Puglia’dan bahsediyorum. Ya da çizmenin ökçesinden. Puglia henüz daha yabancı turistlerin dikkatini çeken, onların radar ekranında olan bir köşesi değil İtalya’nın.
Buna karşılık İtalya’nın kuzeyinden buraya akın akın turist geliyor.
Özellikle de yazar-çizer takımı, sanatçılar, akademisyenler buraya özel ilgi gösteriyor.
Geçen ay ben Puglia’da bir konferans için bir hafta bulundum ve okuyucularıma tavsiye edeceğim üç ayrı yer ve birkaç lokanta seçtim.
1.PESCHICI
Puglia’nın kuzeyinde ve Adriyatik kıyısındaki bu kasaba sarp bir yamaç üstüne kurulu ve bembeyaz evler bana biraz eski Bodrum’u hatırlattı. Bizim kaldığımız Elisa oteli son derece basit ama sevimli ve konforlu. Her yaz Nicole Kidman da buraya geliyormuş ama maalesef bana denk gelmedi. Otelin önü kumsal ve iki kişi için ödediğiniz 110 euro yarım pansiyon ve plaj masrafınızı da kapsıyor. Otelde yemekler fena değil ama Peschici’de birinci sınıf bir balık lokantası var. Adı Porta di Basso... Telefonu 0884 915 364. Burada deniz son terece temiz olduğu için lezzetli midyeler bile korkmadan yenebilir ama buraya giderseniz önünüze gelen taze balık tepsisinden bir deniz levreği seçmenizi ve onu tuzda yaptırmanızı tavsiye ederim. Her türlü hamurişi de ev yapımı. Şaraplar da çok makul fiyatta. Tuzda levrek için, Tocai sepajından yapılan 2007 Bastianich. Friulano, Colli Orientalı benim tercihim. Friuli bölgesi beyaz şarap açısından İtalya’nın en iyi bölgesi ve bu şarap da Colli Orientali apelasyonunun makul bir örneği. Burada 22 euro. Bizdeki bir lokantada bu şarabı içsek herhalde 300 TL civarı olur.
2.TRANI
Bu küçük kasaba bana büyük haz verdi. Adriyatik kıyısında ve Puglia’nın ortalarında. Denize girmek için pek uygun değil çünkü deniz kıyısı kayalık. Hilal şeklinde bir kıyı şeridi var. Buradaki San Paolo Al Convento oteli eski bir manastırdan bozma ve denize bakan odaları hem geniş ve yüksek tavanlı hem de çok iyi döşenmişler. Tek kusur banyolar büyük olmasına rağmen içlerinde küvet olmaması ve duşa ayrılan kısmın küçük olması. Trani oldukça varlıklı insanların oturduğu bir kasaba olduğu için butikler de son modayı yansıtıyor, bu yüzden yanınızda hanım varsa şehrin içinde fazla dolaşmak tavsiye edilmez.
Trani’nin kıyı şeridi her akşam şenlikli ama özellikle hafta sonları tam bir panayır yeri. Güzel olan bu kadar kalabalık olmasına rağmen herkesin yüzünün gülmesi ve insanların birbirlerine sıcak ve dostça yaklaşımı. Kazara adamın omuzuna çarpsanız “kör müsün?” demiyor, “çok özür dilerim” deyip, sırtınızı sıvazlıyorlar. Böyle bir atmosferde en güzeli o kalabalığın parçası olmak, herkes gibi güzel bir pizza yemek ve sonra da kıyıdaki cafelerden birinde bir mojito ısmarlamak (5 euro). Allahtan pizzayı da çok güzel yapıyorlar. İnce ve çıtır. Doğru adres kıyıdaki (Marina) Buca Preferito. Bizim denediğimiz domatesli pizza olsun (Siciliano), salamlısı ve mozzarella benzeri peynirlisi olsun, (peynirin adı stracciatella) çok güzeldi.
3.OSTUNI
Burası deniz kıyısında değil ve tepeler üstüne kurulmuş. Bir ortaçağ kenti ve bu civarda kalmasanız bile burası ve ‘trulli’ denen damları huni şeklindeki evlerin bulunduğu Alberobello kasabası mutlak ziyaret edilmeli. Ostuni’nin hemen dışında kaldığımız Relais Fontanina 4 yıldızlı ama bizdeki birçok 5 yıldızlıdan daha konforlu ve iyi işletiliyor. İki kişi biz 85 euro ödedik. Otelin lokantasını maalesef denemedik ama şarap listesini inceledim ve gözüme kestirdiğim bir-iki şarabı satın almak istediğim zaman bu şarapları bana hemen açtılar ve sonra da bir şişe hediye ettiler.
Buraya 20 dakika uzaklıkta iki çok iyi lokanta var. Ceglie Messapica kentindeki Cibus (tel: 0831 388980) inanılmaz antipasti ve salam ile peynirlerin bulunduğu bir Osteria. Burada denediğim 2003 Le Braci, Azienda Monaci yörenin tipik sepajı Negroamaro’dan yapılan en iyi iki-üç şaraptan biri.
Diğer lokanta ise Michelin bir yıldız ve Ceglie Messapica kentinin hemen dışında kırsal bir alanda. Fornello da Ricci (tel: 0831 388980). Michelin yıldızlı olmasına rağmen son derece sıcak ve arkadaş canlısı bir ortam var. Fiyatlar inanılmaz makul. Antipasti tabağı şahane, ev yapımı hamur işleri geleneklerden kopmadan nasıl yaratıcı olunur gösteriyor ve iki kişi için zeytin odununun küllerinde ve taş fırında bizim döner gibi dikey şişte pişen kuzu kolu da şahane. Şarap listesi de çok zengin ve İtalya’nın en iyi şaraplarından ve benim pazar günkü Kapri Adası ile ilgili yazıda bahsettiğim Terra di Lavoro burada perakende fiyatına bulunuyor.