo ve Barbaresco’ları eklendi.
İthal eden Mania Gurme.
En iyi şaraplarını kıyaslarsanız kanımca en az Gaja kadar iyi ama ondan ucuz bir üretici Giacosa.
Ben şahsen Giacosa’nın iki Barberescosunu çok beğenirim: Asili ve Santo Stefano.
Muhteşem bir şarabı da Barolo Falletto del Rocche adlı şaraptır. Mania 2003 yılınınkini ithal etmiş. Henüz biraz kapalı. İçmeden 4-5 saat önce sürahiden geçirip havalandırmak lazım. 100 üzerine not versem 91 alır.
Yakında 2004 gelecek. Merakla bekliyorum. Benden önce tadarsanız lütfen bana mesaj göndermeyi ihmal etmeyin!