BiR DE BÖYLE KEŞFEDiN

Yaz başında Çiftlik Koyu'nda bir arkadaşımın evine gidip deniz, güneş, ense yapayım derken çam ormanlarının süslediği turkuaz koylara ve hâlâ bozulmamış köy yaşantısına hayran kalıp, o köy senin bu köy benim epey gezmiştik. Birkaç gün şehir hayatından kaçıp kendimizi tekrar Marmaris'e atıyoruz

Bu kez baştan kararlıyız, internetten yöreyi tanıyan rehberimiz Murat’ı buluyor ve bize her gün ayrı bir cennette yürütecek parkurlar hazırlatıyoruz. Civarda uzun kısa çeşitli zorluk derecelerinde pek çok rota var. Biz 4-5 saatlik yürüyüşleri tercih ediyoruz. Koylar birbirine 15-20 kilometre mesafede olduğu için rahatlıkla Selimiye, Turgut, Söğüt veya Bozburun gibi özellikle yelken meraklılarının iyi bildiği koylardaki butik otel veya pansiyonlarda kalıp, her gün farklı ve birbirinden güzel koylarda yürüyüş yapabilirsiniz.

Bayır Köyü’nün Heidi’si Şehnaz
İlk gün Bayır Köyü'nden başlayarak Kızdöndü parkurunu yürüyor ve Harmanalanı'na kadar çıkıyoruz. Oldukça kayalık ve dik, ağırlıkla da keçi yollarından yürüyeceğimiz için rehberimiz Murat yöreyi daha iyi tanıyan, Bayır Köyü’nün Heidi’si Şehnaz’ı da yanında getiriyor. Şehnaz yöredeki herkesi tanıyor, keçi gibi kayalara tırmanarak, bir taraftan da köy halkı hakkındaki son dedikoduları anlatarak bize rehberlik ediyor.
Saat 13.00 civarı Turgut Köyü’ne varıyoruz, rehberimiz Murat’ın eşi Sibel çoktan varmış ve gerekli hazırlıkları yaptırmış. Sahilde Zakkum adlı restoranda, Heidi’nin açıklaması ile Gülsüm’ün halasının yerinde enfes bir köy kahvaltısı ediyoruz. Turgut Köyü topu topu üç aileden oluşmuş. Dolayısıyla herkes birbiriyle akraba. Dönüşte Heidi’nin ailesinin evine uğrayarak yer fıstığının topraktan nasıl çıkarıldığına ve çeşitli otlardan nasıl yağ elde edildiğine dair faydalı bilgiler alıyor ve bizzat uyguluyoruz. Baba ilginç bir adam, büyük bir övünçle adaçayından, kekikten tutun ısırgan otuna kadar her çeşit bitkinin yağını çıkararak çeşitli hastalıklara iyi gelen karışımları nasıl hazırladığını bize büyük bir heyecanla anlatıyor. Hemen 1-2 karışım alıyoruz. Akşam Selimiye’de Hüseyin Bey’in yerinde, Aurora’da yiyoruz. Selimiye’nin portakallı patlıcan salatası, yalancı çerkez tavuğu gibi farklı tatlar bulacağınız güzel restoranlarından biri. (Adam başı 50 TL)

Söğüt'te gün batımı
İkinci gün Heidi yine bizimle, parkur yine dik ve kayalık, manzaramız da bir o kadar güzel. Önce bir müddet dimdik tırmanıyoruz ama sonrasında sürekli turkuaz renkli Gebekse Koyu'nu görerek aşağı iniyoruz. 3.5 saatlik yürüyüş sonrasında sahile varıyoruz. Kıyıda eski kilise kalıntıları var. Heidi Şehnaz bize otlu börek yapmış, afiyetle yiyor, bizi bekleyen tekneye binerek Çiftlik Koyu’na dönüyoruz. Eh artık güneşte tembel tembel yatmayı hak ettik. Akşam gün batışını seyretmek ve yemek için Söğüt’e gidiyoruz. Gerçekten Söğüt’te sahile inmeden devam eder, tepeyi tırmanırsanız, karşılaşacağınız manzara muhteşem. Tavsiyem yanınıza kadehleriniz ve şarabınızı da alın ve güneşi şarabınızı yudumlarken batırın. Yemeği, yörenin mütevazı ama en popüler restoranlarından birinde, Deniz Kızı’nda yiyoruz. (Adam başı 50 TL)

Duran Çoban'ın evinde
Son gün bizi geçen sefer de davet etmiş olan Duran Çoban Ailesi kahvaltıya bekliyor. İtiraf edeyim ki buralara tekrar gelirken Duran’ın evinde kahvaltı etmek de hayallerimden biriydi. Kendi yaptıkları peynir, yağ, reçel, kovanlarından elde ettikleri kekik balı, ev ekmekleriyle yine unutulmaz bir kahvaltı yapıyoruz. Mideler şiş, ancak öğle saatlerinde yürüyüşe başlayabiliyoruz. Allahtan bugün yolumuz daha düz, tırmanma ve inme daha az. Bayır Köyü'nden Orhaniye yoluna giriyor, Harmanalanı’ndan Kumlubük’e (Amos) kadar yürüyoruz. Yol çam ağaçlarıyla kaplı, yine turkuaz koylar her dönemeçte önümüze çıkıyor. Yürüyüşün bitiminde rehberimizin eşi Sibel bizi arabasıyla bekliyor. Termosta çayları- mızı hazırlamış, batan günesin karşı tepelerde yarattığı pembe ışıkları seyrederek çayımızı içiyor, bu güzellikleri beraberimizde götürmek üzere hafızalarımıza ve kameralarımıza kaydediyoruz. Akşam Çiftlik Koyu'nda Rafet’in Yeri'nde yiyoruz. (Adam başı 40 TL) Marmaris’e doyamıyoruz, hâlâ yürünecek ne çok cennet koyu var. İlk fırsatta bir kaçamak yapmak üzere İstanbul’un curcunasına geri dönüyoruz.

Gebekse koyu
Kalınabilecek yerler:
Bozburun:* Elixir Art/Sabrina’s Haus
* Dolphin Pansiyon
* Karia Bel
* Hotel Aphrodite

Selimiye:* Terrasses de Selimiye Butik Hotel
* Palmetto Beach Hotel n Luna Begonvil Hotel

Söğüt: * Söğüt Doğan Pansiyon
* Söğüt Aşkın Pansiyonn Yakamoz Pansiyon

Çiftlik :* Green Platan
* Alarga Sail Boutique Hotel & yatch Club

Not: Oteller ile ilgili misafir yorumlarına http://www.neredekal.com‘dan ulaşabilirsiniz.