Üç filmde oynamam kendimi ispatlama durumuydu

Altı yıl önce Ömer Kavur’un filmi “Karşılaşma”daki performansıyla Ankara ve Antalya’daki festivallerde Umut Veren Genç Oyuncu ödülüne layık görülen ardından rol aldığı dizi ve sinema filmleriyle oyunculuğunu ispatlayan İsmail Hacıoğlu, üç ayrı sinema filmiyle seyirci karşısına çıkıyor. “Vali” “Başka Semtin Çocukları” ve “Gökten Üç Elma Düştü” filmlerinde oynayan Hacıoğlu, ödül hırsını anlayamadığını söyledi.
n “Gece Sesleri”ne bir süre ara verildi sonra çekimler yeniden başladı. Bu süre sizi nasıl etkiledi?
Sürekli bir koşuşturmadan birden boşa çıkınca yadırgadım tabii. Dinlendik biraz. Onun yanı sıra çalışan insanların gelirleri düştü. Bu durum bizden çok seyirciyi yoruyor. Gün değişiyor, saat değişiyor. İnsanların ellerinde kumandalarla sizden vazgeçmesi çok kolay. Oyuncu olarak şevkimiz kırıldı biraz. Çektiğiniz şeyi bir sonraki hafta izleyemiyorsunuz. İşin tazeliği gitti.


Bu projeye nasıl dahil oldunuz?
Koliba Film Ata Türkoğlu etkili oldu. Ayşe Kulin’in bir roman uyarlaması olması çok önemliydi. Yağız’ı çok sevdim. Yağız’ın yalnızlığı beni çok etkiledi. Hayatın içinde tek tabanca kalması ve her şeyle tek başına uğraşması çok hoşuma gitti. Projeyi okurken beni etkiliyorsa içinde olmak istiyorum.

Herkes bir sinema filminde oynamak için can atarken siz geçen yaz üç filmde birden oynadınız.
‘Vali’, ‘Başka Semtin Çocukları’ ‘Gökten Üç Elma Düştü’ filmlerinde oynadım. ‘Vali’ rahmetli Recep Yazıcıoğlu’nun hayat hikâyesinden oluşmuş bir hikâye. Çağatay Tosun yönetmenliğini yaptı. Çağatay’ın ilk yönetmenliğiydi. Orada Sarp diye bir karakteri oynadım. Temiz bir iş oldu. ‘Başka Semtin Çocukları’ Aydın Bulut’un ilk sinema filmi. Gazi Mahallesi’nde çekildi film. Bir grup gencin hikâyesi ve bir gencin ölümünü anlatan polisiye bir film. Taraf ama kardeşlikten taraf bir film. “Gökten Üç Elma Düştü” Raşit Çelikezer’in ilk sinema filmi. Çok tesadüf oldu ama üç filmde de yönetmenlerin ilk sinema filmleriydi (Gülüyor). Ben bu durumu sonradan fark ettim.

Üç ayrı filmde üç ayrı karakteri oynadınız. Bu size oyuncu olarak neler kattı?
Aslında bu işin böyle yapılmaması gerektiğini öğrendim. Üst üste üç filmde oynanmamalı. Benimki biraz kendimi ispatlamaya çalıştığım bir durumdu galiba. Yapabilir miyim, yapamaz mıyım durumuna çok takıldım ve yapabilirim dedim. Biri bitti diğeri başladı. Bu nedenle karakterleri birbirine karıştırmamaya çok dikkat ettim. Oyunculuk anlamında pratiklik kazandırdı. Altı ay boyunca sinema filmi setinde olmak çok şey kattı bana. Çok değerli oyuncularla çalıştım.

“Başka Semtin Çocukları” Gazi Mahallesi’nde çekildi. Orada bulunmak, o insanlarla zaman geçirmek sizi nasıl etkiledi?
Ben çok keyif aldım. Çok şey öğrendim. Aslında şu yaşadığımız semtlerde ne kadar gereksiz şeyleri kafalara takarak yaşadığımızı gördüm. Çok mutlular. Sokağa üçlü çekyat atıp bütün akrabalar orada oturuyorlar. Evlerine giren para belki asgari maaştan ibaret ama o kadar garip enerjileri var ki anlatamam. Onların güzellikleri bana bulaştığı için çok mutluyum.

Çekimler sonrasında kendi hayatınıza döndüğünde hayatı sorgulamaya başladınız mı?
Hayatı daha fazla sorgulamaya başladım. Burada apartman dairelerinde birilerini kandırarak, birilerine kanarak yaşamını idame ettirmeye çalışıyorsun. Bu da çok sıkıcı bir durum.

“Başka Semtin Çocukları” Altın Portakal’da yarıştı. “En İyi Erkek Oyuncu” adayı olarak gösterildiniz. Sonuç olumlu olmayınca canınız sıkıldı mı?
Film alsın diye çok istiyordum ve aldı. Öyle can sıkılma durumu falan olmadı. Ben ödülümü o filmlerde ve değerli oyuncularla oynayarak aldım.

Bir oyuncu için ödül almak ne kadar önemli?
İnsanların takdirini görmek çok güzel bir şey tabii ama ödül almak için yola çıkmak çok yanlış. O yüzden ülke içindeki festivallerde öyle bir hırsı ben hiç anlamıyorum. Hiçbir zaman neden ödül alamadım diye bozulmam.

Komedi oynamayı hiç düşünmüyor musunuz?
Komedi çok ciddi bir iş. Çok istiyorum. Kendimde öyle bir enerji bulursam kesinlikle oynayacağım.

24 yaşındasınız ama daha küçük görünüyorsunuz. Bu sizin için avantaj mı, dezavantaj mı?
Avantajlı bir durum olsa gerek baktığınızda. Şimdi bir liseliyi ya da biraz değişiklikle 28 yaşında birini oynaya-bilmek keyifli bir durum. 40 yaşına geldiğimde yaş skalasını daha genişletebiliyorsam avantajdır.




Sevgilim olsa kime ne?
Rol arkadaşınız Vildan Atasever’le ve Begüm Birgören’le aranızda aşk dedikoduları çıktı. Doğruluk payları nedir?
Yok öyle bir şey. Dedikodu ayıptır (Gülüyor). Dedikodu günahtır (Gülüyor). Ben hiç yapmam ya da en azından yapmamaya dikkat ederim. Aslı astarı olmayan şeyleri konuşmam. Yok öyle bir şey ama olsa bile kime ne?Birileri dedikoduyu sevdiği için bu böyle gösteriliyor. Millet 600 TL maaşla geçinmenin derdinde. Kimse benim hangi kadınla birlikte olduğumu merak edecek durumda değil.

Yok mu şu anda hayatınızda sevdiğiniz bir kadın?
Hayır yok. Bekârım (Gülüyor).

Genç ve yakışıklı bir oyuncu olarak ilginç teklifler aldığınız oluyor mu?
Böyle evlilikti falan garip teklifler almadım ama telefon numaramı buluyorlar. Nasıl oluyor anlamıyorum. Nereden bulduklarını şaşırıyorum. Onun dışında öyle ahlaksız teklif falan almıyorum (Gülüyor).