Vedat Milor
Tüm Yazıları
Özen Börek, İstanbul’un her yerinden gelen insanlarla dolup taşıyor. Kaliteli ürün, uygun fiyata sunulunca; sonuç böyle oluyor haliyle...
Eskiden NTV’de çalışan arkadaşım Vito, şimdiye kadar birkaç mekan önerdi ve hepsi de dört dörtlük çıktı.
Son önerisi ise; Anadolu Hisarı’nda, iskelenin karşısında minik bir börekçi.
Hem börekler, hem de poğaçalar çok iyi.
Poğaça, milföy hamurundan ve tereyağlı. Bu işe Bandırma’da başlamışlar ve Bahadır Bey’in babası hâlâ orada işin başında.
Börekler, ev böreği lezzetinde. Limonata da güzel. Olması gerektiği gibi limon kullanılmış.Tadına baktığım böreklerin hepsi iyiydi: Kıymalı kol böreği, peynirli börek, ıspanaklı börek, patatesli börek, kıymalı ve yoğurtlu olanı.
Fiyatlar da cazip.
Böreklerin kilosu 20 TL. Porsiyonlar 4 TL. Peynirli poğaça 1 TL.
Belli ki sürümden kazanıyorlar...
Hem ucuz, hem kaliteli fast-food bulmak gerçekten dünyanın her yerinde zor. Bulunca insanlar takdir ediyor ve burası sadece mahalleli ile değil, İstanbul’un her yeriden gelenlerle dolup taşıyor.
Bahadır Bey ve ailesi belli ki daha çok sürümden kazanıyor. Aile işletmesi olduğu için maliyetleri kontrol edebiliyorlar...
Müşteriler arasında özellikle üniversiteli gençlerin çok olması dikkat çekiyor. Demek ki her tarafımızı kuşatan endüstriyel fast-food ve adeta sterilize lezzetlere rağmen, genç damaklar seçici... Ve kaliteli ürün, uygun fiyata sunulunca hemen cevap veriyorlar.
YARATICI DEĞiL TAKLiTÇiYiZ
Bazen “Bizim bu lezzetli börekleri, İtalyanlar hazırlasa ne olur?” diye düşünüyorum.
Cevabı şöyle:
Peynirli böreği ele alın. Diyelim ki, böreği güzel bir tabağın ortasına koydunuz ve yanında taze fesleğenden bir domates sosu hazırladınız.
Ya da kıymalı börek için, taze domatesten bir sos hazırladınız.
Ispanaklı için krema ve mantarlı beyaz beşamel tipi bir sos.
Ya da üç farklı böreği minik parçalar halinde bir tabağa dizdiniz ve her birine dip olarak bu dediğim ya da benzeri ama farklı bir sos yakıştırdınız. Yanında da güzel bir kadeh Chianti veya Sicilya Etna’dan bir nerello mascalese veya bir barbera sundunuz.
Ne mi oluyor o zaman? Alın size harika bir antipasti tabağı.
Geleneksel böreklerimizin özlerini bozmadan ve lezzetlerini koruyarak, onları evrensel boyuta ulaştırıyorsunuz.
Tabii bunu Bahadır Bey yapacak değil. Doğru da olmaz çünkü Özen Börek olduğu gibi kalmalı.
Yapacak olanlar; “Türk mutfağı Batı’da neden hak ettiği yere kavuşmuyor!” diye yakınanlar.
Onların sandıkları gibi sorun tanıtma eksikliği değil, belli bir perspektif ve geniş bakış açısına sahip olamama eksikliği. Yaratıcı değil taklitçiyiz ve dar kalıpların dışına çıkamıyoruz. Çıkmak isteyeni de aşağı çekiyoruz.
Özen Börek’te güzel böreklerin tadına baktıktan sonra bunları düşündüm.
Bazen hayalci olmak benim ruhumu okşuyor.