Bird İstanbul’un kozmopolit kültürünü yansıtan ve bu kültürün hakkını veren, değişik bir mekan. Aliye Hanım yemekleri kendisi pişirmiyor. Usta bir aşçısı var. Ama mönüyü oluşturan ve lezzetleri kalibre eden bizzat kendisi...
Herkesin bildiği bir gerçek var. Ülkemizde en lezzetli yemeklerin pek çoğu evlerde yenir. Ülkenin gizli kahramanları da bu yemeklerin yaratıcısı olan hanımlardır.
Hanım eli değmiş yemekler bir farklı oluyor.
Ağır olmuyorlar. Hanımlar yemeklerde bol ot ve yeşillik kullanmayı, bildik kalıpların dışına çıkmayı, değişik lezzetleri bir araya getirmeyi seviyorlar.
Aliye Hanım da onlardan biri.
Ayrıca yurt dışında yaşamış. Çeşitli mutfaklarla tanışmış. Onlardan kendi repertuarı için güzel fikirler almış. Sonra da hepsini bir süzgeçten geçirmiş ve kendine özgü, kategorize edilmesi zor bir mutfak yaratmış.
Daha önce Beyoğlu’ndaki ‘Sekiz İstanbul’ adlı mekanın sahibi Aliye Hanım yemekleri kendisi pişirmiyor. Usta bir aşçısı var. Ama mönüyü oluşturan ve lezzetleri kalibre eden bizzat kendisi.
Hoş bir tadımlık
İlk olarak önüme herkesin çok sevdiğini söyledikleri ‘Karidesli Guacamole’ geliyor. Avokado ile kremanın bileşimi olan ‘guacamole’ minik dört köşe kızartılmış tost ekmekleri üzerine sürülmüş ve domates parçaları ve küçük ikiye bölünmüş karidesle önünüze geliyor. Daha çok kokteyl partilerinde sunulan tadımlıkları andırıyor. Karides dondurulmuş ve fazla lezzeti yok ama ‘guacamole’ yakışmış. Meksika mutfağından esinlenen hoş bir tadımlık. Sekiz parça. 26 TL.
Daha sonra denediğim Fransız mutfağı spesiyali ‘Steak Tartar’ yani dövülmüş ve iri çekilmiş çiğ et kaliteli bir bonfileden hazırlanmış. İçinde turşu yerine kapari çiceği olsa ve üzerine çiğ bir köy yumurtası kırılsa daha otantik olacak. Aliye Hanım lokantanın müşterisi olan ve genellikle varlıklı kesimden gelen kadınların çiğ yumurtanın ‘salyasını’ sevmediklerini söylüyor. Doğrudur ama ‘Steak Tartar’da esas olan bu yumurtayı ete iyice karıştırmak ve sonra da bol baharat ve Tabasco eklemek. Sonra da kızarmış ekmeğe sürüp afiyetle yemek.
Final balkabağı tatlısıyla
Aliye Hanım benim gibi avokadoyu seviyor. Listede ‘Nefis Kereviz Salatası’ 22 TL ve doğranmış kereviz, avokado ve parmesan peynirinden ibaret. Basit ama lezzetli. Bu yemek bana uzun süre büyükelçi eşi olmuş ve kronik diyet mahkumu elçi eşlerinin suçluluk duymadan yiyecekleri yemekleri (daha çok İtalyan mutfağından esinlenerek hazırlamış) yengemin yemeklerini hatırlatıyor.
Yengemle kurduğum benzerlik ‘Üç Mantarlı Makarna’ yemeğinde de devam ediyor. Yengem makarnada domates sosu sevmez, evde devamlı kurutulmuş mantar bulunur ve zaman zaman gerçek İtalyan usulü, al dente pişmiş ve fazla sosa boğulmamış makarnalar hazırdır. Bird’de önüme gelen makarnada da üç çeşit mantar kullanılmış. Porcini, shitaki ve kayın mantarı. Krema ve beyaz şaraplı sos kıvamında ve makarna dişe dokunuyor. Kullanılan makarna ev yapımı değil ve orta kalitenin az üstü piyasa makarnası ama makarna gene de İtalyan lokantalarının hazırladığı makarna yemeklerinin pek çoğundan daha iyi.
Ana yemek de başarılı. ‘Thai Usulu Bonfile’. Yeşil köri sos benim yurt dışında Tayland lokantalarında yediğimden farksız ama et daha yumuşak. Fiyatı 40 TL.
Çok hoş bir ‘Balkabak Tatlısı’ ile noktalıyorum bu güzel yemeği.
İlk olarak tadına baktığım 2006 Kavaklıdere Cote D’Avanos Sauvignon Blanc konusunda okuyucuyu uyarmak isterim. Maalesef ülkemizde yapılan en iyi 1-2 Sauvignon Blanc’dan biri olduğunu düşündüğüm bu şarap, yıllanmaya müsait değil. Beş sene içinde meyvesi tamamen kaybolmuş ve geriye sadece alkol kalmış.
Özet olarak, İstanbul’umuzun kozmopolit kültürünü yansıtan ve bu kültürün hakkını veren, değişik ve keyifli bir mekan burası.
Bizden tek bir uyarı. Gece ilerledikçe bar sahnesi öne çıkıyormuş. Eğer gürültüye itirazınız varsa yemeğe çok geç gelmeyin deriz.
Değerlendirme: 10 üzerinden 7