Uzmanlar, Ramazan ayında aktif mide ülseri, ülseratif kolit, crohn hastalığı, karaciğer sirozu rahatsızlıkları bulunanların ve kanser hastalarının oruç tutmasının sakıncalı olduğunu belirtiyor. Sağlıklı bireylerinse sindirim sistemlerini koruyacak bir beslenme düzeni benimsemesi gerekiyor. Sahura mutlaka kalkılmalı, kabızlıktan korunmak için bol su tüketilmeli ve az az ama sık beslenilmeli.
Medical Park Gebze Hastanesi’nden Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Züleyha Akkan Çetinkaya, Ramazan boyunca dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı:
Mutlaka sahura kalkılmalı ve mümkün olduğunca hafif gıdalar tüketilmeli. Sahur için en uygun yemek kahvaltıdır. Haşlanmış bir yumurta, birkaç adet ceviz ve çiğ badem tüketmek, kişiyi hem zinde tutar hem de vitamin yönünden destekler.
Bu dönemde en önemli konu, yeterli sıvı alımıdır. Hem sıcak hava hem de oruç süresinin uzunluğu, iftardan sonra alınacak su miktarını daha da önemli hale getiriyor.
Normal bir yetişkinin günlük su ihtiyacı yaklaşık 2.5 litre civarındadır. Bu da 10-12 bardak suya denk geliyor. Bu miktarı iftar, sahur ve ara öğünlere yayarak mutlaka tüketmeliyiz. Suyun yanı sıra, ayran, komposto, ev yapımı meyve suları da sıvı ihtiyacının karşılanmasında iyi birer seçenektir. Maden suları, eğer tansiyon ya da böbrekle ilgili bir hastalığınız yoksa günde bir şişe tüketilebilir. Tuzlu, susatan veya çok şekerli içeceklerden uzak durulmalı.
Az az ama sık beslenin
Normalde uzmanlardan sık duyduğunuz bir cümle vardır: ‘Az az sık sık yemelisiniz’. Peki söylemesi kolay, yapması nispeten zor olan bu beslenme şeklini Ramazan ayında uygulayabilir miyiz? Evet, rahatlıkla uygulayabiliriz. İftara kremalı olmamak kaydıyla çorbayla başlamak idealdir. Sonrasında zeytinyağlı sebze, kızartılmamış et yemekleriyle salata tercih edebilirsiniz. İftarda, kokusu bile bizi cezbetmeye yeten pideyi yiyeceksek, miktarını abartmayalım.
Pilav ve makarnaya Ramazan sofralarında yer vermeyelim; ama pilavsız yapamayanlar, pide yemeyip, karbonhidrat hakkını pilavdan yana kullanabilir.
‘Tatlısız hayat olmaz’ diyenlerdenseniz, şerbetliler yerine sütlü olanları tercih edin. İftardan bir saat sonra, ara öğün yerine bir porsiyon tüketilebilir. Bu arada tatlı yerine bir porsiyon meyve tercih etmek daha sağlıklı bir seçim olacaktır.
Kabızlık ortak sorun
Kabızlığı önlemek için yine sıvı tüketimi çok önemlidir. Önerilen diğer bir içecek de kefirdir. İçerdiği probiyotiklerle hem sindirim sisteminizi hem de sıvı ihtiyacınızı karşılamaya destek olur.
Salataların üzerine serpiştirilen haşlanmış baklagiller, lif oranını artırarak kabızlıktan korur.
KALP HASTALARI NELERE DİKKAT ETMELİ?
Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Turfan, Ramazan’da kalp hastalarının nelere dikkat etmesi gerektiği hakkında bilgi verdi.
Oruç, sağlıklı ve durumu stabil olan kalp hastalarında olumsuz etkilere sahip değildir. Hatta bazı açılardan faydalı bile olabilir. Düşük gıda alımı, sigaradan uzak durmak ve genel olarak kutsal bir ay olmasından dolayı stresin azaldığı bir atmosferde yaşamak kalp açısından faydalıdır.
Oruç tutarken karşılaşılan en sık problem, diyet içeriği ve miktarının değişmesidir. Kalp hastaları için kesinlikle yasak olan gıda çeşidi çok azdır. Ancak yüksek oranda doymuş yağ içeren ve basit şekerlerden zengin gıdaları her zaman olduğu gibi kısıtlamak gerekir. İftarla sahur arasında bol sıvı tüketilmeli ve günlük yürüyüşler aksatılmamalı.
Bu hastaların oruç tutması sakıncalıdır!
Tekrarlayan göğüs ağrısı olan hastalar
Günlük işlerini yapamayacak derece ileri kalp yetmezliği olanlar
Sık idrar söktürücü ilaç kullananlar
Kontrolsüz hipertansiyonu olanlar ya da kontrol edilmesi için fazla miktarda, sık aralıklarla ilaç kullananlar
Son 1.5 ay içinde kalp krizi geçiren ya da kalp ameliyatı olanlar
Aort kapakta ileri derecede darlığı bulunanlar
Kan sulandırıcı ilaç kullananlar
Ciddi ritim problemi olan ve bunun için ilaç alması gerekenler oruç tutmamalı.
Bu grubun haricinde kalan hastalar, tedavisinin gözden geçirilmesi ve gereğinde değiştirilmesi amacıyla doktorlarıyla görüşerek oruç tutabilir. Gerekli görülmesi halinde doktorunuz günde tek sefer kullanılabilen uzun etkili ilaçlara başlayabilir, ilaç saatlerinizi iftar ve sahura göre ayarlayabilir.
Ancak unutulmamalıdır ki, tedavi kişiseldir ve tıbbi durumunuza göre doktorunuz sağlığınızı riske atmamak adına oruç tutmanıza izin vermeyebilir.
BAŞ AĞRISINDAN KORUNMAK İÇİN SAHURA KALKIN
Medical Park Silivri Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Halil Narlı, Ramazan’da baş ağrısından korunmak için yapılacaklarla ilgili sorularımız yanıtladı.
Ramazan’da baş ağrıları neden artar?
Uzun süren açlık ve susuzluk hali, geceleri sahur nedeniyle uyku düzeninin bozulması ve sağlıklı beslenme kurallarına uyulmaması, baş ağrılarının artmasına ve şiddetlenmesine yol açar. Ayrıca fazla sigara ve kafeinli içecek tüketen kişiler, nikotin ve kafein yoksunluğuna bağlı baş ağrıları çeker.
Hipertansiyonu olan hastalarda uzun süren açlık sonrasında aşırı yemek yemenin ardından baş ağrıları oluşur. Bazılarındaysa kan şekerinin düşmesi ağrıda etkilidir.
Ramazan ayında orucu bozmadan ve ilaç kullanmadan baş ağrılarını hafifletmek için nelere dikkat etmeliyiz?
Sahura mutlaka kalkılmalı.
İftarda yemeğe çorbayla başlanmalı ve bir süre dinlenip., sonra ana yemeğe geçilmeli. Boş olan mideye aşırı yemekle yüklenmek, tansiyonu aniden yükseltebilir.
İftarla sahur arasında bol su tüketilmeli.
Fazla şekerli besinler su ihtiyacını artıracağı için tercih edilmemeli.
Migren hastalarınınağrılarını tetiklediğini bildikleri yiyeceklerden uzak durması gerekir.
Migren hastalarının ve gerilim tipi baş ağrısı tanısı olanların gün içinde kısa süreli uyku çekmesinde fayda vardır.
Stresli ortamlardan uzak durmak, fazla gürültülü yerlerde bulunmamak, uygunsa kitap okumak ve müzik dinlemek, hafif tempoda kısa süreli yürüyüşler yapmak bireyi rahatlatır.
Nefes ve gevşeme egzersizleri de ağrıları hafifletir.
Baş ağrısını dindirmek için neler yapmalıyız?
Hastaların ağrının tipine ve şiddetine dikkat etmesi gerekir. Daha önceden tecrübe edilen bir ağrıysa doktora danışılması yeterli olabilir. Fakat ağrının şiddeti gittikçe artar ve karakter değiştirirse, oruç tutan hastanın bir hekime başvurması önerilir.
Oruç migreni tetikler mi, migren hastaları nelere dikkat etmeli?
Migren ağrısı saatlerce sürebilen, genellikle başın bir yarısında etkili olan, bulantı ve kusmanın sıklıkla eşlik ettiği bir tiptir. Hastalar atak sırasında fazla ses, ışık ve kokuya hassasiyet gösterebilir. Mutlaka sahura kalkmalılar, bol su içmeliler ve atakları tetikleyen gıdalardan uzak durmalılar.
Çorba sonrası 20 dakika ara verin
Medical Park Ordu Hastanesi’nden Diyetisyen Gülce Taştemel, açlık süresinin 17-18 saatleri bulacağı bu günlerde bir uzmandan yardım alınmasında fayda olduğunu belirtti.
Uzun süre açlık, metabolizma hızını yüzde 40 düşürür. Sahura kalkmayan bireylerin metabolizmaları daha yavaş çalışacağı için kilo alma riskleri yüksektir. Bir bardak tarçınlı süt, bir adet haşlanmış yumurta, peynir, zeytin ve ekmekle yapılan sahur hem acıkmayı geciktirir hem de hazımsızlık problemlerini ortadan kaldırır.
İftarda aşırı kalorili ve hamur ağırlıklı beslenme; şeker koması, kalp rahatsızlığı, tansiyon yüksekliği gibi ciddi rahatsızlıklara yol açabilir. İftarın kan şekerini artıran hurmayla açılması iştahı baskılamaya yardımcı olur. Çorba ve sebze yenildikten sonra 20-30 dakika ara verilmesi gerekir.
Vitamin ve minerallerin yetersiz alınması halsizlik, yorgunluk, unutkanlık sebebidir. Günde en az iki porsiyon meyve, üç porsiyon sebze ve üç porsiyon yağlı tohum tüketilmeli.
Şerbetli tatlılar, çikolata, beyaz unla yapılmış kekler, poğaçalar, ekmekler, pirinç pilavı, bal ve pekmez, kan şekerini hızla yükseltir. Kısa süreli tokluk sağlasa da sonrasında şekerde ani düşüşe ve dengesizliğe yol açarlar.
Bazı besinler tokluk süresini uzatır. Yağsız et, tavuk, balık, yumurta, süt, yulaf ezmesi ve beyaz leblebi bu gruptadır.