Vedat Milor

Vedat Milor

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir tanesi Sarıyer’de. Anzer Sofrası. Diğeri Çamlıca tepesinde. Çömlek. Her ikisi de İspir ya da şeker kurufasulye.
Bir yerde tabii ki kuru bir zevk işi. Gerçi kuru sevmeyen bir insan düşünemiyorum ama bazısı daha sulu, diğeri helmeli sever. Bazısı dermason tipi fasulyeyi tercih eder, bazısı ince kabuklu ve yuvarlak İspir fasulyeyi yeğler..
Ben şahsen helmeli ve İspir fasulyeyi çok seviyorum.
Geçtiğimiz bir-iki ay boyunca iki güzel örneğini daha tattım.
Bir tanesi Anzer Sofrası’nda. Bağlaryolu denen mevkide ve Sarıyer’e 5 dakika. Ben bu lokantaya daha önce gitmiş ve azıcık hayal kırıklığına uğramıştım. Ama hayal kırıklığının asıl nedeni gittiğim gece kurunun bulunmamasıydı. Bunu da yazımda belirttim.
Bu sefer öğlen gittim ve kuru vardı tabii.
İyi ki de vardı çünkü dört dörtlük.
Belki yeni hasat daha gelmemiş ama fasulyeler sanırım aynı senenin ürünü idi çünkü hepsi aynı ve kıvamında pişmiş idi. Salçası ve azıcık kullandıklarını tahmin ettiğim şekeri de yerindeydi. Fasulye kaliteli, salça lezzetli ve uzun süre pişim bu kadar ustaca olunca ortaya Türk mutfağının taklit edilmez bir şaheseri çıkıyor.

Küçük ve samimi bir lokanta
Ülkemize epey yabancı yemek yazarı geliyor. Acep neden kimse onları iyi kuru yemeye götürmez?
Fasulye ile pilav ve turşu ısmarladık tabii. Ben ikisini de standart buldum.
Ev turşusu yapıp pilava biraz daha özenseler ve vakfıkebir yağı ile yapsalar olmaz mı? Bir lira pahalı olsun ama kurunun şanına yakışsın.
Buna karşılık mıhlamayı bu sefer geçen seferden de çok sevdim.  Belki öğlen olduğu için. Kullanılan tereyağı mis gibi kokuyordu. Karalahana dolmaları da bol etli idi.
Gerçek sütten sütlaçları da güzel.
Burası nispeten küçük ve samimi bir lokanta.
Çamlıca tepesindeki Çömlek ise aynı anda 100’den fazla kişiyi doyuracak tipte bir mekân.
Ama kuru üstüne uzmanlaştıkları için bu sorun değil. İspir kuru son derece kaliteli.
Kuru helmeli burada da. Soğanı ve sarımsağı erimiş pişerken. Kıvamında. Lezzeti damakta kalıyor ama soğan ya da sarımsak ağza gelmiyor. Fasulyede kullanılan salça ve tereyağı da kaiteli.
Pişirme teknikleri ve fasulye kalitesinde fark yok ama Çömlek kurufasulyede hafif is kokusu da var ve bu benim çok hoşuma gitti.  Tahminim o ki Anzer lokantasının fırını doğal gazlı burasının ise odun ateşi olabilir.
Çömlekte kullanılan turşu Anzer’den daha başarılı. Özellikle de lahana, salatalık ve biber.
Ama pilav diğerlerinden bir gömlek aşağıda. Çömlekte, Anzer’de olduğu gibi mıhlama, kara lahana dolması gibi Karadeniz yemekleri yok.
Ama aynı güzellikte ve bol fındıklı bir sütlaç var.
Fiyatlar da aynı düzeyde. Makul. Her iki lokanta da çay ikram ediyor.
Ben ikisini de tavsiye ediyorum.Bulunduğunuz, çalıştığınız yer nerede ise ona yakın olanını denemek akıllıca çünkü ben bir tercih yapamadım ama siz ikisini de denerseniz bana vardığınız sonuçları lütfen yazın.

Değerlendirme:
ANZER SOFRASI: *  *  *  *
TEL: 212 223 2533

ÇÖMLEK: *  *  *  *
TEL: 216 316 2953

Leb-i- Derya
Ben Tünel’de, Kumbaracı yokuşundakini denedim. Bir de Richmond Oteli’nde yerleri varmış.
Manzara muhteşem ama manzaralı masa az.
En iyisi bu masalar için kavga etmemek. Turistler otursun.  Ben İtalya’da iken en iyi masaların hep yabancılara verildiğini gördüm. Biz de öyle yapalım.
Gerçi belki bara oturmak en iyisi. Hem manzaralı hem de barmen Tuncer güzel bir fesleğenli margerita hazırlıyor. 25 TL.
Genellikle, dünyanın her yerinde manzaralı ve turistik lokantaların yemeği vasat olur.
Burada yemek özensiz değil ama sorunlar var.
Önce üç tohumlu peynir salatasını denedim. Karışık yeşillik, elma dilimleri, ceviz, çilek, nane ve nar ekşili sos. Sanırım keçi sütünden peynir de haşaş, susam ve çörek otu ile kaplanmış. 18 TL
Bileşim zevkli ama peynir önceden pişirilip tekrar ısıtılmış.  Salata da epey önceden hazırlanmış ve yapraklar kararmış.
Parmesan ve jambonlu levrek trüf mantarlı patates püresi ile sunuluyor. 29 TL
Levrek yetiştirme ama taze. Beyaz sos ve peynir başarılı.
Ya trüf mantarlı patates püresi? Ben hafif trüf yağı kokusu aldım ama trüf mantarına rastlamadım. Belki benim görmediğimi bir “gurme” keşfeder.
Portakallı krem brüle iyi fikir. Ama kabuk karamelize edelim derken yakılmış. Krem brüle ise lop lop. Halbuki doku açısından kadife gibi olması lazım. Bana öyle geliyor ki buranın yemeklerini bu işi bilen biri dizayn etmiş.  Ama uygulama aşamasında sorunlar ve kolaya kaçmalar var.
Çok beğendiğim bir nokta vestiyer politikaları.  Ceketlerinizi alıyor ve sonra çıkarken getiriyorlar. Sizi  haraca kesmiyorlar.
Kısacası uygar bir mekân.
Değerlendirme:*  *
Tel: 212 293 4989