Stella d’Oro, surlarla çevrili tepede yer alıyor. Le Voilier, Stella d’Oro’ya göre, daha sofistike ama daha iyi olduğu söylenemez
Stella d’Oro, Bonifacio’nun tarihi eski şehrinde bir lokanta.Yani deniz kıyısındaki bölümde değil, tepede. Herhalde hem sıtmadan kaçmak hem de istilacılara karşı korunmak için eski kent, tepelerde kurulmuş ve etrafı surlarla çevrilmiş. Bildiğim kadarıyla Turgut Reis dahil hiçbir donanma kaptanı ya da korsan, burayı ele geçirememiş.
Kıyıdan eski kente yürümek, epey zor. Yüzlerce merdiven tırmanmak zorundasınız. Ama her kıvrımda öyle şahane görüntüler var ki, durup fotoğraf çekerken insan soluklanıyor ve yola devam etmek için enerji depoluyor.
Bunun dışında arabayla da gelebilirsiniz ama park etmek kolay değil. Bir de iskelenin önünden kalkan üzeri açık otobüs var ama son otobüs akşam 20.00 gibi hareket ettiği için akşam yemeğinden sonra kaldığınız yere yürüyerek döneceksiniz.
Eski kenti mutlaka ziyaret etmelisiniz, buraya geldiğinizde.
Lokanta olarak da benim önerim Stella d’Oro.
Buranın ünlü üç yemeği yöresel: ‘Pates fraiches aux four’ denen yöresel lazanya. ‘Aubergines a la Bonifacienne’ denen içi doldurulmuş ama karnıyarığa benzemeyen domates soslu ve ricotta peynirli (burada adı brocciu) patlıcan. Bir de ‘moules farcies’ yani içi sarımsaklı kıtır ekmek kırıntısı brocciu ile doldurulmuş ve fırında pişen midye.
Midye yemekten İstanbul’da kaçınıyorum ama burada güvenebilirsiniz.
Bu üç öğün arasında bence en lezzetlisi, fırında pişen bol peynirli, domatesli, beşamel soslu lazanya. Bu kadar lezzetlisi İtalya’da az bulunur.
Ana yemek olaraksa listeden dana uykuluğu seçtik. Et suyuyla fırında ağır ağır pişiyor ve yanında kum midyeleriyle sunuluyor. Bizdeki mangalda pişen uykuluktan çok farklı. Uykuluk severseniz mutlak deneyin.
Bir de günlük spesiyal olarak iki kaya barbunu getirdiler. Renklerini, gözlerinin parlaklığını görünce ve mis gibi daha iyode olmamış kokuyu içime çekince hemen ısmarladım.
İyi ki ısmarlamışım. O sabah tutulmuş barbunları önce 2 dakika son derece sıcak bir mangalda pişirmiş, ardından 5 dakika sıcak bir fırında pişirmeye devam etmişler. Yanında bol tereyağlı, kadife dokulu patates püresiyle sunuyorlar. Harika.
Tatlılar da güzel ama biz kendi bahçelerinden gelen kıtır kıtır kirazlarla bitirdik yemeği. Hormonsuz. Ben bu kadar lezzetli kiraz yediğimi hiç hatırlamıyorum.
Fiyatlar ucuz değil ama pahalı da değil. Boğaz’daki balıkçıların üçte ikisi fiyatına... Tabii iyi bir şişe şarapla...
Tavsiye edeceğim ikinci lokantaysa kıyıda: Le Voilier.
Le Voilier
Burası Stella d’Oro’ya göre, daha sofistike ama daha iyi olduğu söylenemez. Yemekler daha süslenmiş ve sunuma önem verilerek geliyor. Örneğin yazları domatesten 5 ayrı varyasyon hazırlıyor ve aynı tabakta sunuyorlar; çorbası, salatası, mozzarella köpüğüyle mus şeklindeki, minik pizzası ve dondurması. Lezzetli ve iştah açıcı.
Aynı işlemi kabak çiçeği için de yapıyorlar ama 5 değil 3’lü varyasyon; içi iskorpitle (chapon de mer) doldurulup kızartılmışı, içi kum midyesiyle doldurulup kızartılmışı ve sadece kızartılmış olanı (tempura). Bizde kabak çiçeğinin sadece dolmasını yemiş olanlara ilginç gelebilir.
Benim gibi deniz kereviti (langoustine) sevenler için burası ideal. Deniz kerevitlerini tam kıvamında pişirmeyi biliyorlar ve garni olarak yanında buharda pişerek vitaminleri içinde kalmış mevsim sebzesiyle sunuyorlar. Sos da çok ilginç. Klarifiye edilmiş tereyağ ve armut püresi. Deniz kerevitinin hafif iyode tadını tatlımsı armutla dengelemek ilginç bir fikir.
Tatlılar, özellikle meyveli tartlar da günlük hazırlanıyor.
Burası ucuz değil. Ortalama bir Boğaz lokantası gibi.
Ama önünüzde Bonicafico’nun emsalsiz koyu, dünyada eşi pek bulunmayan dik kayalar ve arkanızda eski kentin surları varken böyle bir lokasyon ve bu kalitede malzemeler, özenli yemekler için lokantanın hiç de pahalı olmadığını düşünüyorsunuz.
Her iki lokantaya da rezervasyon tavsiye edilir.
OKUYUCULARA BiR DUYURU:
Birçok okuyucum benden, Vedat Milor seçimi Lavin firmasının ithal ettiği favorim olan İtalyan ve Fransız şaraplarının ve Büyülübağ-Vedat Milor serisi, hepsi 24 TL olan 3 farklı kupajdaki kırmızı, roze ve beyaz şarabın hangi lokanta, şarküteri, şarap butiği ve zincirlerde bulunacağını soruyor. Cevap için www.vedatmilor.com sitesine bakabilirsiniz.